Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak uyarıyor: “Çarpıntı altta yatan çok ciddi kalp-damar hastalıklarının geç kalınmadan teşhis edilmesine sebep olabilir, ihmale gelmez. Çarpıntıyı önemseyin ve en kısa sürede bir uzmana başvurun”
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, çarpıntı hakkında önemli bilgiler verdi…
“Kalple ilgili kişileri doktora gitmeye zorlayan en sık şikayetlerden biri çarpıntıdır. Kalpte ani başlayıp kendiliğinden sonlanan hızlı atış veya ritmik atışın dışına çıkmak olarak görülebilir. Kalp ritmi çok hızlandığında tansiyon düşmesine bağlı göz kararması, halsizlik, hatta bayılma olabilir. Ritim bozuklukları çok detaylı araştırılıp, doğru teşhisi koyduktan sonra yakın takiple dikkatli tedavi edilmelidir. Öncelikle ritim bozukluğuna sebep olan hastalığı bulmamız gereklidir. Çünkü çarpıntı çoğunlukla kalp damar hastalıklarına bağlı olur. Bazen kalp damarları tıkalı kişilerde göğüs ağrısı olmaksızın çarpıntı olabilir. Tetkikler sonucu böyle bir durum varsa kalp krizi geçirmeden başarılı bir şekilde tedavi olabilirsiniz. Kalbin içindeki mitral kapağa bağlı hastalıklarda çarpıntı büyük oranda eşlik eder. Kalp ultrasonu, ekokardiyografi ile böyle bir hastalık teşhis edilirse, kalp yetmezliği gelişmeden mitral kapak tamir edilebilir veya protez bir kapakla değiştirilebilir. Atriyal fibrilasyon dediğimiz ritim bozukluğunda kalp içerisinde pıhtı oluşabilir ve bu pıhtı beyine atarak felce sebep olabilir. Gördüğünüz gibi çarpıntı altta yatan çok ciddi kalp damar hastalıklarının geç kalınmadan teşhis edilmesine vesile olabilir, ihmale gelmez!”
DETAYLI BİR KAN TAHLİLİ İLE TEŞHİS EDİLİR
“Kalp dışında başka hastalıklar da çarpıntı yapabilir” diyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak, “O nedenle öncelikle bir kan tahlili ile araştırmaya başlarız. Kansızlık, anemi, kalbin hızlı atmasına sebep olur. Halk arasında genelde guatr olarak bilinen tiroit hastalıklarında hızlı atış ve ritim bozuklukları görülür. İlaçlara veya yiyeceklere bağlı oluşmuş elektrolit bozukluklarında (çoğunlukla potasyum düşüklüğü ve ya yüksekliğinde) ritim bozuklukları olur. Bazı kalp ilaçları dokularda birikerek ritim bozukluğu yapabilir. Tüm bu hastalıkları detaylı bir kan tahlili yaparak tespit edebiliriz” diyor.
4 SANTİMLİK KESİDEN KAPAK DEĞİŞİMİ
Prof. Çaynak, ‘Çarpıntının altında yatan neden mitral kapak hastalığı ise kapak mutlaka değişmeli mi?’ sorusuna ise şu yanıtı veriyor: ‘Hayır. Şayet kapakta darlık değil de yetmezlik (kaçak) varsa, kapağı tamir ederek kendi kapağınızla hayatınıza devam etmeniz daha ideal bir cerrahidir. Ancak kapak kireçlenmiş ve daralmışsa, temizlenip metal ya da biyolojik bir kapakla değişmesi gerekir. Metal kapakla değişmişse ömür boyu kuvvetli bir kan sulandırıcı kullanmanız gerekir. Bütün mitral kapak ameliyatları, kapak değişse de tamir de olsa, göğüs kemiği açılmadan sağ meme hizasından, 4 santimlik bir kesiyle, kaburgalar arasından yapılabilir. Üstelik ameliyat izi kadınlarda meme altında kaldığı için hiç görünmez. Ben bu nedenle bu tarz ameliyatlara ‘bikini cerrahisi’ diyorum. 4. gün taburcu oluyorsunuz ve o gün itibariyle arabanızı kullanabilirsiniz, kolunuzu dilediğiniz gibi hareket ettirebilirsiniz. Bir hafta içinde işinize dönebilir, her türlü sosyal faaliyetlerinize devam edebilirsiniz.”