Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, astımlı olmanın yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmak için bir risk faktörü olmadığını ama astımlı ve KOAH’lı kişilerde bu hastalığın daha ağır seyredebildiğini belirterek, “Bu nedenle onların daha fazla dikkat göstermesi gerekiyor ve daha ciddi etkilenebileceklerini bildiğimiz için de onların ilaçlarını bırakmamaları gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Yorgancıoğlu, yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“60-65 yaş üstü yaşlılarımız risk grubundadır. Ancak gençlerde de eşlik eden hastalıkların olması riski artırmaktadır. Bunların içinde de en yüksek oran kardiyovasküler sistem hastalıkları, daha sonra diyabet gelmektedir. Kronik solunum sistemi hastalıkları Amerika’daki ölüm nedenleri içerisinde 3. sırada geliyor, Hipertansiyon ise kronik solunum sistemi hastalıklarından sonra geliyor. Kanser bile bunlardan sonra geliyor. O nedenle kronik hastalığı olanların, olmayanlara gore; yaşlı olsun genç olsun çok daha dikkatli olmaları gerekmektedir.” dedi.
VİRÜSÜN İNHALER İLAÇLARLA AKCİĞERE GÖNDERİLDİĞİ SÖYLEMLERİ DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Yorgancıoğlu, kendisinin de yönetim kurulunda olduğu GINA’nın, dünyada astımla uğraşan tüm hekimlerin bir araya geldikleri bir oluşum olduğunu belirterek. “GINA Yönetim Kurulu olarak biz zaten iki tane bilgilendirme mesajı yayınladık. Burada söylediklerimizi tekrar etmek isterim” diyerek, şöyle devam etti:
“Astımlı olmak bu hastalığa yakalanmak için bir risk faktörü değildir. Ama astımlı kişilerde ve KOAH’lı kişilerde bu hastalık daha ağır seyredebilir. Bu nedenle onların daha fazla dikkat göstermesi gerekiyor ve daha ciddi etkilenebileceklerini bildiğimiz için de onların ilaçlarını bırakmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü astım hastalarının bazı inhaler ilaçlarının içerisinde kortizon var ama bu mikrogramlar düzeyinde olan bir kortizondur. Bizim normal zamanda da yan etkisini minimal gördüğümüz bir kortizondur. Bunlardan çekinip ‘kortizonum var çok ağır enfeksiyon geçiririm’ diyebilecek hastalarımız olabilir, bu kesinlikle doğru değildir. Virüsun inhaler ilaçlarla akciğerlere gönderilmesi bilgisi kesinlikle çok yanlıştır. Aksine, eğer astım krizine girerlerse çok daha ağır seyredebilir. O nedenle biz astım hastalarımızın hekiminin yazdığı ilaçlara aynen devam etmesini, hekimine sormadan hiç bir ilacını kesmemesini öneriyoruz. Alerjik astım da tabi ki buna dahil, alerjik astımı bu mevsimde zaten daha çok görüyoruz. Hastalar astım hastalığına ait kendi belirtilerini biliyorlar. Biz bir astımlıda yüksek ateş, nefes darlığını bu hastalıkta gördüğümüz kadar zaten yüksek görmüyoruz. Ama ataklarında olan belirtilerin daha şiddetlendiği, ateşin yükseldiği, nefes darlığının her zaman hissettiklerinden daha yüksek düzeyde olduğu, hele hele bir de ailede temas öyküsü varsa ve eğer bu kişiler evde korunmalı değillerse o zaman mutlaka hekimlerinden yardım almalarını öneriyoruz. Eğer hasta kendi ilaçlarını kullanıyor ama bir covid enfeksiyonundan kuşkulanıyorsa, yapacağı şey öncelikle maskesini takıp, maske ile bir sağlık kuruluşuna gitmek ve maskeyi bütün muayene sürecinde çıkarmamasını öneriyoruz. ‘Biyolojik ajanlar sakıncalı mı, kullanalım mı, kullanmayalım mı?’ diye sorular da geliyor, yine aynı mesajı vermek isterim, başlanan tedavinin hiçbirini lütfen kesmeyin. Biyolojik ajanların astım kontrolünde çok etkili olduğunu biliyoruz. O nedenle lütfen bu ilaçları da doktorlarına danışmadan hiçbir hastamız kesmesin.”
