W-Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır’dan önlenebilir bir kanser türü olan akciğer kanseri hakkında görüşlerini aldık.
Akciğer kanserinin belirtileri ve tedavisi nasıl olmaktadır?
A.K.C- Akciğer kanseri, dünya genelinde ve ülkemizde sık görülen ölümcül bir kanser türüdür. Her yıl tanı konulan yeni kanser olgularının yaklaşık %12 akciğer kanseri iken, kanser nedenli ölümlerinde yaklaşık %20’si akciğer kanseri nedenlidir. Dünya genelinde erkeklerde, en sık görülen ve ölüme neden olan kanserdir. Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Öte yandan akciğer kanseri nedeniyle yaşanan kayıplar neredeyse meme kanseri kadardır. Yani akciğer kanseri kadınlarda da önemli bir sağlık sorunudur.
Akciğer kanserinde başlıca belirtiler; öksürük, nefes darlığı, balgam çıkartma, kanlı balgam, sırt ağrısı-göğüs ağrısıdır. Ne yazık ki hastalarımızın büyük bir çoğunluğu sigara içicisi olduğu için bu yakınmalarının daha çok sigara nedenli olduğunu düşünür ve maalesef hastaneye başvurmaz.
W- Bireyler hangi belirti veya semptomlarla karşılaşırsa vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı?
A.K.C- Eğer inatçı ve geçmeyen öksürük varsa, balgamında kan varsa, sırtında omuzunda ağrı kesiciye almasına karşın hala geçmeyen ağrı varsa, derecesi artan nefes darlığı varsa bu kişi 50’li, 60lı yaşlarda sigara içen bir kişi ise mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bu semptomlar akciğer kanserinin akciğerde oluşturduğu temel belirtileridir. Bunun yanı sıra akciğer kanseri hızla diğer organlara yayılabilen bir kanser türüdür. Bu nedenle sigara içen, 50-60 yaşlarında bir kişide nedensiz hızlı kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık, geçmeyen baş ve kemik ağrısı varsa bu kişilerin en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını önemsiyoruz.
W- Akciğer kanseri nasıl oluşur? Diğer kanser türlerinden temelde nasıl farklılaşır?
A.K.C- Akciğer kanserinin diğer kanserlerden en önemli farkı önlenebilir bir kanser olmasıdır. Çünkü akciğer kanserli olguların yaklaşık %80’inde doğrudan sigara sorumludur. Bir başka değişle sigara içme alışkanlığı ortadan kalkarsa akciğer kanseri riski %80 azaltılabilir. Bu nedenle akciğer kanseri önlenebilir ya da riski büyük oranda azaltılabilir bir kanser türüdür.
Sigara dumanında 6000-7000’den fazla kanserojen madde vardır. Sigara tiryakisi dumanı içine çektiğinde bu kanserojen maddeler tüm akciğere dağılır. Her gün defalarca ve hatta yıllarca süren kanserojen maddelerle akciğer hücrelerinin teması sonrasında akciğer kanseri meydana gelir.
W- Akciğer kanserinde evrelemenin önemi nedir?
A.K.C- Aslında evreleme tüm kanserlerde önemlidir. Çünkü tedavi planı kanserin evresine göre yapılır. Özellikle akciğer kanseri gibi solid organ kanserlerinde evreleme daha da önem kazanır çünkü hangi hastaya cerrahi tedavi yapılacak, hangi hastaya kemoterapi ya da radyoterapi uygulanacak, buna kanserin evresine göre karar verilir.
W- Akciğer kanseri türleri ve evrelerini anlatır mısınız?
A.K.C- Akciğer kanseri küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olarak iki büyük gruba ayrılır. Bu nedeni her ikisinin köken aldığı akciğer hücreleri farklıdır. Daha da önemlisi ikisinin büyüme hızları, yaşam beklentisi ve tedavisinde önemli farklılıklar olmasıdır. KHAK, tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %20’sini oluşturur. Bu tür daha hızlı ilerler, tanı konulduğunda genellikle ileri evrelerdedir bu nedenle genellikle cerrahi tedavi uygulanamaz ve cerrahi tedavi dışı yöntemleri kullanılır. Sigara ile ilişkisi KHDAK’den daha belirgindir.
KHDAK, en çok cerrahi tedavi uygulanan akciğer kanseri grubudur. Diğerine göre daha yavaş büyür bu nedenle daha erken dönemde tanı konulabilmektedir.
