Her yıl 19 Mayıs Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü olarak kabul edilmektedir. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, kent yaşamının bağırsaklar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda “İkinci Beyin Bağırsaklar” isimli kitabında yazarı olan Prof. Dr. Başaranoğlu, bağırsağın sinir sistemi olan tek organ olduğuna da dikkat çekiyor.
En sık olarak ülseratif kolit veya Crohn hastalığı şeklinde görülen ve kesin olarak sebebi bilinmeyen inflamatuvar bağırsak hastalığı (İBH)’nın belirtileri arasında ishal, dışkıda kan, kramp biçiminde karın ağrısı, hızlı kilo kaybı, ateş yüksekliği ile birlikte, bel, eklem ağrısı, göz ve cilt ile ilgili şikayetler de görülebilmektedir. Hastalık kroniktir ve ömür boyu sürmektedir.1,2
Ülseratif kolit kadın ve erkeklerde eşit olarak görülüyorken, Crohn hastalığına kadınlarda biraz daha sık rastlanılıyor.3
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Metin Başaranoğlu, sindirim sisteminin kendi sinir sistemi olan tek organımız olduğuna dikkat çekiyor.
“Karın hastalanıp kendine özgü nevrozlar geliştirebilir”
“İkinci Beyin bağırsaklar” kitabının da yazarı olan Prof. Dr. Başaranoğlu, bağırsakların hem vücudun hem de ruhun hayatta kalmasını sağladığını söylüyor. Prof. Dr. Başaranoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Beynimize bağırsaklardan çok fazla sinyaller gider. O nedenle bağırsaklar düşündüğümüzden çok daha önemli. Yıllar içinde değişen beslenme düzeni bağırsakların işleyişini de değiştirdi. Ayrıca bağışıklık sisteminin önemli bir bölümü bağırsaklarda bulunur. Yediklerimiz bağırsaklardaki mikropların türünü belirler. Sağlıksız yiyecekler tükettiğimizde, bağırsaklardaki vücudumuzu temizleyen bakteriler yerine, hasta eden bakteriler yerleşir. Karın hastalanıp kendine özgü nevrozlar geliştirebilir, bağırsaklar hisseder, düşünür ve hatırlar.”
Rakamlara baktığımızda global olarak İBH, gelişmekte olan ülkelerden ziyade endüstrileşmiş toplumlarda meydana gelme eğilimindedir.3,4 Yapılan araştırmalara göre hastalığın en fazla görüldüğü Avrupa’da her 100.000 kişiden 505’inin ülseratif kolit, 322’sinin ise Crohn hastası olduğu görülüyor.5 Ülkemizde ise 2009 yılında yayımlanan İnflamatuvar Barsak Hastalıkları Derneği verilerine göre her yıl 100.000 kişiden 4,4’üne ülseratif kolit, 2,2’sine de Crohn hastalığı teşhisi konmakta.6
Referanslar:
1.Jose FH, Extraintestinal Manifestations of Inflammatory Bowel Disease J Pediatr Gastroenterol Nutr. 2008 Feb; 46(2): 124–133.
2.Sands EB, Grabert S Epidemiology of Inflammatory Bowel Disease and Overview of Pathogenesis Medicine & Health/Rhode Island Vol. 92, No.3, 2009, 73-77
3. Sands EB et al. Medicine & Health/Rhode Island Vol. 92, No.3, 2009, 73-77
4. Koloski AN et al. World Gastroenterol 2008 January 14; 14 (2): 165-173
5. Molodecky NA, et al. Gastroenterology 2012; 142(1): 46-54.
6. Tozun N, et al. J Clin Gastroenterol 2009; 43(1): 51–57.