- Yıldız Holding’in bağımsız bilim araştırmalarını desteklemek amacıyla 2014 yılında Harvard’da hayata geçirdiği Sabri Ülker Merkezi, ses getiren çalışmalar imza atmaya devam ediyor. “Bilimin önemine duyduğumuz inanç bize ailemizin mirasıdır. Bu mirası gelecek nesillere emanet etmek üzere layıkıyla yaşatmayı milli görev addediyoruz” diyen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Merkezimizin 10’uncu yılında Türkiye’de de bir bağımsız bilim enstitüsü kurmayı hedefliyoruz. Bu en büyük hayalimiz” ifadelerini kullandı.
- Türkiye’de mevcut mevzuata göre bilimsel enstitülerin sadece üniversite bünyesinde faaliyet gösterebildiğini hatırlatan Ülker, “Mevzuatta düzenlemelere ihtiyaç var. Bilimin ülkemizde de yeşermesi için bu değişikliklere ihtiyaç var. Bağımsız araştırmaların yürütülebileceği enstitüler, ülkemizde bilimsel verimliliği artıracaktır” diye konuştu.
- Kurulduğu 2014 yılından bu yana bilim dünyasında önemli çalışmaları hayata geçiren Harvard Sabri Ülker Merkezi, 2021 yılında yaptığı metabolik araştırmalarla birçok hastalığın tedavisinde çığır açan buluşlara imza attı. Dünyaca ünlü Türk akademisyen ve bilim insanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in liderliğinde çalışmalarını devam ettiren merkez, metabolizmanın moleküler kontrol mekanizmalarını ortaya çıkararak diyabet, obezite ve karaciğer yağlanmasına yönelik tedavi yöntemlerinde çığır açacak çalışmalar sürdürüyor.
- İstanbul’da düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Gökhan Hotamışlıgil, çok yakın bir dönemde artık uygulamaya yönelik bir odakla çalışmalarını sürdürecek olan merkezde birçok metabolik hastalığa karşı önleyici veya tedavi edici çözümlerin üretilebileceğini belirtti.
- Merkezde şu an görev yapan veya burada yetişmiş kadro içinde yer alan 5 Türk ve birçok uluslararası araştırmacı şimdiden geleceğin yıldız bilim insanları olarak gösteriliyor.
Sabri Ülker Vakfı’nın destekleriyle Harvard Üniversitesi bünyesinde genetik ve metabolik hastalıkların oluşmasını önlemek ve yeni tedavi stratejileri geliştirmek adına sekiz yıldır temel bilim çalışmalarını yürüten Harvard Sabri Ülker Merkezi ses getiren bilimsel araştırma ve keşiflere imza atmaya devam ediyor. Temel hedefi en çetin ve karmaşık metabolik kontrol mekanizmalarını ortaya çıkarmak olan merkezde, 2021 yılında keşfedilen ve daha önce varlığı bilinmeyen kontrol mekanizmaları, obezite, diyabet, karaciğer hastalığı gibi metabolik hastalıklara çare bulmak adına önemli gelişmeleri hayata geçirdi ve dünyanın en saygın bilimsel dergilerinde dünyaya duyuruldu. Merkezin önümüzdeki yıllardaki hedefi bu çalışmaların hayata geçişini hızlandıracak hem temel hem de uygulamaya yönelik çalışmalar üzerine odaklanmak olacak.
Sabri Ülker Merkezi’nin 2021 çalışmalarını paylaşmak üzere İstanbul’da düzenlenen toplantıya, Harvard Sabri Ülker Merkezi Başkanı Prof. Gökhan Hotamışlıgil, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker ve Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş katıldı.
Toplantıda merkezin 2021 çalışmalarına dair bilgiler veren Prof. Gökhan Hotamışlıgil, geçtiğimiz senenin merkez için müthiş heyecan verici bilimsel gelişmelere sahne olduğunu vurgulayarak, geçtiğimiz aylarda yayına giren çalışmaların bir özetini sundu.
