Nobel İlaç, Kronik Böbrek Yetmezliği hastalarının yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan “Anadolu Böbreğini Dinliyor” projesini hasta ve hasta yakınlarının kullanımına sundu.
-Böbrek hastalığı dünya çapında yaklaşık 850 milyon kişiyi etkiliyor.
-Dünyada renal replasman tedavisi uygulanan hasta sayısı 2020 yılı itibari ile 3,6 milyon iken bu rakamın 2030 yılında 5,5 milyon olacağı tahmin ediliyor.
-1990 yılında kronik böbrek hastalıkları, ölüm nedenleri arasında 17.sırada yer alırken, 2020 yılında %41,5 artışla 12. sıraya yükseldi. 2040 yılında ise 5. sıraya yükseleceği öngörülüyor.
Kronik böbrek hastalıklarıyla ilgili farkındalığı arttırmak ve hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmek amacı ile Nobel İlaç Nefroloji Grubu “Anadolu Böbreğini Dinliyor” sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Hasta ve hasta yakınlarının hayatlarını bilgi ve farkındalıkla iyileştirmeyi hedefleyen projeye birbirinden değerli sağlık profesyonelleri destek veriyor.
11 Mart Dünya Böbrek Günü’nde yayına girecek web sitesiyle güvenilir bilimsel bilgileri halka ulaştıracak olan proje facebook, instagram ve youtube üzerinden de takip edilebiliyor.
Spesifik Bölüm Müdürü Gökhan Eti Anadolu Böbreğini Dinliyor projesi hakkında şu bilgileri verdi:
“İnsan sağlığında tüm tanı, teşhis ve tedavi süreçlerinde dinlemenin en önemli role sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle problemleri tespit etmek, nedenlerini belirlemek, kısacası anlamaya çalışmak için ilk basamak olan dinlemeyi projemizin ana manifestosu olarak belirledik. Maalesef böbreklerimiz, diğer organlarımıza nispeten daha az dinlediğimiz, hastalandıklarında ise sinsi ve sessizce ilerleyen değerli organlarımızdır, bu sebeple onları dinlemek oldukça kıymetli. Dünya Böbrek Günü’nün bu seneki ana mottosu “Böbrek Hastalığı ile İyi Yaşamak”. Anadolu Böbreğini Dinliyor projesiyle kronik böbrek hastalarını daha iyi anlamak, onları dinlemek ve Kronik Böbrek Hastalığı ile mücadele eden hastaların ve ailelerinin yaşam kalitelerini iyileştirmek temel hedefimiz.”
Nefroloji Ürün Müdürü Gözde Uygan Duruel de projeyi şöyle özetledi:
“Nobel İlaç’ın koşulsuz desteği ile oluşturulan “Anadolu Böbreğini Dinliyor” projesiyle hasta ve hasta yakınlarına dijital kanallardan ulaşarak onların hayatlarını iyileştirmeyi hedefliyoruz. Sağlık İçin Değer” sloganı ile yola çıkan Nobel, büyük bir titizlik ve özveriyle çalışarak ortaya çıkarılan “Anadolu Böbreğini Dinliyor” projesini facebook, instagram, youtube sosyal medya mecralarıyla ve web sitesiyle tüm hasta ve hasta yakınlarının kullanımına sunmuştur.
Instagram hesabımız üzerinden Diyetisyen Elvan Odabaşı ve Nefrolog Prof. Dr. Siren Sezer ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Böbreklerimizin ömrü uzun olsun”, “Böbreği iyileştiren beslenme reçeteleri” gibi konuları içeren canlı yayınlarımızla bu konuda farkındalığın artmasına katkı sağlayarak hasta ve hasta yakınlarını bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.” Ayrıca Türk Böbrek Vakfı renal diyetisyenimiz Gökçen Efe Aydın ile çektiğimiz hemodiyaliz hastalarına yönelik beslenme videoları ile kronik böbrek yetmezliği olan hastalara ve hasta yakınlarına dijital kanallardan ulaşarak onları desteklemeyi amaçlıyoruz. Projemize, kronik böbrek hastalarını anlamak ve beslenmelerine odaklandığımız bu sene sonrasında psikoloji ve egzersiz gibi ihtiyaç duyulan konularda da destek olarak uzun soluklu olacak şekilde devam etmeyi hedefliyoruz.”
