Bağışıklama dünyada en büyük başarı öykülerinden birisidir. Aşılar sayesinde her yıl milyonlarca ölüm ve sakatlık önlenmektedir (1). Ülkemizde yürütülen aşılama çalışmalarıyla çiçek hastalığı 1959’dan, çocuk felci hastalığı 1998’den bu yana görülmemektedir. Yenidoğan tetanosu 2009’dan, kızamık 2019’dan bu yana hedeflenen sıklık düzeyinin altına çekilmiştir. Difteri (kuşpalazı) hastalığında 2004’ten sonra sadece 1 (2011) olgu görülmüştür.
Tablo 1. Türkiye’de Aşı İle Önlenebilen Bulaşıcı Hastalıkların Zamana Göre Dağılımı (1985-2022)
Hastalık (Aşılamaya başlama yılı) | 1985 | 2004* | 2022 |
Nüfus (bin) | 49.660 | 67.160 | 85.790 |
Difteri (1937- | 145 | 0 | 0 |
Kızamık* (1970- | 14.695 | 8.927 | 103 |
Boğmaca (1937- | 2.678 | 389 | 8 |
Çocuk Felci (1963 | 88 | 0 | 0 |
Yenidoğan tetanosu | 41 | 15 | 0 |
Tetanoz (1968-) Toplam | 113 | 37 | 10 |
* Bulaşıcı Hastalıkların Bildirim Sistemi Yönergesinin yayınlanmasından sonra (2004) tanı koyma süreci standardize edilmiştir.
Tehditler
1. DSÖ’nün tüm dünya çocukları için önerdiği aşılar Ulusal Aşı Takvimimizde yer almamaktadır.
Genişletilmiş Bağışıklama Programını (GBP) 1985’teki Ulusal Aşı Kampanyasından bu yana uygulayan Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm dünya çocukları için önerdiği rotavirüs ve human papilloma virüs aşılarını henüz Ulusal Aşı Takvimi’ne eklememiştir. Her iki aşıya da eczaneler aracılığıyla ulaşılabilmektedir. Ne var ki, rotavirüs aşısının 1 dozu 1.741 TL ($53.51); HPV aşısının 1 dozu 3.225 TL’dir ($99.09). Bu yüksek fiyatlar toplumun büyük bir kesimi için karşılanabilir değilken -asgari ücret 17.002 TL ($522.39)-; bu aşılara rotavirüs ishali ve servikal kanser hastalıklarının morbidite ve mortalite yükü nispeten daha az olan varsılların erişimi olanaklıdır. Bu durum aşılama takviminde yer alacak aşıların seçimiyle gelişen/geliştirilen bir eşitsizlik kaynağı olarak dikkate alınmalıdır.
2. Yürütülen bağışıklama programı halen çocukları koruma yönelimlidir. DSÖ’nün önerdiği gibi yaşam boyu bağışıklamaya evriltilmemiştir.
Tamamı için kaynağa bkz