Yaygın tütün ve tütün ürünleri kullanımı ve çevresel etkenlere bağlı olarak artış gösteren kanser vakalarında, ikinci sıraya yerleşen akciğer kanseri kansere bağlı ölümlerin başında geliyor. Prof. Dr. Özkan Demirhan son araştırmaları paylaşarak, son yıllarda akciğer kanseri görülme oranlarının kadınlarda artış gösterdiğini ifade etti.
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, akciğer kanserinde son gelişmelere dair bilgi verdi.
Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Akciğer kanserli kadın hastalar erkek akciğer kanserli hastalara göre farklı özelliklere sahiptir. Yaşam tarzı seçimleri, çevre ve/veya biyolojik nedenlerden dolayı kadınların sigarayla ilişkili olmayan akciğer kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca kadın akciğer kanserli hastalar tedaviye daha iyi yanıt vermektedir.” dedi.
Kadınlarda sayı artarken erkeklerde düşüş görüldü.
Son yıllarda yapılan çalışmalardaki ilginç sonuçları paylaşan Dr. Özkan Demirhan, “Son yıllarda yapılan araştırmalarda kadınlarda akciğer kanseri oranının arttığı, erkeklerde ise az da olsa düşüş olduğunu gösterdi. Ancak genel akciğer kanseri vakalarında aksine artış görülmektedir. Üstelik aynı araştırmalar, kadınların bazılarının hiç sigara içmediğini ortaya çıkardı. Aslında, hiç sigara içmemiş kadınların akciğer kanserine yakalanma olasılığı, hiç sigara içmeyen erkeklere göre iki kat daha fazladır. Ancak genel vaka sayılarında bir değişiklik olmadığı görülmüştür. ABD’ de yeni teşhislerin yaklaşık yüzde 50’sinin kadın olduğu görülmüş. Kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseri olmasına rağmen en sık ölüme neden olan kanser türü akciğer kanseri olduğu görülmüştür.” şeklinde konuştu.
Sigara içmeyen kadınlar da risk altında.
Akciğer kanserinin en önemli nedeninin tütün ve tütün ürünleri olduğunu ifade eden Demirhan, son araştırmalarda tütün ürünü kullanmayan kadınların da risk altında olduğunu gördüklerini ifade etti. Özkan Demirhan, “Sigara içmek akciğer kanserinin bir numaralı nedeni olmakla birlikte, en sık görülen akciğer kanseri türlerine yakalanan kadınların yaklaşık yüzde 16’sının hiç sigara içmediği görülmüştür. Ayrıca, daha önce sigara içen kadınlarda akciğer kanserinin ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Özkan Demirhan sözlerine şöyle devam etti.
Kadınlarda daha genç yaşta görülüyor!
“Akciğer kanseri kadınlarda erkeklere göre daha genç yaşta ortaya çıkar ve genç erişkinlerdeki akciğer kanserlerinin neredeyse yarısı kadınlarda görülür. Araştırmalar 30 ila 54 yaş arası yetişkinler arasında kadınların akciğer kanserine yakalanma olasılığının erkeklerden daha yüksek olduğunu ve insidans oranındaki bu değişikliğin sigara içme davranışlarındaki farklılıklarla açıklanamamaktadır denildi.
Küçük hücreli akciğer kanseri erkeklerde daha sık görülüyor.
Akciğer kanseri hücre tipi olarak iki gruba ayrılır, küçük hücreli dışı akciğer kanseri yüzde 85 ve küçük hücreli akciğer kanseri yüzde 15 şeklinde. Küçük hücreli akciğer kanseri çoğunlukla erkeklerde görülür. Kadınlarda daha az görülür. KHDAK alt hücre tiplerinde de kadın erkek arasında hücre tipi farklılığı vardır. Adenokarsinom kadınlarda en sık görülen hücre tipidir ve genellikle akciğerlerin perifer dediğimiz dış kısımlarındaki dokuda görülür. Diğer hücre tipleri daha nadir görülmekte.
Belirtiler kadınlarda ve erkeklerde farklılık gösterebilir!
