Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy, 26 Haziran Uyuşturucu Madde Bağımlılığı ve Kaçakçılıkla Mücadele Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bağımlıların hapisle cezalandırılması yerine alternatif çözümler üretilmeli, verilecek cezaların suçla orantılı olmasına dikkat edilmelidir” diyerek, bağımlı her bireyin tedavi, rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakım hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy, 26 Haziran Uyuşturucu Madde Bağımlılığı ve Kaçakçılıkla Mücadele Günü kapsamında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Adaletsizlikler, milyonlarca insanı etkiliyor
“Bu yıl 26 Haziran’da dünya genelinde ‘Adalet için Sağlık, Sağlık için Adalet’ teması üzerinde duruluyor. Böylelikle tüm dünya vatandaşlarının, özellikle çocuk, kadın, yaşlı ve engellilerin sağlığı için adaletin vazgeçilmezliğine dikkat çekilecek” diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy,
“Madde bağımlılarının yan sıra madde satıcılarının da adalete ihtiyacı olduğu açıktır.Orantısız cezalar, yargısız infazlar, tedavi ve sosyal bütünleşmenin önündeki engeller, yasal ve toplumsal damgalamalar milyonlarca insanı etkiliyor” şeklinde konuştu.
“Yargısız infaz, insan hakkı ihlalidir”
Uluslararası sözleşmelerin madde bağımlılarına, insan hakları ve onuruna saygılı bir muameleyi şart koştuğunu kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy,
“Benzer şekilde verilecek cezaların da suçun niteliği ile orantılı olmasını gerektirir. Uyuşturucu bağlantılı suçlarda ister devlet memurları tarafından, isterse onların cesaretlendirmesi sonucunda gerçekleştirilen yargısız infazlar, insan hakkı ihlalidir, sözleşmelere aykırıdır ve kesinlikle kabul edilemez. Madde bağımlıları ve satıcılarına yönelik bu tür yasa dışı şiddet eylemlerinde bulunanların soruşturulması ve kovuşturulması şarttır” dedi.
Bağımlılar için alternatif çözümler üretilmeli
“Bağımlıların hapisle cezalandırılması yerine alternatif çözümler üretilmeli, verilecek cezaların suçla orantılı olmasına dikkat edilmelidir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bazı ülkelerde madde bağımlılarının idamla cezalandırılması kaygı uyandırmakta olup, uluslararası gelişmelere uygun biçimde düzenlemelere gidilmelidir.
“Bağımlı her bireyin tedavi, rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakıma hakkı vardır”
Adil bir toplum, en marjinal bireylerinin dahi sağlığına önem veren toplumdur. Uluslararası sözleşmeler doğrultusunda her bağımlı bireyin tedavi, rehabilitasyon ve tedavi sonrası bakıma hakkı vardır. Bu kişilerin toplumla yeniden bütünleşmesi sağlanmalı ve damgalanmaları önlenmelidir. 1961’den bu yana uyuşturucu ile mücadeleyle ilgili üç temel sözleşmenin hükümetler tarafından uygulanmasını izlemekle görevlendirilen bağımsız, yarı-yargısal yetkiye sahip Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu her zaman olduğu gibi, bireyin sağlık ve refahını merkeze yerleştiren uyuşturucuyla mücadele politikalarını özendirmeyi ve gerekli desteği vermeyi sürdürecektir.”