Heryıl bugün biz hekimleri olarak zorlu, acılı bir yolda gülerek, ağlayarak birlikte yürüdüğümüz yıllar içinde pekçok anı biriktirdiğimiz, beynin kitaplarda yazanlardan çok daha fazla sırrını bizlere gösteren, hayata bakışımızı değiştiren, kimileri yitirdiğimiz kimileri acıdır ki ellerimizin altından yaşarken kayıp giden sevgili hastalarımızı birbir anıyoruz..
Dünya çapında 55 milyondan fazla insan demans ile yaşıyor, 2030 yılına kadar bu sayının 78 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor, 2025 yılına kadar tahmini demanslı insan sayısının %50’sine teşhis konulması bekleniyor. Çoğu ülke 2020–2021 döneminde COVID-19’un yayılmasını kontrol altına almak için karantina önlemleri uyguladığından, hareket kısıtlaması demans semptomları olan kişilerin sağlık hizmetlerine erişimini çok fazla engellemiş durumda ve önümüzdeki yıllarda etkilerini daha çok göreceğimiz düşünülmekte.
2021 Dünya Alzheimer raporuna göre demansı olan kişilerin %75’ine henüz tanı konulmadığı tahmin ediliyor. Özellikle düşük ve orta gelir düzeyi olan ülkelerde bu oranın %90’lara çıkabildiği ;damgalama ve demans(bunama) konusundaki farkındalık eksikliğinin teşhis konulmasında büyük engeller yarattığı gözleniyor.
Klinisyenlerin %83’ü, COVID-19 pandemisinin, bilişsel gerileme yaşayan kişilerin değerlendirmeye erişimini geciktirdiğini düşünüyor.
Major nörobilişsel bozukluk” olarak da bilinen “demans” terimi, belirli bir hastalık değil, bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan bir grup bulgudur. Hafızayı, davranışı, düşünmeyi ve sosyal yetenekleri bozarak, kişinin günlük yaşam aktivitelerine ve sosyal özerkliğine engel olacak düzeyde bir bilişsel gerilemeye neden olur. Alzheimer hastalığı 65 yaş üstü kişilerde en sık görülen bunama nedeni olsa da tek neden değildir. Bunun dışında beyin damar hastalıkları, Parkinson hastalığı, enfeksiyonlar, sistemik hastalıklar da demansa neden olabilirler.
Alzheimer Hastalığında beyindeki değişiklikler hastalığın bulgularının ortaya çıkmasından 20-30 yıl önce başlamaktadır. Bu nedenle hastalık bulguları ilerledikten sonra tedavilerin faydalılığı sınırlı olarak kalmaktadır. Erken tanı önemlidir! Erken başlanırsa günümüzde kullanılan tedavilerin etkinliği daha uzun süreli olmaktadır. Yeni geliştirilen tedavi molekülleri aday hastaları belirleyip bulgular ortaya çıkmadan veya çok erken dönemde denenmektedir.
Alzheimer Hastalığı Tanısını nasıl koyuyoruz?
Hastaların kişisel öyküsü ve ailede demansın olup olmadığı öğrenilerek başlanır. Böyle bir değerlendirme sonrası bilişsel testlerin yani ayrıntılı bir zihin muayenesinin ve nörolojik muayenenin yapılması esastır.
Bunun dışında üç farklı gen, özellikle genç yaşta başlayan otozomal dominant geçişli ailesel Alzheimer hastalığı ile ilişkilendirilmiştir. Amiloid prekürsör protein(APP), presenilin-1 (PS-1)ve presenilin-2 (PS-2) genleri, Alzheimer hastalığının yaptığı amiloid plakların toksik bir bileşeni olan Aβ42 üretim yollarında yer alan proteinleri kodlarlar. Otozomal dominant Alzheimer hastalığında herkuşakta Alzheimer hastaları bulunur, bunama başlangıcı daha erkendir ve daha hızlı ilerler.
Kan testleri, değerlendirme sürecinde önemli bir adımdır unutkanlığa neden olabilen diğer klinik durumların dışlanması için mutlaka gereklidir; laboratuvar taraması, hematolojik değerlendirme, böbrek, karaciğer ve tiroid fonksiyonu, glukoz, elektrolit değerlendirmesi, vitamin seviyeleri ile enfeksiyöz kan belirteçlerini içerir. Rutin kan testleri dışında bunamaya neden olabilen diğer tedavi edilebilir nedenleri dışlamak için bilgisayarlı tomografi (BT) ve/veya manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi beyin görüntülemeleri yapılır. Radyolojik incelemelerle hafıza ve düşünme sorunlarına neden olabilecek beyin tümörlerine, damar tıkanıklıklarına tanı koyabiliyoruz. Yapısal görüntüleme bulguları, tedavi edilebilir demansların komorbiditelerini ekarte ederek veya serebrovasküler hastalık gibi demans semptomlarını alevlendirebilecek durumların varlığını göstererek demans tanısına katkıda bulunur . Görüntülerde beyin atrofisi(küçülme)varlığı ve nerede olduğu , beyin omurilik sıvısı artışı ve MRG sinyalindeki değişiklik demansın altında yatan nedeni netleştirebilme özelliğine sahiptir.
Demans için en çok çalışılan beyin omurilik sıvısı biyobelirteçleri, amiloid beta 42’nin (Aβ42) monomerik formu, toplam tau (t-tau) ve treonin 181’de fosforile edilmiş tau’dur (p-tau-181)
Son dönemde basında yer alan Transkranial Pulse Stimülasyon tedavisi henüz güvenliği dahil destekleyici bilimsel verilerin yeterli olmayışı nedeniyle kanıtlanmış bir tedavi yöntemi değildir ve bu nedenle onaylı bilimsel araştırmalar dışında kullanılması uygun görülmemektedir.