Eczacıların tepkisi sonrası gazeteci Rahmi Turan’ın yanıt niteliğindeki Sözcü gazetesindeki yazısı:
Eczaneler
Piyasadaki ilaç sıkıntısı ve yeşil reçete uygulamasındaki yanlışlıklar konusunda Sağlık Bakanı’na ithaf ederek yazdığım yazıda eczanelerden söz ederken, eksik kalan bir sözcük nedeniyle cümle tüm eczaneleri kapsar hale gelmiş.
O cümlenin doğrusu tabii ki, “Bazı eczaneler” şeklinde olmalıydı. “Bazı” ya da “Bir kısım” gibi ifadeler atlanınca yazıda amacını aşan bir durum ortaya çıkıyor.
Türkiye’de 26 binden fazla eczane var. Azınlıkta olan birkaç eczanenin hatalı davranışı nedeniyle geniş bir toplumu hedef alıp genelleme yapmak elbette ki yanlıştır.
Yazının konusu eczacılar değildir. Hasta vatandaşların dertlerini, sıkıntılarını dile getirmeye çalışan bir eleştiridir.
★★★
Eczacılar arasında sevdiğim dostlarım, arkadaşlarım vardır. Yazı nedeniyle onlarla birlikte çok sayıda eczacı mesaj yolladı. Bu arada İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu aradı, eczanelerin sorunları hakkında geniş bilgi verdi.
* Eczaneler, hastalara yalnız ilaç sağlayan yerler değil, aynı zamanda ücretsiz danışmanlık hizmeti veren kuruluşlardır.
* Eczacı olarak hastaların tansiyonlarını bile ölçeriz.
* Hastane randevularını alırız.
* Gerekirse fotoğraflarını çekeriz.
* Çay-kahve ikram edip hastaları rahatlatmaya, mutlu etmeye çalışırız.
* Onların dertlerini dinleriz.
* Meslek hakkımızı kat be kat helâlinden kazanıyoruz.
* Biz eczacılığı böyle anlıyor, böyle yapıyoruz.
* Eczaneler ticarethane değildir.
* Bu süreçte eczanelerimize gelen her üç reçeteden birine ‘Maalesef ilacınız yok’ demek zorunda kalıyoruz.
* Çevremizdeki eczacı arkadaşlarımızdan o ilacı temin ederek hastamıza yardımcı olmak için kimi zaman saatler harcıyoruz.
* Sağlık Bakanlığı’nın fiyatlandırma politikasının ve de ülkemizin yüzde 60 oranında ithal ilaca bağımlı olmasının etkisiyle oluşan ilaç yokluğu bizim suçumuz değildir.
* Son bir yılda gece nöbetlerinde 15 meslektaşımız saldırıya uğramıştır.
* Eczacıların durumu maalesef budur.”