Yapılan bir çalışmada, aralıklı oruç tutmanın ve protein hızının, kalorisi kısıtlı, kalp-sağlıklı bir diyetle karşılaştırıldığında daha çeşitli bağırsak mikrobiyotasına yol açtığını ortaya çıkardı.
Bu bulgunun bağırsak mikrobiyomu ile metabolizma arasındaki ilişkinin anlaşılmasında önemli etkileri olabilir ve potansiyel olarak obezite yönetimine yönelik yeni stratejiler konusunda bilgi sağlayabilir.
Bağırsaklarda yaşayan karmaşık bir mikroorganizma topluluğu olan bağırsak mikrobiyomu, vücut ağırlığının ve genel sağlığın kontrolünde çok önemli bir rol oynar.
Bilim adamları besin mevcudiyetinin bu dengeyi önemli ölçüde etkileyebileceğini biliyor.
Kalori alımını kısıtlarken, aralıklı oruç tutmanın ve protein alımının tek bir öğünden ziyade gün içine vücut ağırlığını etkilediği biliniyor.
Küçük bir deneme yapan araştırmacılar, aşırı kilolu ve obez 41 kişiye sekiz hafta boyunca iki ayrı diyet uyguladı.
Bir grup, ABD beslenme kurallarına dayalı, Akdeniz tarzı, kalorisi kısıtlı bir diyet uygularken, diğer grup aralıklı oruç ve protein temposunu (IF-P diyeti olarak bilinir) içeren kalorisi kısıtlı bir rejime bağlı kaldı.
IF-P grubundaki kişilerin, kalori kısıtlamalı gruba kıyasla daha fazla bağırsak mikrobiyota çeşitliliği yaşadığını, gastrointestinal semptomların azaldığını ve iç organ yağlarında daha önemli bir kayıp yaşadığını gösterdi.
Özellikle, IF-P diyeti daha zayıf bir vücut tipiyle ilişkili belirli bağırsak mikroplarını artırdı ve sırasıyla kilo kaybı ve yağ oksidasyonuyla bağlantılı dolaşımdaki proteinleri ve amino asitleri artırdı.
Çalışma, aralıklı oruç tutmanın ve doğru zamanlanmış egzersizlerin yağ kaybının ve mikrobiyom atılımının obeziteyle mücadelede anahtar olabileceği kaydedildi.
Aralıklı Orucun Karaciğer İltihabına Karşı Koruduğunu Bulundu