Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji (EKMUD) Prof. Dr. İftihar KÖKSAL, Prof. Dr. Serap GENÇER, Prof. Dr. Meltem IŞIKGÖZ TAŞBAKAN
Çiçek hastalığına karşı koruma sağlamak için geliştirilen ilk aşıdan ciddi COVID-19 vakalarını önlemek için kullanılan en yeni aşılara kadar iki yüzyıldan fazla bir süredir aşılar insanların sağlıklı kalmasına yardımcı olmuştur. O zamandan beri aileler ve topluluklar, sevdiklerini korumak için aşılara güvendi. Ancak aşıların değeri verilen doz sayısından çok daha ötesidir.
Tüm erişkinlerin her sonbaharda influenza, 10 yılda bir difteri-tetanoz (bir defa boğmaca), bağışık değilse Hepatit B ve Hepatit A aşısı olmasını önermekteyiz. Çocukluk çağında geçirmedilerse veya bağışık değillerse tüm bireylerin kızamık-kızamıkçık-kabakulak ve suçiçeği aşılarını da tamamlamaları gereklidir. Ayrıca her bireyin kendine özgü risk durumları ve yaşına göre pnömokok, meningokok, zona ve HPV aşılarını yaptırmalarını önermekteyiz.
Her Nisan ayında, Dünya Bağışıklama Haftası, dünyanın dört bir yanından insanları bir araya getirerek aşıların önemini ve her yaştan insanı birçok hastalığa karşı nasıl koruduğunu vurgulayarak bize iyi bir yaşam sürme fırsatı veriyor. Bu yılki kampanya, COVID-19 pandemisi rutin bağışıklama da dahil olmak üzere temel sağlık hizmetlerini kesintiye uğrattığı ve on yıldan fazla bir süre geciktirdiği için ayrı bir öneme sahiptir. Ne yazık ki milyonlarca insan hala aşıların hayat kurtaran faydalarından mahrum kalmakta ya da farkında değildir. Oysa aşılar herkes için erişilir olmalıdır.
2022 ‘’Herkes İçin Uzun Ömür” teması, aşıların hayatımızdaki önemini, sevdiklerimizi korumamızı ve uzun, sağlıklı bir yaşam sürmemizi mümkün kılabileceği fikri etrafında insanları birleştirmeyi amaçlıyor. Türkiye EKMUD Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu olarak bu bilinçle ve 18 Uzmanlık Derneği ile birlikte çalışarak ‘’Herkese Uzun Ömür’’temasını benimsemekte ve yaşam boyu bağışıklamanın önemini bir kez daha vurgulamaktayız.
Birlikte çalıştığımız dernek temsilcilerinin görüşlerini sizlerle paylaşmaktayız.
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) temsilcisi Prof.Dr. Selim BADUR
Aşılar enfeksiyon hastalıklarının yükünü azaltarak hayat kurtaran ve sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğine katkıda bulunan önemli bir halk sağlığı aracıdır. Günümüzde 25 den fazla öldürücü hastalığa karşı koruma sağlayan aşı bulunmaktadır. Bunlar arasında yer alan bazı aşılar, yetişkinlerde ileri yaşta hastalık riskini azaltarak sağlıklı, aktif ve üretken yaşlanmalarını sağlamaktadır. 2001-2020 yılları arasında uygulanan bağışıklamalar ile 20 milyon ölüm, 500 milyon hastalık vakası ve 9 milyon uzun dönemli engellilik durumunun önüne geçilmiştir. Bu denli çarpıcı veriler göz önüne alındığında, aşıların toplum sağlığı açısından önemi yadsınamaz. Tarih boyunca enfeksiyon hastalıklarının üstesinden düzenli aşı takibi ve bağışıklama ile gelinmiştir. COVİD-19 etkeninin hayatımızın bir parçası olmasını takiben başlatılan aşı çalışmaları ve bu çalışmalar sonucu kullanıma giren aşılar ile elde edilen olumlu sonuçlar, aşıları enfeksiyon hastalıklarından korunmada ki önemini uluslararası boyutta bir kez daha kanıtlamıştır.