W- Hastalar hangi evrede hekime başvurmaktalar?
A.K.C- Ne yazık ki akciğer kanserli hastaların yalnızca %14-16’sına erken evrede tanı konulabiliyor. Kanserler genellikle 4 evrede değerlendirilir, evre 1 ve 2 erken evredir ve evre 3 ve 4 ileri evre olarak adlandırılır. Evre 1 ve 2 akciğer kanserli hastalara ilk tedavi en uzun sağkalıma sahip olan cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu nedenle erken tanı ve doğru evreleme akciğer kanserinde çok önemlidir. Cerrahi için bir yaş sınırımız yok. Değerli olan, hastanın fizyolojik yaşı ve ek hastalıklar eski yıllara göre daha az önemli. Çünkü günümüzde kullanılan cerrahi ve anestezi yöntemlerinde, yoğun bakım koşullarında çok önemli ve olumlu değişiklikler oldu.
W- Akciğer kanseri tanısında en etkin yöntemler nelerdir?
A.K.C- Günümüzde akciğer kanserinin tanısında en sık ve güvenilir olarak kullanılan yöntem bilgisayarlı tomografi (BT)’dir. Akciğer kanserinin evrelemesinde ise BT yanı sıra pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) ve MRI kullanılması en etkin yöntemlerdir.
W- Akciğer kanserinde cerrahi anlamda neler yapılmakta?
A.K.C- Akciğerler, sağda üç, solda 2 lobdan oluşur. Akciğer kanserinin cerrahi tedavisinde en çok kullanılan yöntem tümörün içerisinde bulunduğu lobun bir bütün olarak çıkarılmasıdır ve aynı tarafta olan lenf düğümlerinin çıkarılmasıdır. Biz bunu tam rezeksiyon olarak tanımlıyoruz. Yani hastada ameliyat sonrası ne gözle ne de mikroskop ile görülen bir kanser dokusunun kalmamasıdır. Kanser cerrahisinde “temizleyebildiğim kadarını temizledim” yaklaşımı genel kabul görmez. İşte bu durum halk arasında kansere bıçak vurulmaz dogmasının nedenidir.
W- Cerrahi öncesi herhangi bir medikal tedavi uygulanıyor mu?
A.K.C- Eğer akciğer kanseri evre 1 ve 2 ise ilk basamak kanser tedavisi cerrahidir. Ama cerrahi tedavi kararı sonrası hastanın solunum kapasitesi ve başta kardiak hastalıkları olmak üzere varsa diğer ek hastalıklarının cerrahi için riski değerlendirilir. Eğer ek hastalıklar için gerektiğinde medikal tedaviler uygulanmalıdır.
W- Akciğer kanseri cerrahisinde kapalı ve açık cerrahi yöntemleri uygulanıyor. Minimal invaziv cerrahi yöntemlere yönelim oldukça yüksek oranda. Hangi hastalarda uygun? Avantaj ve dezavantajları ile cerrahi yöntemleri biraz anlatabilir misiniz?
A.K.C- Akciğer kanserinde cerrahi tedavinin hedefi tam rezeksiyondur. Tam rezeksiyon kanser cerrahisinin vazgeçilmez koşuldur. Tam rezeksiyon için açık ya da minimal invaziv, yani kamera yardımlı ya da robot destekli yöntemler kullanılır.
Açık cerrahide yaklaşık 15-20 cm uzunluğunda hastanın kaburgalarının arasından bir kesi yapılırken, minimal invaziv cerrahilerde bu girişimler için üretilen özel aletlerin ya da robot kollarının göğüs boşluğuna girişi için 2-3cm’lik delikler açılır. Minimal invaziv yöntemlerin en büyük üstünlüğü ameliyat sonrası hastanın ağrısının az olması ve kısa sürede normal yaşamına dönebilmesidir. Günümüzde kanserli hastalar yalnızca yaşamak istemiyor hem uzun ve hem de konforlu bir yaşam istiyor. Minimal invaziv cerrahi yöntemler hastalara ameliyat sonrası konforu daha çok sunabilmektedir. En büyük dezavantajları ise biraz daha pahalı olmalarıdır.
W- Akciğer kanserinde risk grupları kimler?
A.K.C- Akciğer kanserinde en yüksek risk grubu tütün ve tütün ürünü kullananlar olup bunun en yayın biçimi sigara içilmesidir.