KOAH HASTALARI DAHA FAZLA TEDBİRLİ OLMALI
“KOAH hastalarının bir grubunda zaten kronik solunum yetmezliği dediğimiz kandaki oksijen düzeyleri düşük, semptomları daha fazla olan bir hasta grubumuz var.” diyen Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Bunlarda acaba bir covid enfeksiyonu mu başlıyor yoksa KOAH’ın kendi doğal seyri mi ayırt etmemiz önem kazanıyor. Çünkü KOAH’lı hastalarda görülmüş ki biraz daha atipik semptomlar ortaya çıkabiliyor. Bu hastalar zaten öksürük ve nefes darlığı olan hastalar, bu enfeksiyonla hızlı kötüleşiyorlar. KOAH’lılarda bu gözlendi özellikle. KOAH’lı hasta covid’e yakalandığı zaman hızla kötüleşiyor. O nedenle kendisinde ekstra bir durum hissettiği zaman maskesini takıp mutlaka hastaneye gitmeli, burada ayrımın yapılmış olması gerekiyor ve erken müdahale edilmiş olması gerekiyor. Akciğer grafisi, düşük dozda BT çekilmesi, kan değerlerine bakılması gerekli. Bazı kan değerleri KOAH atağı mı yoksa covid enfeksiyon mu bize çok çok önemli ipuçları verebiliyor. O nedenle KOAH’lı hastalarımızın astıma gore daha da dikkatli olması gerekiyor.” dedi.
GENEL KORUNMA ÖNLEMLERİNE DİKKAT ETMEK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu herkes gibi bu virüsten korunmak için olan genel korunma önlemlerine dikkat etmenin önemli olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Özellikle bizim kronik hastalarımızın korkmamaları, panik yapmamaları ama bir küçük endişeyi de taşımaları gerekiyor. Yani o aradaki dengeyi çok iyi ayarlamaları gerekiyor. Çünkü pek çok panik içinde telefona sarılan hastamız oluyor şu an. Biz biliyoruz ki duygusal durum da astım ataklarını tetikleyebilir, hastanın kontrolünü bozabilir. O nedenle sakin olacaklar ama belli bir disiplinde bir kaygıyı taşıyacaklar elbette ve bu kaygı onların sadece hastalıklarını daha iyi kontol etmesine neden olmalı, başka bir şeye neden olmamalı bu kaygı. Hastalarımız için hijyen önlemleri de, herkes için alınan hijyen önlemleri yeterli olacaktır. Tekrarlamak gibi olacak ama, su ve sabun yeterli. Fazla dezenfektanlara, astım hastalarının özellikle bel bağlamamaları lazım. Çünkü bu dezenfektanlara bağlı da hastalarda semptomlar ortaya çıkabilir. Bildiğimiz su ve sabun en iyi dezenfektandır. Hijyene dikkat edeceğiz, el yıkamayı mutlaka yapacağız, Eğer evde oturuyorlarsa mutlaka her sabah kalktıklarında ve her akşam yatmadan önce temiz hava ile bulundukları ortamı havalandırmak, ziyaretçiyi sıfırlamak ve mutlaka maske kullandırmak önemli. En önemlisi ise tedavilerini kesmemek ve yeterince ilaçlarını evde bulundurmak. Çünkü biliyorsunuz bu ilaçların raporları ilaç sıkıntısı çekilmemesi için ikinci bir duyuruya kadar uzatıldı, pek çok belediye ilaçları temin ediyor ama onun dışında yardımcılarından, akrabalarından yardım alarak ilaçlarını temin etsinler, kesinlikle ilaçsız kalmasınlar, bunu vurgulamak isterim. Bu arada rutin kontrole gitmesinler. Şu an bütün göğüs hastalıkları merkezlerinde solunum fonksiyon testleri durduruldu, bu süreçte yapılmıyor. Rutin kontrollerini de bu virus salgını bittikten sonraya ertelesinler. Sigara kesinlikle içilmemeli, yanında dahi içilmemeli. Aşılarının tamamlanmış olması umudum var. Özellikle kronik hastalıklarda, hem influenza hem zatürre aşısının yapılmış olması çok önemli. Hastalarımız belirtileri bilsinler ve kendilerinde bulunan hastalık belirtilerini zaten çok iyi biliyorlardır. Bunlardan farklı bir belirti varsa hemen maskelerini takıp bir sağlık kuruluşuna başvursunlar veya öncelikle hekimlerini ya da Alo 184 hattını öncelikle telefonla arayabilirler.”