Ülkemizde halen dört evlilikten biri akraba evliliği, toplam doğurganlık hızı %2.3, kadınların yarısından fazlası başka çocuk sahibi olmak istemiyor, çocuk yaşta erken evlilikler ve adölesan gebelikler hala sorun olmaya devam ediyor.
Basın Yayın Medya Komisyonu Üyesi, Aile Hekim Dr. Canan Tanrıver, “Ülkemizde anne sağlığı hizmetleri birinci basamak sağlık kuruluşları ve Aile Hekimleri tarafından sürdürülüyor. Sağlıklı bir yaşam için anneler Aile Hekimleri ile sürekli temas halinde olmalı” diyor.
Sağlık; bireyin fiziksel, bedensel ve ruhsal olarak tam iyilik hali olarak tanımlanıyor. Bireyin sağlıklı olması için sağlık sorunlarına zamanında ve etkin şekilde müdahale edilmesi kadar, sağlık sorunlarının ortaya çıkmadan önleyici tedbirlerin alınması da önem taşıyor. Ülkelerin sağlık hizmetleri sıralamasının belirlenmesinde hedeflenen bazı temel kriterler bulunuyor. Bu kriterlerden biri ve en önemlisi ‘’Anne Sağlığı Hizmetleri’’ olarak dikkat çekiyor. Anne sağlığı çocuk sağlığını da etkileyen, toplum sağlığının geleceğine de ışık tutan en önemli gösterge ve riskli gruplar arasında yer alıyor. Ülkemizde anne sağlığı hizmetleri birinci basamak sağlık kuruluşları ve Aile Hekimleri tarafından sürdürülüyor.
AHEF Basın Yayın Medya Komisyonu Üyesi, Aile Hekim Dr. Canan Tanrıver, “Doğumdan ölüme kadar yaşamın her anında birey sağlığına önem veren Aile Hekimleri, anne sağlığı hizmetleri kapsamında hizmet verdiği, 15-49 yaş grubunda ve üreme çağındaki kadınları tespit ederek sağlık değerlendirmelerini yapıyor. Aile Hekimleri üreme sağlığı alanında hizmetin devamlılığı ve geliştirilmesi için hizmet içi eğitimlerine devam etmekle birlikte 15-49 yaş üreme sağlığı danışmanlığı, doğurganlık tercihleri, gebeliği önleyici yöntem kullanımı, doğum öncesi danışmanlık ve erken dönem gebelik tespiti, etkili aile planlaması yöntem sunumu açısından yılda iki kez izlemlerini yapıyor. Sağlık göstergelerimizin düzelmesinin temelinde yaşa uygun hizmet devamlılığını sağlayan Aile Hekimlerinin çalışmaları büyük önem taşıyor” diyor.
Dr. Canan Tanrıver anne sağlığı ile ilgili verileri ise şu şekilde anlatıyor. “Hizmet kalitemizin artması için Aile Hekimleri olarak bilimsel verilerden faydalanıyoruz. Aile Hekimliği öncesine göre ülke verilerimizin hızla düzeldiğini, fakat hala kat etmemiz gereken uzun bir yolumuz olduğunu biliyoruz. Ülkemizde halen dört evlilikten biri akraba evliliği, toplam doğurganlık hızı %2.3, kadınların yarısından fazlası başka çocuk sahibi olmak istemiyor, çocuk yaşta erken evlilikler ve adölesan gebelikler hala sorun olmaya devam ediyor, sezaryen doğumlar artıyor, riskli gebelikler hala çok yüksek. Modern aile planlaması kullanım oranı artmış ve en çok kullanılan yöntem kondom olarak izlenmektedir. Anne ölüm oranı 1968’de ülkemizde yüz binde 61 iken son 15 yılda yüz binde 13.6’ya düşmüştür.”
Üreme sağlığı hizmetlerinin etkili sunum bileşenlerinden modern aile planlaması hizmetleri ve hizmetin devamlılığının sağlanması önemlidir diyen Dr. Tanrıver, ülkemizde Aile Planlaması Hizmetleri kapsamında kullanılan malzemelerin (kondom, doğum kontrol hapları, vb) Sağlık Bakanlığı tarafından ‘’ücretsiz’’ olarak Aile Hekimleri eliyle sağlandığını belirtiyor. “Aile Hekimlerinin bireye yönelik üreme sağlığı eğitimleri sonucu toplumun modern korunma yöntemlerine olan gereksinim ihtiyacı artmıştır. Buna karşılık Bakanlığımızın gittikçe azalan malzeme desteğinin 2020 yılı ilk 6 ayı içinde yetersiz olduğunu, son aylarda Covid Pandemisinin de etkisi ile ihtiyacımız olan malzeme dağıtımının hiç yapılmadığını üzülerek sahadaki hekim arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Bizler modern yöntemlerin kullanılması için yıllarca yaptığımız bireysel eğitimler sonrasında bilinçlendirilmiş kadınlarımızı Aile Sağlığı Merkezimize gelip “malzememiz yok” diyerek geri çevirdiğimiz ve ne zaman geleceği belli olmayan malzemelerin bireysel tercihle ücretli ve sağlıksız koşullarda kullanılmasından, kadınlarımızın sağlığından endişe duyuyoruz. Genelde ekonomik koşulları yetersiz olan ailelerin talep ettiği doğum kontrol malzemelerinin ücretli temin edilmesi de mümkün olmuyor. Hizmette yaşanan aksaklıkların anne-bebek sağlığını olumsuz etkileyeceğini biliyoruz. Bireyin doğurganlık tercihini etkileyeceğini, istenmeyen gebeliklerin artacağını, isteyerek düşüklerin artacağını, anne-bebek ölümlerinin artacağını, cinsel yolla bulaşan hastalıkların artacağını, toplum sağlığının olumsuz etkileneceğini, ülke sağlık göstergelerimizin kötüye gideceğinin endişesini taşıyoruz.”
Dr. Tanrıver, “Bu olumsuz tablodan çıkabilmemiz için aile planlaması malzemelerinin kayıtlı nüfusumuza uygun şekilde düzenlenerek, hizmet devamlılığımızın acilen sağlanması gerektiğini yetkililere hatırlatıyoruz” diyor.