Unutmamak gerekir ki sigara içilmese bile sigara dumanına maruziyet yani pasif sigara içimi ile akciğer kanseri riskini artırır. Epidemiyolojik çalışmalarda sigara içen erkekle evli sigara içmeyen kadınlarda akciğer kanseri riski %24-30 arttığı gösterilmiştir.
Ailede akciğer kanserli bireylerin olması ya da kişinin daha önce bir kanserinin olması akciğer kanseri riskini artırır.
Akciğer, karsinojenleri de kapsayan birçok solunan zararlı için hedef organ ve giriş kapısıdır. Akciğer kanserinin %15’nin mesleki olduğu tahmin edilmekte olup endüstri ve madencilikte kullanılan asbest, arsenik, eter, krom, hidrokarbon, nikel, radyasyon, mustard gazı gibi birçok madde akciğer kanserinin sebebi olarak suçlanmaktadır. Dünyada yaygın olarak bulunan ve geniş endüstriyel kullanımı olan asbestos bunların en önemlisi; asbestos işçilerinde akciğer kanseri riski 6–10 kat, sigara içen işçilerde ise 90 kat artar.
Radyoaktif bir madde olan radon, uranyum madenleri yanı sıra toprak ve kayalarda doğal olarak bulunur. Uranyum madeninde çalışan işçilerde ve radon ihtiva eden inşaat malzemesinden yapılan evlerde yaşayan insanlarda, akciğer kanseri riski belirgin olarak artar. Şehirde yaşayan insanlarda, akciğer kanseri insidansı kırsal kesime göre 1,2‑2,3 kat daha fazladır. Bu hava kirliliğinin, sigara ve mesleki karsinojenlerin etkisini arttırması ile ilişkilendirilebilir.
W- Akciğer kanseri için erkek ya da kadınlarda görülme sıklığı nasıl? Bu kanser türü daha çok erkeklerde görülüyor deniliyor, bu ne kadar doğru bir tanımlama?
A.K.C- Akciğer kanseri, dünya genelinde ve ülkemizde sık görülen ölümcül kanser türüdür, her yıl tanı konulan yeni kanser olgularının yaklaşık %12 akciğer kanseri iken kanser nedenli ölümlerinde yaklaşık %20’si akciğer kanseri nedenlidir. Dünya genelinde erkeklerde, en sık görülen (Tüm kanserlerin %14) ve ölüme (Kanser nedenli ölümlerin %22) neden olan kanserdir. Kadınlar en sık meme kanseri (Tüm kanserlerin %24) olur ama akciğer kanseri (Kanser nedenli ölümlerin %14) neredeyse meme kanseri kadar ölüme (Kanser nedenli ölümlerin %15) neden olur. Yani akciğer kanseri kadınlarda da önemli bir sağlık sorunudur.
W- Sigara kullanımının akciğer kanserine etkisi ile ilgili neler söylersiniz?
A.K.C- Sigara içilmesi ve akciğer kanseri arasındaki ilişki net. Ama sigara içmeye erken yaşta başlamak, günlük tüketilen sigara sayısı ve yıl çok olması riski daha da artırır.
Sigara içenlerde akciğer kanseri riski, içmeyenlere göre 20 kat, ağır içicilerde yani 20 yıldan fazla günde bir paket üstünde sigara içenlerde 30 kat daha fazladır. Ağır sigara içicilerin %20’si ne yazık ki akciğer kanseri olmaktadır. Sigaranın kesilme süresi ile orantılı olarak risk azalır.
W- Ülkemizde akciğer kanseri görülme sıklığında bir artış ya da azalma var mı? Varsa nedenleri neler?
A.K.C- Ülkemiz için net rakamlar olmamakla birlikte dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayınladığı rakamlar gelecek için umut verici; 2018’de yeni tanı konulan olguların %11,6’sı akciğer kanseri iken 2020’de bu oran %11,4’e gerilemiş. Gerileme az ama umut verici, sanırım sigara karşıtı kampanyaların ve yasakların etkisi görülmeye başladı. Kanser nedenli ölümlerin 2018’de %18,4’ü akciğer kanseri nedeniyleyken 2020’de bu %18 bu azalmada özellikle akciğer kanseri tanı ve tedavisindeki yeni yöntemlerin başarısı açısından cesaret verici.
W- Değerli Hocam görüş paylaşımı için teşekkür eder başarılar dileriz.