COP26 iklim zirvesi küresel salgın olan bir dönemde gerçekleşiyor. Zirve 12 Kasım’da sona erecek. Salgın ortamında zengin ülkeler hızlı aşı programları sayesinde açılmaya başladı. Gelişmekte olan ülkelerdeyse birçok kişi hala ilk doz aşılarını bekliyor.
Yüksek gelirli ülkelerde halkın yüzde 70’inden fazlası en az tek doz COVID-19 aşısı oldu. Ama düşük gelirli ülkelerde bu oran yüzde 4’ten daha az.
Chatham Küresel Sağlık Programı Direktörü Robert Yates, “Son veriler gösteriyor ki eğer aşı konusunda bu eşitsizlik devam ederse gelecek yıl hiç gerek yokken 5 milyon kişi ölecek” diyor.
Haziran ayındaki G-7 zirvesinde dünyanın en zengin ülkeleri yoksul ülkelerle 1 milyar doz aşıyı paylaşma taahhüdünde bulunmuştu. Aşıların yarısını Amerika sağlayacaktı. Toplamda Amerika 2022 boyunca 1 milyar 100 milyon doz aşı paylaşma taahhüdünde bulunmuş durumda.
Batılı birçok ülkede birçok kişiye üçüncü doz tavsiyesi yapılırken, gelişmekte olan ülkelerde hala ilk doz aşı bekleyenler var.
İklim zirvesi Glasgow’da devam ederken, Robert Yates, yoksul ve zengin ülkeler arasındaki güvenin kırılgan olduğunu söylüyor.
Yates, “Özellikle Güney’deki ülkeler şunu soruyor: şu anda yaşanan ve daha kötüye gidecek olan iklim değişikliği sorunlarına çözüm bulmak için neden sizinle işbirliği yapalım? Siz, milyonlarca kişinin hayatını tehdit eden daha acil bir durum olan salgın konusunda bize yardım etmiyorsunuz” diyor.
COP26 organizatörleri ülkelerinde aşı olamamış delegeler için ücretsiz aşı önerdi. Ama yüksek seyahat masrafları, otellerin dolu olması ve İngiltere’deki yüksek vaka sayıları nedeniyle bazı delegeler zirveye katılamadı.
BM Kalkınma Programı’ndan Musonda Mumba zirveye katılmamayı tercih etti ve nedenini Amerika’nın Sesi’ne açıkladı.
Mumba, “İklim değişikliği sadece bir iklim konusu değil. Bir iklim adaleti konusu. COVID ve iklim değişikliği açısından işlerin kesiştiğini görüyorsunuz. Güven ve empati konusu ve şeffaflık yine ortaya çıktı. Sanırım bu dünya için, iklim zirvesi için bir sınav olacak” diyor.
Uzmanlar dünyanın iki acil durumla karşu karşıya olduğunu söylüyor.
İklim zirvesinde ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda birlikte çalışması gerektiğine dair bir algı var ama birçok delege daha önemli bir konuyu düşünüyor ve acil hayat kurtaracak aşılara ihtiyacı olan korku içindeki ülkelerine dönmeye hazırlanıyor.