Proje destekçilerinden Diyetisyen Elvan Odabaşı: “Hastalıkta ve sağlıkta iyi yaşam için “iyi beslen iyi yaşa” diyor. Böbrek hastalığının kontrolü için iyi beslenmeyle iyi yaşamak mümkün, bunun için bu projeyle her zaman hasta ve hasta yakınlarına destek olma gayretindeyiz. Kronik Böbrek Hastalığı ile daha iyi bir yaşam için “Anadolu Böbreğini Dinliyor” sosyal medya hesaplarını (facebook, instagram, youtube) ve web sitesini takip edin.
Türk Böbrek Vakfı Renal Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın ise şu açıklamalardan bulundu: “Kronik Böbrek Yetersizliğinin son evresinde alınan hemodiyaliz tedavisi ile hastaların bu hastalığa uygun olarak beslenmesi gerekir. Hastalar bu zamana kadar sağlıklı olarak bildikleri besinlerin artık kendileri için zararlı hale gelebildiği bir sürece başlamış oluyorlar. Özellikle diyalize ilk başlanılan dönemde şimdi ne yemem gerekiyor? Ne yersem daha sağlıklı olurum gibi düşünceler hemodiyaliz hastalarının aklındaki sorulardan bazılarıdır. Bu süreçte yanlış beslenme uygulamaları hasta sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. 2021 yılı içerisinde hastaları daha iyi anlamayı, onları dinlemeyi ve beslenme konusunda onlara destek olmayı amaçladık. Türk Böbrek Vakfı ve Nobel iş birliği ile Anadolu Böbreğini Dinliyor projesi kapsamında hemodiyaliz hastalarına yönelik bilgilendirici beslenme videoları projesini hayata geçirdik. Bu proje ile Anadolu Böbreğini Dinliyor web sitemiz ve youtube kanalımızdan hasta ve hasta yakınlarının hemodiyaliz tedavisinde doğru beslenme yöntemlerine ulaşabilmelerini ve hastaların beslenme konusunda böbreklerini daha iyi dinleyebilmelerini hedefliyoruz.” dedi.
Proje kapsamında 11 Mart Dünya Böbrek Günü’nde internet üzerinden düzenlenecek canlı yayına İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Savaş Öztürk konuk olacak. Prof. Dr. Öztürk kronik böbrek hastalıkları ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı: “Kronik böbrek hastalığı böbrek fonksiyonlarında aşamalı olarak kötüleşme ile giden uzun süreli bir hastalıktır ve pek çok sebebi vardır. Günümüzde en sık sebepler arasında şeker hastalığı (diyabetes mellitus) ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) gelmektedir. Pek çok hastalıkta olduğu gibi kronik böbrek hastalığının oluşmasında ve ilerlemesinde genetik faktörlerin de etkisi vardır, hatta bazı böbrek hastalıkları tamamen genetik nedenle başlayıp devam etmektedir. Hastalığının belirtileri çoğu hastada sinsi ve silik olabilir. Özellikle her gece idrara çıkma, köpüklü ve idrar renginde koyulaşma, halsizlik, yorgunluk, bulantı, konsantrasyon güçlüğü, kaşıntı gibi hafif şikayetler olabileceği gibi tansiyonun kontrolsüz hale gelip şiddetlenmesi, ödem oluşması, nefes darlığı, kalp yetersizliği gibi daha ağır şikayetlerde ortaya çıkabilir.
Hangi yaş grupları dikkat etmeli?
Ülkemizde yapılan çalışmalar erişkin yaş grubunda her 6 kişiden birinde kronik böbrek hastalığına ait bulgular olduğunu göstermektedir. Ancak yaş ilerledikçe bu hastalığın görülme sıklığı giderek artmaktadır. Bu nedenle özellikle 65 yaş üstü grupta daha sık olabilmektedir. Şeker hastaları, yüksek tansiyon hastaları, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olan veya taş düşürenler, böbrek veya idrar yollarıyla ilgili anatomik problemi olanlar, çok fazla ağrı kesici kullananlarda ve genetik bazı böbrek hastalığı olan aile bireylerinde bu hastalığın riski daha yüksektir.
Hastaların yaşam kaliteleri nasıl yükseltilebilir?
Hastaların çok iyi bilgilendirmeleri, bilinçli olmaları ve düzenli olarak doktor takibinde olmaları durumunda hastalıkları ile ilişkili olabilecek semptom ve bulgular daha kolay tedavi edilebilir ve hastalığın ilerleme süreci yavaşlatılabilir.