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti temsilcisi Prof. Dr. Mehmet Ali ÖKTEM
Aşılar dünya üzerinde insanlık tarihi boyu geliştirilmiş en önemli teknolojilerden biridir. Aşı teknolojilerinin önemi sadece insanları etkileyen salgınların ve enfeksiyon hastalıklarının kontrol altına alınabilmesi nedeniyle değildir. Bu amacın yanı sıra gezegendeki insan eliyle bozulan doğal dengelerin etkilediği hayvanların korunması ve dolayısı ile gezegen sağlığının sürdürülebilir kılınması bakımından da çok önemli araçlardandır.
Üzerinde yaşadığımız topraklar dünyada insanlığın hizmetine sunulan ilk aşıların üretildiği ve kullanıldığı en köklü geleneklere sahip yerlerden biridir. Mikrobiyolojinin Türkiye’deki köklü tarihi, günümüze kadar başarılı aşı üretimi ve aşılama çalışmaları ile birlikte ve uyum içinde gelişmiştir. Tarih boyunca pek çok ölümcül salgınlardan ve enfeksiyonlardan korunmada aşılar, en önemli etki faktörü olarak gücünü göstermiştir. Bugün içinde bulunduğumuz COVID-19 pandemisi ile başa çıkabilmek için de aşı elimizdeki en güçlü araçlardan biri olarak kullanılmaktadır ve etkinliğini açıkça kanıtlamıştır.
24-30 Nisan Dünya aşı haftası vesilesi ile gezegenin sağlığını koruyan aşıların başarısı daim olsun.
Türkiye Romatoloji Derneği temsilcisi Prof. Dr. Servet AKAR
Enfeksiyonlar, romatizmal hastalığı olan kişilerde de sakatlık ve ölümlere yol açabilmektedir. Gelişebilecek enfeksiyonları önlemede en etkili yollardan birisi aşılamadır. Aşılama ile bazı enfeksiyonların sıklığı ve şiddeti azalabilmektedir ve bu durumun en yakın örneği içinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecidir. Bu nedenle, romatizmal hastalığı olan her hastanın aşılanma durumu ve aşı kayıtları gözden geçirilmelidir ve Türkiye Romatoloji Derneği yalnızca COVID-19 için değil diğer aşı ile önlenebilir hastalıklar için de tüm romatizmal hastalarımızın en uygun zamanda aşılanmasını önermektedir. Romatizmal hastalık tedavisinde kullanılan steroid, metotreksat, abatacept ve rituksimab gibi bazı ilaçların aşı yanıtını azaltabileceği de gösterilmiştir; bu nedenle bağışıklama zamanlamasında göz önünde bulundurulması gereken bir diğer noktadır. Yukarıda belirtildiği üzere yalnızca romatizmal hastalığı olan ve tedavi gören hastalarımız değil ulusal erişkin bağışıklama önerileri doğrultusunda hastalarımızın hane halkı üyelerinin de aşılanma konusunda bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi konusunda çalışıyoruz.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) temsilcisi Dr. Orhan AYDOĞDU
Aşı aslında bu toprakların çok da yabancı olmadığı bir kavramdır. Tarihte aşı ile ilgili ilk resmi evrak İngiltere’nin Osmanlı Büyükelçisinin ülkesine yazdığı ve Osmanlıda çiçek hastalığı için uygulanan aşıdan bahsettiği mektuptur. Daha sonra ise yine kuduz, difteri, tifüs, kolera gibi birçok aşı henüz 1900’lerin başında ülkemizde üretilmiş, bugün modern olarak kabul ettiğimiz ülkelere ihraç edilmiştir. Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere aşı konusu dinamik bir süreçtir. Bundan birkaç yıl önce hiçbirimizin hayatında olmayan COVID-19, şimdilerde dünyanın en çok konuşulan enfeksiyon hastalığı olmuş durumda ve de aynı zamanda dünyanın en hızlı geliştirilen aşısına sahip. Dolayısıyla da bütün bireylerin aşısını çocukluk çağında tamamlamak mümkün değildir. Erişkinlerin çocukluk çağlarında uygulanmadığı için bağışık olmadıkları aşılar ile günümüzde aşılanmaları da son derece önemlidir. Bizler aile hekimleri olarak DSÖ ve OECD ülkeleri içerisinde kısa sürede ülkemizi çocukluk çağı aşılamaları konusunda en yüksek seviyeye çıkarmış olmanın haklı gururunu yaşarken, siz kıymetli vatandaşlarımıza düşen görev ise hekiminiz tarafından tavsiye edilen aşılarınızı zamanında olmanızdır.