Ali Ülker: “Türk bilim insanlarına destek oluyoruz”
Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in liderliğindeki Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi’nin çalışmaları ve faaliyetleri üzerine açıklamalarda bulunan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Bilimin önemine duyduğumuz inanç bize ailemizin mirasıdır. Bu mirası gelecek nesillere emanet etmek üzere layıkıyla yaşatmayı da milli görev addediyoruz” dedi.
Harvard Üniversitesi’nde çalışmalarına başlayan Sabri Ülker Merkezi’nin açıldığı günden bu yana tüm dünyada önemli bilimsel çalışmalara imza attığını ifade eden Ali Ülker, şöyle konuştu: “Bugün geldiğimiz noktada Türk bilim insanları, artık bilim dünyasında çok önemli bir yere sahip. Yaptıkları çalışmalarla bilim dünyasında çığır açıyorlar. Yıldız Holding ve Sabri Ülker Vakfı olarak biliyoruz ki genç bilim insanlarımız desteklenirse başaramayacakları şey yok. Harvard Sabri Ülker Merkezi’nde Türkiye ve diğer ülkelerdeki en iyi kurumlardan seçilen genç akademisyenlere burs ve birlikte çalışma imkanı sağlayarak, merkezimizde çeşitli projelerde görev almalarına, mesleklerini daha ileri bir boyuta taşımalarına ve buradan tüm dünyaya yayılmalarına da destek oluyoruz. Bu noktada; merkezimizin bugün dünyamız için bilim üretmesi ve gelecek için bilim insanları yetiştirmesi de göğsümüzü kabartıyor.”
“Bilimin ülkemizde de yeşermesi için değişikliklere ihtiyaç var”
Yıldız Holding olarak en büyük hayallerinin Türkiye’ye bağımsız bir bilim enstitüsü kazandırmak olduğunu önemsediklerini belirten Ülker, “2014 yılında Harvard Sabri Ülker Merkezi ile başlayan yolculuğumuzun Türkiye’de de yeşermesini sağlayacağız. 2024 yılında Harvard Sabri Ülker Merkezi’nin 10’uncu yılında Türkiye’de de bir bağımsız bilim enstitüsü kurmayı hedefliyoruz. Bu en büyük hayalimiz” şeklinde konuştu.
Türkiye’de mevcut mevzuata göre bilimsel enstitülerin sadece üniversite bünyesinde faaliyet gösterebildiğini ifade eden Ülker, yapılacak bazı düzenlemelerle Türkiye’nin de bilimde önemli yollar kat edebileceğini belirtti. Ülker, şöyle devam etti: “Mevzuatta düzenlemelere ihtiyaç var. Bilimin ülkemizde de yeşermesi için bu değişikliklere ihtiyaç var. Bağımsız araştırmaların yürütülebileceği enstitüler, ülkemizde bilimsel verimliliği artıracaktır” diye konuştu.
“Ülkemize geri dönerek çalışmalarına devam ediyorlar”
Harvard Sabri Ülker Merkezi’nin, yeni bilim insanlarının yetişmesinde çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Ülker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genç bilim insanları Harvard Sabri Ülker Merkezi’nde edindikleri tecrübeyle kendi bağımsız guruplarını oluşturuyorlar, hem ülkemize geri dönerek çalışmalarına devam ediyorlar, hem de dünyanın pek çok köşesine merkezden aldıkları tecrübeyi ve iş birliği ağını taşıyorlar. Ayrıca Sabri Ülker Bilim Ödülü yarışmalarını da düzenleyerek genç zihinlerin topluma fayda sağlayacak bilimsel projelerinde onları yalnız bırakmıyoruz. Bilim Ödülü ile Türk bilim dünyasını ve genç Türk bilim öğrencilerini uluslararası alanda desteklemeye devam ettiğimiz için gurur duyuyoruz.”