Akciğer kanseri belirtileri genelde her iki cinsiyette ortak belirtiler olsa da iki cinsiyet arasında farklılık gösterebilir. Bunun nedeni, erkeklerin ve kadınların, her biri kendi semptomlarına neden olan farklı KHDAK türlerine karşı duyarlı olmalarıdır. Ayrıca vücudun farklı tepki vermesine neden olan biyolojik farklılıklarla da ilişkili görünüyor. Erkeklere skuamöz hücreli karsinom tanısı konma olasılığı daha yüksek olduğundan, kanserin en erken belirtileri genellikle kronik öksürük, balgam çıkarma ve kanlı balgam çıkarma gibi ana hava yollarındaki problemlerle ilişkilidir.
Kadınlarda akciğer kanserinin ilk belirtileri sıklıkla akciğer adenokarsinomunun belirtileridir. Bu tümörler genellikle akciğerlerin çevresinde, ana hava yollarından uzakta oluştuğu için öksürük daha geç olur. Diğer belirtiler standart akciğer kanseri belirtileridir. Eforla gelen nefes darlığı, halsizlik, sırt veya omuz ağrısı, hastalık ilerledikçe kadınlarda ilave semptomlar gelişebilmektedir. Balgam çıkarma, kanlı balgam çıkarma veya kronik öksürük, hırıltılı solunum, yutma güçlüğü, göğüs ağrısı, ateş, ses kısıklığı, açıklanamayan kilo kaybı, iştahsızlık ve metastatik şikayetler görülmektedir.
Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin yüzde 80 – 90’ından tütün ve türün ürünleri sorumludur.
Akciğer kanseri nedenlerinde cinsiyet ayırımı pek yapılmasa da tütün ve tütün ürünleri, kadınlarda akciğer kanseri için en büyük risk faktörü olmaya devam etmektedir ve kadınlarda kansere bağlı ölümlerin yüzde 80 – 90’ınını oluşturmaktadır.
Araştırmalar kadınların sigaradaki kanserojen maddelere karşı daha duyarlı olduğunu ve dolayısıyla erkeklere kıyasla daha az yıl sigara içmelerine rağmen akciğer kanserine yakalanma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Akciğer kanserine bağlı ölüm oranı en yüksek grup ise 60 yaş üstü kadınlardır. Bunun nedeni sigara içme oranının yüksek olması veya pasif içici olarak tütüne erken ve sık maruz kalmaları olabilir.
Kadın sigara içenlerin sigaranın neden olduğu hasarlı DNA’yı erkek sigara içenlerle karşılaştırıldığında daha az onarabildiğine dair kanıtlar vardır; bu da sigara içmenin kadınları belirli akciğer kanseri türleri için daha büyük risk altına soktuğu gerçeğine katkıda bulunabilir.
Menopozla birlikte risk düşüyor.
Kadınlar ve akciğer kanserine yönelik en önemli araştırma alanlarından biri östrojenin tümör üzerindeki etkisidir. Östrojenin kanser hücrelerini büyüttüğüne ya da kadınları kanserojenlere karşı daha duyarlı hale getirdiğine dair kanıtlar var. Bunu da erken menopoz (östrojen düzeyleri düştüğünde) ile akciğer kanseri riskinin azalma olması ile gözlemlenmiştir.
Akciğer kanserine yakalanma olasılığını artırabilecek tütün ve tütün ürünleri haricinde diğer faktörler arasında ailesel yatkınlık, evde radon gazına maruz kalma, pasif içicilik ve çevresel ve mesleki maruziyet yer alır.
Kadınlar tedavilere daha iyi yanıt veriyor.
Tedavi planları genellikle hastalığın evresine göre belirlenir ve kişinin cinsiyetine bakılmaksızın aynıdır. Ancak araştırmalar, kadınların bu tedavilere daha iyi yanıt verdiği ortaya çıkarmıştır. Nedeni belli değil ama hormonal farklılıklardan kaynaklanıyor olabilir. Cerrahi veya onkolojik tedavi edilen kadınlarda tedavi yanıtı erkeklere göre daha başarılı olmaktadır. Gen mutasyonları hedefe yönelik ilaçlarda kadınlar erkeklere göre daha avantajlı olmakta. Kadınlarda akciğer kanserinde hayatta kalma oranı, hastalığın tüm aşamalarında erkeklere göre daha yüksek olmasına rağmen, genel beş yıllık hayatta kalma oranı kadınlar için hâlâ çok düşüktür.”