Viral Hepatit ile Savaşım Derneği (VHSD) Ve Erişkin Aşı Derneği temsilcisi Prof.Dr. Selma TOSUN
Enfeksiyon hastalıklardan korunmada uyulması gereken en temel kurallar temiz su kaynaklarının ve güvenli gıdaların tüketilmesi olup doğru el hijyeni uygulanması da bir çok hastalıktan korunmada çok yararlıdır. Bunların yanı sıra çok sayıda enfeksiyon etkeninden korunmayı sağlayan aşılar da önemli korunma araçlarının başında yer almaktadır. Aşılar, alışılmış olduğu üzere sadece bebek ve çocuklara değil, yaşamın her dönemindeki erişkinlere de yapılabilmektedir.Bazı çocukluk aşılarının etkisinin zamanla azalması veya kaybolması, şu andaki erişkinlerin çocukluk döneminde bulunmayan aşıların erişkinlere uygulanması gerekmektedir.
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİ, Uz. Dr. Nur Şehnaz HATİPOĞLU
Bağışıklama, enfeksiyon hastalıklarından korunmanın, en etkili, en güvenilir ve en kolay yollarından biridir. Göçler, mülteciler, turizm gibi değişen insan hareketleri, bağışıklamanın küresel ölçekte ele alınmasını gerekli kılmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP), dünyada birçok bulaşıcı hastalığın eliminasyon noktasına gelmesini sağlamış ancak bu başarılara rağmen aşı kararsızlığı ve aşı karşıtlığının artması, bazı enfeksiyon hastalıklarının yeniden artmasına yol açmıştır. Son yaşanan COVID– 19 pandemisi de aşılamanın ne kadar önemli olduğunu bize göstermiştir. Aile hekimliği uzmanları olarak bebek, çocuk, ergen ve erişkin bağışıklamanın maksimum düzeyde yapılması için her türlü çabayı göstermekteyiz, göstermeye devam edeceğiz.
Aksaray Aile Hekimleri Derneği ( AKAHED ) Dr.H.Şenol ATAKAN
Aşıların enfeksiyon hastalıklarından ve buna bağlı ölüm ve sakatlıklardan korunmada önemi tartışılmaz bir gerçektir. Aşılar her yaştan insanın sağlığını koruması sebebiyle oldukça önemlidir.
Erişkinlerde uygulanan aşılar esas olarak çocukluk yaş grubunda uygulanan aşı programının devamı niteliğindedir. Ülkemizde rutin olarak uygulanan aşılardan herhangi birini çocukluk yaşlarında almamış veya tamamlamamış erişkinlerde bu eksik aşılar veya eksik dozlar mutlaka tamamlanmalıdır. Ayrıca ‘’Yaşamın Her Döneminde’’ erişkin aşılarımızı düzenli yaptırmamız sağlıklı bir toplum için esastır.
Lütfen aşılarınızı yaptırmak ve aşılar hakkında danışmanlık hizmeti almak için aile hekiminizi ziyaret edin. Her şey Sağlıklı Yaşayan Sağlıkla Yaşlanan Türkiye İçin…
Aşını ol hayatını riske atma !