“Nihai hedefimiz; dünya çapındaki araştırmalara katkıda bulunmak”
Sabri Ülker Vakfı’nın 11 yıldır gıda, beslenme ve sağlık alanında en doğru ve en güvenilir bilgiyi topluma aktararak toplum bilincini en üst seviyeye taşımayı kendine misyon edindiğini vurgulayan Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, şöyle konuştu:
“Vakfımızın kurulduğu günden bu yana hiç değişmeyen hedeflerinden biri de dünya çapındaki bilimsel araştırmalara katkıda bulunmak. Bunu yaparken Türk bilim insanlarını ve ülkemizin genç bilim insanlarına da ilham verecek, rehberlik edecek çalışmaları desteklemek en önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Nihai hedefimiz; dünya çapındaki bilimsel araştırmalara katkıda bulunmak. Ülkemizdeki genç bilim insanlarını teşvik etmek ve araştırmaların toplum faydasına sunulmasına destek olmak misyonumuzla her yıl ‘Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü hayata geçiriyoruz. Bu yıl sekizincisini takdim edeceğimiz ödül, genç bilim insanlarımıza da ışık tutuyor. Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün ülkemiz adına önemli bir katma değer sağladığını biliyoruz. Gelecekte ülkemizin bilim yuvası olan referans ülkeler arasında yer almasına vesile olacağına da tüm kalbimizle inanıyoruz.”
“Evrensel bilimin bir paydaşı olmak bizlere onur veriyor”
Geleceğe sağlıklı miraslar bırakmak için çalışan merkezin imza attığı önemli çalışmalarla ilgi bilgi veren Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, gelecek dönem çalışmaları ile ilgili şunları söyledi: “Sabri Ülker Merkezi başlangıcından bugüne, tüm bilimsel kadrosunun yoğun emekleri ve uzun soluklu projelere odaklanabilme olanağı sayesinde önemli bir yol kat etti ve çok sayıda bilim insanının yetişmesine katkıda bulundu. Evrensel bilimin bu şekilde bir paydaşı olmak hepimizi çok mutlu ediyor ve onur veriyor. Ancak tabi ki daha yolun başlangıcındayız ve önümüzde aşılacak pek çok sorular ve heyecan verici gelişmeler var. Gelecek dönemdeki odak noktamız ortaya çıkardığımız bu yeni temel mekanizmaları daha derinlere taşımak ve en önemlisi de bu temel mekanizmalara dayalı özgün ve etkin uygulamalara geçiş sürecini mümkün olduğunca hızlandırmak. Şu an elimizde çok uzak olmayan bir gelecekte insan uygulamalarına geçmesini öngördüğümüz veriler ve bu geçişi sağlayacak ön moleküller ve müspet deliller mevcut. En büyük hayalimiz merkezimizin bilimsel ağını daha yaygın ve güçlü hale getirerek insan sağlığını ve yaşamını tehdit eden en zorlu hastalıklara küçük bile olsa olumlu bir katkıda bulunmak.”
FABKIN Hormonunun keşfi ve Tip 1 ve Tip 2 diyabet için sunduğu yeni tedavi olanakları
Harvard Sabri Ülker Merkezi’nde Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil liderliğindeki araştırma ekibi; 2021 yılında, metabolizmanın düzenlenmesine yardımcı olan ve hem tip 1 hem de tip 2 diyabetin iyileşmesinde önemli bir rol oynayan FABKIN hormonunu keşfetti. Araştırmacı Dr. Kacey Prentice’in önemli katkıları ile tamamlanan ve Aralık 2021’de Nature’da yayınlanan makale, vücudun yağ hücrelerinden salgılanan FABKIN’in kan seviyelerinin, tip 1 veya tip 2 diyabetli farelerde ve insan deneklerde anormal derecede yüksek olduğunu gösterdi. Genetik ve biyokimyasal çalışmalar, FABKIN hormonuna yönelik tedavi yöntemlerinin klinik öncesi modellerde diyabet tedavisinde çok umut verici olumlu etkilere sahip olduğunu ortaya çıkardı ve insan uygulamaları için geçiş sürecini başlattı.
