Dünyada sık görülen Türkiye’de de çocuklar arasında yayılan ‘Streptokok’ (Strep A) bakterisi, Ankara’da can aldı. 3 yaşındaki Aras Sönmez, doğum gününde Strep A bakterisi nedeniyle yaşamını yitirdi. Baba Oğuz Buğrahan Sönmez, hastalığın soğuk algınlığı gibi başladığını ve kısa sürede oğlunu kaybettiklerini söyledi./ Cumhuriyet
Aras Sönmez, 10 Ocak’ta boğaz ağrısı ve soğuk algınlığı şüphesiyle ailesi tarafından özel hastaneye götürüldü. Soğuk algınlığı teşhisi konulup, ilaç verilerek eve gönderilen Aras Sönmez, gece tekrar rahatsızlanınca, Etlik Şehir Hastanesi’ne götürüldü.
Yoğun bakıma alınan Aras Sönmez, 11 Ocak günü öğle saatlerinde doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
BBC Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, çocuklarda ölümcül seyrin çok nadir görüldüğünü söyleyerek, “Nadir görülen ölümcül Strep A seyri genellikle grip, influenza ya da suçiçeği salgınlarına eşlik ediyor. Bir viral enfeksiyonun üzerine ikincil olarak eklendiğinde bu tarz özellik geliştiriyor” diyor.
Türkiye’de hekimler, Covid-19 pandemisi sonrası yaşadığımız bu ilk kış aylarında pek çok üst solunum yolu enfeksiyonlarının toplumda aynı anda görüldüğünü söylüyor.
Hekimlere göre Ekim ayından bu yana hem yetişkinlerde hem de çocuklarda artarak seyreden grip, influenza, adenovirüs vb. salgınları, çocuklarda görülen Strep A bakterisini de daha tehlikeli hale getirebilir.
Şenol ise, “Strep A bakterisi, viral enfeksiyonun üzerine eklendiği zaman bazı fazladan proteinler sentezleyerek daha etkili oluyor ve saldırganlığı artıyor” diyor.
Denmark reports ‘sharp increase’ in group A streptococci infections, including invasive cases
Danimarka’nın halk sağlığı kurumu Statens Serum Institut (SSI), ülkede giderek artan sayıda kişiye A grubu streptokok infeksiyonu tanısı konulduğunu ve artışın yılın bu zamanına göre normalin çok üzerinde bir düzeye ulaştığını bildirdi.
Ek olarak, kan zehirlenmesi gibi ciddi durumlara neden olan streptokok vakalarının yayıldığı ve invazif vakaların (iGAS) bir ayda üç katına çıktığı bildirildi. Kasım ayında 22 vaka kaydedilirken, Aralık ayında 68 vaka kaydedildi.
SSI kurum başkanı ve doktor Peter Henrik Andersen, “SSI pozitif vaka sayısının bir süre daha artmaya devam etmesini bekliyor. En invazif vakalar genellikle Ocak-Mart aylarında görülüyor, ancak şu ana kadar da çok sayıda pozitif test sonucu görüldü” dedi.
Avrupa Çapında Artış
A Grubu streptokoklar, yaygın bir infeksiyon nedenidir ve en sık boğaz ağrısı, orta kulak iltihabı, kızıl ve pamukçuk gibi hastalıklara neden olur. Belirli durumlarda, özellikle yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde infeksiyon yayılabilir ve kan zehirlenmesi, menenjit ve toksik şok sendromu gibi ciddi durumlara neden olabilir.
Strep A bakterisi nedir?
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Bölümü’nden Uz. Dr. Serap Sapmaz, son zamanlarda dünya üzerinde yaygın olarak görülen “Strep A” olarak bilinen “Grup A Streptokok” bakterisi hakkında bilgi verdi.
