Aile hekimleri hakediş ve cari gider olmak üzere iki kalemde ödeme almaktadır. Hakediş dediğimiz ödeme standart olarak tüm kamu görevlilerinin maaş olarak aldığı ödemeye benzeyen ancak değişken ve genellikle azalan bir ödeme türüdür. Cari gider ise aile hekimlerinin görev yaptıkları aile sağlığı merkezinin işletmesi için verilen bir ödeme türüdür. İşletme deyince çok kapsamlı bir süreç ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki Aile Sağlığı Merkezinin kirası, elektrik faturası, su faturası, doğalgaz faturası, medikal sarf malzemeleri, kırtasiye giderleri ile beraber asm nin temizliğinden boyasına hatta kırılan camına kadar aile hekimini ilgilendiren bir süreçten bahsediyorum.
Aile hekimleri bir yandan sağlık hizmet sunmaya çalışırken bir yandan da aile sağlığı merkezlerinin sorunsuz bir şekilde işletilmesinden sorumlu olmaktadır. Yani aile hekimliği sistemi öncesinde kurgulanmış olan sağlık ocaklarında çalışan hekimin, memuru, şefi, şoförü, hemşiresi, ebesi ve temizlik personelinin hep beraber yaptığı işi şuan aile hekimleri tek başlarına daha düşük maliyetlerle yürütmeye çalışmaktadır. Ancak bu işi yaparken bir yandan azalan alım gücümüzün artan enflasyon karşısında erimesine şahit olmakta ve artık asm lerimizin işleyemez hale geldiğini görmekteyiz. Ne yazık ki bu süreçte açıklanan enflasyon oranlarının reel enflasyondan ne kadar uzak olduğunun en yakın şahidi olmaktayız.
Aile sağlığı giderlerini karşılamak üzere aldığımız Cari gider denilen ödeme ne gariptir ki reel enflasyon oranına bağlı olarak değilde Memur maaş zammı oranında artırılmakta ve bu da bizi her geçen gün daha da zor durumda bırakmaktadır. Şöyle ki 2010 yılından bugüne kadar ki sözleşmeli personel tavan ücreti(Memur maaşına endeksli olarak değişmekte) ile asgari ücret karşılaştırıldığında aynı süre içerisinde asgari ücret 6,86 kat artarken sözleşmeli personel tavan ücreti 4,27 kar artmıştır. Aile sağlığı merkezi giderlerinin en önemli kaleminin personel ödemeleri olduğu düşünüldüğünde ve diğer faturaların ise asgari ücretten daha fazla arttığı göz önünde bulundurulduğunda aile hekimliği gün geçtikçe yapılamaz hale gelmektedir.
Çok uzağa gitmeden incelediğimizde bile; Elektrik birim fiyatı işyerleri için 2021 yılı başında 806,29 TL iken şuan 2113,26 TL olmuştur ki bu %162 lik bir artışa tekabül ederken, yine aynı dönemler için Doğal Gaz Birim fiyatı 1,321 TL/1000 sm3 den 12,522 TL/1000 sm3 e yükselmiş olup bu ise %847 lik bir artışa tekabül edecektir. Bunların dışında ki harcamalara göz atmak gerekirse ; En temel medikal sarf malzeme olan Pamuk fiyatı 2021 başından bugüne kadar 24 TL/kg dan 63 TL/kg a yükselmiştir ki yine bu da %162 lik bir artıştır.
Aile sağlığı merkezlerimiz için temel olan sadece birkaç harcamamızdan bahsetmeme rağmen durumun ne kadar vahim olduğunu görmek hiç de zor olmasa gerek. Temmuz 2022 itibariyle hakediş ve carilerimize yapılacak olan yüzde 7 zam ve yüzde 34 civarında enflasyon farkı ile beraber aile sağlığı merkezlerimiz biraz daha çıkmaza sürüklenecek ve bir çok aile hekimi aile sağlığı merkezlerini kapatmak zorunda kalacak bunun sonucu olarak da hastanelerde randevu bulamayan halkımız bu defa ise muayene olacak aile sağlığı merkezi de bulamayacaktır.
Dr. Gökhan ERDOĞAN
AHEF Yönetim Kurulu Üyesi