İnsülin direncine yol açan yeni bir mekanizma bulundu
Araştırma ekibinin 2021’deki bir diğer keşfi; obezitede yağ dokusunun neden olduğu inflamasyonu etkileyen ve insülin direncine yol açan yeni bir mekanizmanın bulunması oldu. Hotamışlıgil’in ekibi; adiposit adı verilen ve vücudumuzda yağ depolayan hücrelerdeki kalsiyum salgılayan kanalların kronik inflamasyondaki etkisi ve obezite ile ilişkili metabolik komplikasyonlara karşı yeni tedaviler sunabileceğini gösteren bir çalışma yürüttü. Harvard Sabri Ülker Merkezi’ndeki araştırmacılardan Ekin Güney, Ana Paula Arruda ve Güneş Parlakgül liderliğindeki çalışma grubu, yıllardır cevabı bulunamayan “Obezitede metaflamasyonu ne tetikler ve nasıl yayılır?” sorusuna dair çok önemli yanıtlar sundu. Merkezde daha önce yapılan ve hücre içi kalsiyum trafiğinin metabolizmadaki önemini gösteren çalışmalar ile birlikte, metabolik bozuklukların düzeltilebilmesi, sistemik insülin direnci, glikoz metabolizması bozuklukları ve inflamatuar stresi engellemek için etkin yöntemler ortaya çıkarılmış oldu.
Hücre içi moleküler mimarisinin metabolizma üzerindeki etkisinin keşfi
Sabri Ülker Merkezi araştırmacıları, Güneş Parlakgül ve Ana Paula Arruda’nın öncülük ettiği ve metabolizmanın kontrolünde yepyeni bir kavram ortaya koyan bir başka çalışmada, 9 Mart 2022’de Nature dergisinde yayımlandı. Bu çalışmada, hücre içi moleküler yapıların organizasyonunun bir hücrenin metabolik faaliyetlerinde hem sağlık hem de hastalıkta önemli rol oynadığını ve bu moleküler mimari bozuklukların tamiratının mümkün olduğunu ortaya çıkardı. Bu çalışmanın bir önemli özelliği de karaciğer dokusunun şimdiye dek en yüksek hacim ve çözünürlükte görüntülenmesi ve ortaya çıkan bu veri tabanının daha pek çok araştırma grubuna ve yeni soruların çözümüne imkân sağlaması.
Farklı ülkelerden 23 bilim insanı bir arada
Bilim dünyasında ses getiren çalışmalara ve heyecan yaratan keşiflere imza atan Harvard Sabri Ülker Merkezi, tüm dünyadan bilim insanlarına ev sahipliği yapıyor. Farklı ülkelerden 23 bilim insanının çalıştığı merkezde 5 Türk araştırmacı görev alıyor. Merkez, son yıllarda Türk öğrenci ve akademisyenler için de eşsiz bir çalışma ortamı ve bilimsel köprü durumuna gelmiş durumda.
Merkezin, dünyanın en önde gelen bilim insanları ile genç kuşak araştırmacıları bir araya getirmek ve en yeni bilimsel gelişmeler hakkında fikir alışverişi ve iş birliği olanakları yaratmak için İstanbul ve Boston’da dönüşümlü olarak gerçekleştirdiği “Metabolizma ve Yaşam Sempozyumu” da Sabri Ülker Vakfı ev sahipliğinde düzenleniyor ve dünyada bu alanda gerçekleşen en önemli bilimsel faaliyetlerinden biri olarak görülüyor.
Sayılarla Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi:
• Çalışan sayısı: 23
• Görev alan Türk üye sayısı: 5
• An itibarıyla üzerinde çalışılan proje sayısı: 10
• Laboratuvar tarihinde görev alan toplam Türk sayısı: 35
• Laboratuvarın açılışından bugüne Gökhan Hotamışlıgil tarafından yayımlanan bilimsel yazı sayısı: 201, toplam atıf sayısı 70.000, h faktör: 108