Yeni yapılan araştırmada, kanser önleyici özelliklere sahip bir şeker olan mannoz hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. Araştırmada, bal arılarını öldüren mannoz şekerinin kansere karşı gizli bir silah olabilecegi kaydedildi.
Sanford Burnham Prebys ve Osaka Uluslararası Kanser Enstitüsü tarafından yürütülen yeni araştırma, mannozun kanser karşıtı özelliklerine dair yeni bilgiler ortaya çıkardı. Mannoz, insan vücudundaki çeşitli fizyolojik süreçlerde yer alan çok önemli bir şekerdir ve kanser hücrelerinin büyümesini engellediği bilinmektedir.
Kanseri iyileştirebilir
Çalışma, mannozun kanser için değerli bir ek tedavi görevi görebileceğini öne sürüyor. Sanford Burnham Prebys’deki İnsan Genetiği Programı direktörü Ph.D., çalışmanın ortak yazarı Hudson Freeze, “Bu şeker, kansere diğer tedavilerin yanı sıra ekstra bir yumruk verebilir. Mannoz vücutta doğal olarak bulunduğundan, herhangi bir istenmeyen yan etki olmaksızın kanser tedavisini iyileştirebilir.”
Ekip, Mannose, Bal Arıları ve Kanser Mannozun laboratuvarda birkaç kanser türünün büyümesini engellediği zaten belirlenmiş olmasına rağmen, altta yatan mekanizma belirsizliğini koruyor.
Bunu ele almak için, araştırma ekibi beklenmedik bir denekte gözlemlenen alışılmadık bir mannoz özelliği üzerinde çalıştı:
Ekip, bal arısı sendromunu kopyalamayı başardı
Deneysel Bulgular ve Gelecekteki Etkileri Araştırma ekibi, fibrosarkomdan (bağ dokusunu etkileyen nadir bir kanser) genetik olarak tasarlanmış insan kanser hücrelerini kullanarak bal arısı sendromunu kopyalamayı başardı.
Mannozu metabolize etmek için gerekli enzimin yokluğunda hücrelerin yavaş çoğaldığını ve kemoterapiye önemli ölçüde daha duyarlı hale geldiğini buldular.
Mannozun hangi kanser türlerinedaha çok duyarlı olacağı araştırılacak
Bal arısı sendromundan yararlanmak potansiyel olarak umut verici bir yardımcı kanser tedavisi olarak hizmet edebilirken, araştırmacılar, etkinin çok önemli metabolik süreçlere bağlı olması nedeniyle, hangi kanser türlerinin mannoza en duyarlı olacağını belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini kaydettiler.
