Floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin elektrik tasarrufu açısından avantaj sağladığını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Öztürk, yanı sıra bu ampüllerin kırılması durumunda içerdikleri “civa” nedeniyle sağlık açısından ciddi tehlike oluşturdukları uyarısında bulundu. Peki civanın vücuda teması hangi sağlık problemlerine yol açabilir?
Florasan lamba ve tasarruflu ampul kullanımının, sağladıkları elektrik tasarrufu nedeniyle son yıllarda giderek artığını söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, bu ampullerin kırılmasıyla sağlık açısından riskli sonuçlar ortaya çıktığına dikkat çekti.
Öztürk, “Floresan lambalar ve tasarruflu ampuller,kırıldığında sağlık açısından ciddi tehlike arz etmektedir. Bu tehlikenin ana kaynağı da floresan lambalarda ve tasarruflu ampullerde bulunan civa buharıdır. Çünkü bu lambalar kırıldığında içeriğindeki civa ortamda hemen buharlaşır. Solunum yoluyla alınır ve ciddi problemlere neden olur. O nedenle depolanması, taşınması ve geri kazanımı sırasında çok dikkat edilmeli, uygun teknikler kullanılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
CİVA BU HASTALIKLARI TETİKLEYEBİLİR!
Kompakt floresan lambalarda, lamba başına ortalama 5 miligrama kadar civa kullanımına izin verildiğine işaret eden Öztürk, civa buharının solunum yolu veya deriden geçişle insan vücuduna nüfuz etmesi sonucunda Alzheimer, genel immün sistem problemleri, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi birçok sağlık sorununa neden olduğunu anlatarak şunları söyledi:
“Bu nedenle floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin kullanım ömrünü tamamladıklarında evlerde ve ofislerde bekletilmemesi, taşınması esnasında kırılmaması için gerekli önlemlerin alınması ve 50 kilogram altındaki miktarlardaki lambalar tüketici tarafından en yakın Atık Getirme Merkezlerine bırakılması gerekir.”
FLORESAN ATIKLARININ GERİ DÖNÜŞÜMÜ NASIL SAĞLANIR?
Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yer alan floresan atıklarının, geri dönüşüm ve geri kazanım hedefleri doğrultusunda, çevre lisanslı tesislerde işleme tabi tutulması gerektiğini vurgulayan Öztürk, bu lambaların kırıcılarda kırılıp, içlerindeki civanın aktif karbon filtre ile çekildiğini anlattı.
Kırılan camların içerisindeki metalin elek ve manyetik seperatör sistemi ile ayrıştırıldığını, lamba camında kalan tozun da döner tamburlu elekle camdan ayrıldığını ifade eden Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:
“İşlemden çıkan tozun hepa filtre ile çekilmesi sonucu temiz cam ve metal elde edilir. İşleme tesislerinde floresanların içerisindeki fosforun ve cıvanın ayrıştırılmasını sağlayacak ekipmanlar ile filtre sistemleri bulunması gerekir. Ayrıştırma ekipmanları sonucu oluşan fosfor ve cam tozu ayrı depolanır ve geri kazanımı veya bertarafı sağlanır. Camlar ise içlerinde bulunan yüzde 72’lik silisyum oranından dolayı çimento sektöründe katkı maddesi olarak, lamba sanayisinde tekrar lamba üretiminde veya cam elyaf sektöründe kullanılabilir. Çıkan toz ve aktif karbon içerisinde bulunan civa tehlikeli atık sahalarında özel olarak depolanır. Metaller ise dökümhanelerde işlenir. Aktif karbonda tutulan civa yoğunlaştırılma prosesine tabi tutulursa tekrar yeniden değerlendirilebilir.”