Bakandan ‘ekmek yemeyin’ tepkisi: Bilim adamı sıfatıyla TV’ye çıkan zavallılarGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, televizyon ekranlarından ‘Ekmek yemeyin, süt içmeyin, et yemeyin’ diyen kişilere tepki göstererek, ‘Saçma sapan yaklaşımlarla maalesef bu milletin hayvancılıktaki damarlarından bir tanesini kurutma gayretindeler’ dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Adana’da Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği’nce HiltonSA Oteli’nde düzenlenen, ‘Küçükbaş Hayvancılık Sektörü’ konulu toplantıya katıldı. Etkinliğe Rize’de yeni doğum yapan keçiyi sırtında, yavrusunu ise köpeği ile dik yamaçtan köyüne taşıyan 11 yaşındaki Hamdu Sena Bilgin de katıldı. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Ak Parti Adana milletvekilleri ile 81 ilden birlik temsilcisinin yer aldığı toplantıda Bakan Çelik, Hamdu Sena Bilgin ile yakından ilgilenip sohbet ederken, sorunların çözümü için çalıştıklarını söyledi. Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Nihat Çelik, 260 bin üyeleriyle referandumda ‘evet’ oyu kullanacaklarını belirterek, sektörün yaşadığı sorunların çözümü için de ‘Evet’ denilmesini istedi.
‘İstikrarımızı bozmak istiyorlar’
Türkiye’nin geleceği için çalıştıklarını anlatan Bakan Çelik, bazı Avrupa ülkelerinde referandum etkinliklerinin yasaklanmasına tepki göstererek, ‘Türkiye’de 15 senedir istikrarlı bir yönetim gidiyor. Biz bu millete böyle sahip çıktığımız sürece, çoban olduğumuz sürece devam edecek bu beraberliğimiz. Ne istiyorlar? İstikrarımızı bozmak istiyorlar. 80 milyonuna sahip çıkan, dostunu düşmanını iyi bilen bir yönetim var Türkiye’de, bunu herkes böyle bilsin’ diye konuştu.
Gıda savaşı açıklaması
Dünyada gıda savaşlarından söz edildiğini bildiren Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Herkes bilmeli ki, mevcut toprağımızı ve üreticimizi korumak gerekiyor, bu değerleri iyi değerlendirmek gerekiyor. Teknolojiyi iyi kullanmamız gerekiyor ki, bu yarıştan kopmayalım. Aksi takdirde vay halimize. Gelecekte gıda savaşlarının da kapısı aralanacak. Bugün 14.5 milyon hektarlık arazimizi ekip 161 milyar liralık hasılat elde ediyoruz. Bunlar güzel şeyler ama nüfusumuz arttığı için yeni adımlar atmamız, bakış açılarını geliştirmemiz gerek. Bugün yılda 113 bin tonluk küçükbaş hayvan eti elde ediyoruz. Bu oran son derece düşük. 1 milyon 300 bin ton ete ihtiyacı olan bir ülkede 1 milyon 150 bin ton üretilirken, bunun 10’da birini küçükbaş etinin olmaması çok büyük bir eksiklik. Küçükbaş hayvan sayımız 42 milyon civarında ama bu coğrafyada bu rakamın yeterli olmadığını ortada. Hayvan varlığımızı arttırmak ve sürdürülebilirlik için desteklerimiz sürüyor.’
‘Zavallıları kınıyorum’
Bilim adamı sıfatıyla televizyon ekranlarından ‘Ekmek yemeyin, süt içmeyin, et yemeyin’ diyen kişiler bulunduğunu aktaran Çelik, şunları kaydetti:
‘Ekranda ‘Şunu yemeyin, bunu yemeyin’ diyorlar. Bunu bilim adamı adı altında yapıyorlar. Bu salonda bir kez daha kınıyorum. ‘Ekmek yemeyin, süt içmeyin, et yemeyin’, ‘Yok şunları yemeyin, bunları yemeyin’ diyorlar. Bu nasıl bilimsel bir yaklaşımdır? Birinin rahatsızlığı varsa doktor ona hangi ürünleri tüketmemesi gerektiğini söyler. Bu konuda gerçekten dirsek çürütmüş, kafa yormuşsanız ‘Ayarında ve kararında yiyin’ deyin. Küçükbaş hayvan etiyle yanlış bir imaj oluşturuldu ki, hepsi yalan. Bizim damak tadımıza en uygun et küçükbaştır. ‘Bunu tüketme’ diyerek neyi amaçlıyorlar? Çok büyük savaşlar var. Gördüğümüz savaşlar var Suriye’deki gibi, bir de görmediğimiz ticari savaşlar var. ‘Bu coğrafya küçükbaşa uygun, küçükbaştan bu coğrafyayı çıkaralım’ yaklaşımı var. Taktiği nedir? Gayet açık. ‘Organik’ diyorsunuz. Allah aşkına yaylalarda, ovalarda, meralarda organik beslenen bu hayvanların etini yemeyeceğiz de hangi eti yiyeceğiz? Saçma sapan yaklaşımlarla maalesef bu milletin hayvancılıktaki damarlarından bir tanesini kurutma gayretindeler. Buna müsaade etmemeliyiz. Daha büyük hedeflerimiz var. Dünya ülkeleriyle iş formu yapıyoruz. Amacımız çiftçimizin, üreticimizin ürettiklerini dünya pazarına aktarmak. Öbür taraftan da kendi iç bünyemizde bunları tüketecek mekanizmaların oluşumunu sağlamaya çalışıyoruz. Bu izahı mümkün olmayan propagandalarla üreticimize nasıl darbe vurduklarının farkında olmayan zavallıları bir kez daha kınadığımı belirtmek istiyorum.’