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Temsilcisi Doç. Dr. Lale ÖZIŞIK,
Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Abdullah UYAROĞLU
Hiç şüphesiz enfeksiyon hastalıklarından korunmanın en etkili, en güvenilir, en ucuz ve en kolay yollarından biri aşılamadır. Aşılama sadece çocukluk döneminde değil erişkin dönemde de enfeksiyon hastalıkları ile mücadelenin ve koruyucu hekimliğin en temel direğidir. “Erişkinlerin doktoru” iç hastalıkları uzmanlarının derneği-TİHUD olarak yıllarca ülkemizdeki erişkin bağışıklamasının istenilen düzeylere ulaşması, hem hekimlerin hem de toplumun bilinç düzeyinin ve farkındalığının arttırılması amacıyla her zaman ön sırada yer aldık ve almaya devam edeceğiz. Çünkü sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir gelecek için erişkin aşılamanın önemine inanıyoruz.
Hala devam eden COVID-19 pandemisi ile mücadelenin her safhasında yer alan hekimler olarak aşılamanın gücüne olan inancımızın katlanarak arttığını bir kez daha ısrarla söylüyor ve 24-30 Nisan Aşı Haftasında ülkemizde erişkin aşılamasının daha iyi düzeylere ulaşması için çalışmalarımızın devam edeceğini bildirmekten mutluluk duyuyoruz.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği temsilcisi Prof. Dr. Gülsüm ÖZKAN
Kronik Böbrek hastalığı (KBH) tüm dünyada yaygın görülen, mortalite ve morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Enfeksiyon hastalıkları ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almakta ve aynı zamanda hastane yatışı ve hastanede kalış süresini arttırmaktadır. Kronik böbrek hastaları hastalığın erken evresinden itibaren immun sistemdeki birtakım değişikliklerden dolayı enfeksiyonlara yatkındır. Ayrıca yine doğası gereği hastalığın ilerleyen süreçlerinde, özellikle son dönem böbrek yetmezliği aşamasında aşı yanıtı azalmaktadır. Bu nedenle hastaları erken dönemde aşılama protokollerine dahil etmeli, ileri evrelerde halen aşılanmamış hastaların ise daha sık aralıklar ile daha yüksek dozlarda aşılanması gerektiği unutulmamalıdır. Aşı ile önlenebilir hastalıklar enfeksiyon hastalıklarının sadece küçük bir kısmını oluşturmakla birlikte aşı protokolü olan ve bunu rutin uygulayan ülkelerde mortalite ve morbidite önemli ölçüde azalmaktadır. Günümüzde kronik böbrek hastalarında Hepatit B, İnfluenza, Pnömokok, Difteri-tetanoz ve COVİD-19 aşılaması rutin olarak önerilen aşılamalar arasında yer almaktadır.
Türk Hematoloji Derneği temsilcisi Doç. Dr. Sinem Civriz BOZDAĞ Uz.Dr. Güldane Cengiz SEVAL
Hematolojik kanser tanısı alan hastalarda hem hastalıkların, hem de verilen tedavilerin özellikleri gereği bağışıklık sistemi yoğun olarak baskılanmaktadır. Bu nedenle enfeksiyonlar bu hastalar için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Hijyen önlemlerinin alınması yanında aşılanma, enfeksiyonlardan korunmada en etkili yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yıllık influenza, pnömokok, Hepatit B aşıları gibi bir çok canlı olmayan(inaktif) aşının yapılması hastalar için hayati önem arz etmektedir. Canlı aşıların ise bağışıklık sistemi düzelene kadar bu hasta grubunda yapılmaması gereklidir. COVID-19 aşıları canlı aşılar kapsamında değildir ve yapılması şiddetle önerilmektedir. Tüm hematolojik kanser ve hematopoietik kök hücre nakli hastalarının zamanlamasını hekimlerine danışmak şartıyla aşılanmaları gereklidir.