GAS kısaltmasıyla da bilinen Grup A streptokok, genellikle boğazda ve ciltte bulunan bir bakteri türüdür. Grup A streptokok enfeksiyonları genellikle tonsilit olarak da adlandırılan boğaz ağrısına ve bademcik enfeksiyonuna neden olur. Bu bakteri türü, kızıl hastalığına, impetigo ve selülit gibi cilt enfeksiyonlarına yol açabilir. Nadir durumlarda bakteri, invaziv grup A streptokok hastalığı (iGAS) olarak bilinen, yaşamı tehdit eden bir nekrotizan fasiit ve toksik şok sendromu tablolarına da sebebiyet verebilir. Bazı bireylerde A grubu streptokok enfeksiyonu, kalbe (romatizmal ateş olarak bilinen bir durum) veya böbreklere (glomerülonefrit olarak bilinir) zarar verebilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Streptokok A, halk arasında da Beta olarak bilinir.
Çocuklar risk altında
A grubu streptokok bakterisi her insanda hastalığa sebep olabilir, ancak en fazla risk altında olan kişiler şöyle sıralanmaktadır:
- 15 yaşa kadar olan dönemdeki çocuklar
- 65 yaş üstü bireyler
- Bağışıklık sistemi zayıf olanlar
- Kronik hastalığı bulunanlar
- Hijyen kurallarına dikkat etmeyenler
Betanın saptanması önemli
Bu enfeksiyon, özellikle çocuklarda boğaz ağrı, yutma güçlüğü, bademcik iltihabı yani tonsilit denilen durum, kızıl hastalığı, selülit, impetigo denilen cilt hastalıkları, zatürre, böbrek iltihapları, kalp romatizması, akut romatizmal ateş ve toksik şok sendromuna neden olabilmektedir. Bu nedenle boğaz ağrısı olan çocuklarda mutlaka boğaz kültürü almak önemlidir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu virüs kaynaklıdır. İstirahat ve bol sıvı alımı önerilir.
Strep A enfeksiyonu belirtileri nelerdir?
Streptokok A’nın belirtileri şöyle sıralanabilir:
- Boğaz ağrısı
- Ateş
- Ciltte kızıl benzeri döküntülerin olması
- Boğazlarda beyaz iltihaplı görünüm
- Lenf bezlerinde büyüme
- Damakta oluşan kırmızı noktalar
- Halsizlik, yorgunluk
- Kas ağrıları
- Baş ağrısı
Vakit kaybedilmeden Hızlı Strep A testi yapılıp boğaz kültürü alınmalı
Boğazda beyaz iltihaplı yaraların çıkması, boyunda lenf bezlerinin büyümesi, damakta peteşi denilen kırmızı noktaların çıkması bu hastalıkta daha fazla görülmektedir. Boğaz ağrısı ve ateş şikayetiyle başvuran hastalarda “hızlı strep A testi” ile beraber boğaz kültürü alınmalıdır. Eğer hızlı Strep A testi pozitif çıkarsa hemen antibiyotik tedavisine başlanmaktadır. Eğer testin sonucu negatif gelirse yüzde 25 oranında boğaz kültüründe üreme olabilmektedir. Bu nedenle boğaz kültürü sonucunun takip edilmesi çok önemlidir. Test sonucunda “Boğaz kültüründe A grubu streptokok (Beta) üredi” ibaresi varsa vakit kaybedilmeden antibiyotik tedavisine başlanır.
Erken dönemde tedavi önem taşıyor
Hastalığın belirtilerinin başlamasıyla birlikte 9 gün içerisinde tedavi edilmesi gerekmektedir. Diğer boğaz enfeksiyonlarının hiçbir türünde antibiyotik kullanılması gerekmez ancak Beta’da tedavinin amacı kalp romatizması, böbrek iltihabını gibi komplikasyonları önlemektir. Tedavilerde (alerji olmaması durumunda) tek doz penisilin iğnesi yapılabildiği gibi ağızdan antibiyotiklerin de 10 gün, 20 doz kadar kullanılması gerekir.
Korunma önerilerini dikkate alın
Streptokok A grubu bulaşabilir. Bu nedenle bulaşı önlemek adına da hasta kişilerle sarılmak, tokalaşmak, ortak havlu kullanmak, ortak kaşık kullanmak gibi durumlardan kaçınılmalıdır. Kişisel hijyen tedbirlerine çok dikkat edilmelidir. Antibiyotik tedavisi başlandıktan 24-48 saat sonra bulaştırıcılık sonlanmaktadır. Tedavi almayan kişiler 2-3 haftaya kadar enfeksiyonu bulaştırabilmektedir.