İş hayatında, sporda ya da günlük yaşamdaki bazı fiziksel aktiviteler omuz problemlerine yol açabiliyor. Özellikle rotator manşet adlı kas grubunda yaşam kalitesini bozan yırtık yaralanmaların vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Selim Şanel, “40 yaş üstünde en sık görülen omuz ağrılarından rotator manşet yırtıkları, özellikle zayıf kan akımına sahip hassas bölgelerde oluşan bir sorun olduğu için belirli bir yaştan sonra daha sık görülüyor. Özellikle; spor yapan gençlerde, basketbol ve voleybol gibi profesyonel sporcularda, baş üstü temizlik yapan ev kadınlarında ve işleri gereği üst raf ya da dolaplara sürekli uzanmak zorunda kalan tezgâhtar ve arşiv görevlisi gibi meslek grupları rotator manşet yırtığı açısından risk taşıyabiliyor” açıklamasında bulundu.
Basketbol ve voleybol gibi özellikle baş üstü hareketleri sık yapmayı gerektiren fiziksel aktivitelerde bulunmak, rutin olarak cam silmek, araba yıkamak veya boya yapmak gibi omuz eklemini fazla kullanan ve yoran kişiler rotator manşet yırtığı açısından riskli grupta değerlendirildiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Selim Şanel, “Aşırı güç kullanımı, düşen ağır bir cismi yakalamak gibi ani gelişen ters hareketler, omuz üzerine düşme veya darbe alma gibi durumlar da bu tip yırtıklara davetiye çıkarıyor” dedi.
Rotator manşet yırtığının cerrahi tedavisinden sonra genellikle hastalar bir gün sonra taburcu olduğunu paylaşan Doç. Dr. Selim Şanel, “Ancak dikilen liflerin iyileşmesi için hastalar belirli bir süre (ortalama 6 hafta) boyunca kol askısı kullanmak zorunda kalıyor. Askı, kolu belirli bir açıda tutarak lifin yırtılmasını ve kopmasını engelliyor. Sonrasında ise fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecine geçiliyor. Ortalama 3 aylık bir süreç sonunda hasta günlük yaşamına geri dönebiliyor” ifadelerini kullandı.
Ağır temizlik ve spor kas yırtığı oluşumuna zemin oluşturuyor
Omuz bölgesinin, oldukça geniş hareket açıklığına sahip ve bir o kadar da stabilitesi zor olan bir eklem olduğunun altını çizen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Selim Şanel, “Rotator manşet kasları omuz hareketleri sırasında omuz başı kemiğinin, eklemin ortasında dengeli bir şekilde tutulmasını sağlıyor. Kolun baş seviyesinin üzerindeki tekrarlayıcı ve uzun süreli hareketler sonrasında zaman içinde gelişen rotator manşet yırtığına özellikle; spor yapan gençlerde, basketbol ve voleybol gibi profesyonel sporcularda, baş üstü temizlik yapan ev kadınlarında ve işleri gereği üst raf ya da dolaplara sürekli uzanmak zorunda kalan tezgâhtar ve arşiv görevlisi gibi meslek gruplarında sıkça rastlanıyor. Tipik rotator manşet yırtıklı hasta grubu; orta yaş üzeri ve ara sıra omuz ağrısı sorunu yaşayan hastalardan oluşuyor. Bu hastalar genellikle ağır bir yük kaldırdıktan veya omuzlarını zorladıktan sonra kollarını kaldıramama ve ağrı şikayetleriyle doktora başvuruyor” dedi.
Rotator manşet yırtıkları genellikle cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor
Hastalığın teşhisinde doktorun yapacağı fizik muayenenin oldukça önemli olduğunu paylaşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Selim Şanel, “Fizik muayenesinden alınacak bulgulara göre hekim bir MRI değerlendirmesi yaptıktan sonra teşhisi netleştirerek, hastalığın tedavisini yırtığın türüne göre planlıyor. Yırtıklar, parsiyel (yarı kopma) ya da total rüptür (tam kopma) şeklinde iki gruba ayrılıyor. Parsiyel rüptür grubuna giren yırtıklar, cerrahi dışı tedavi seçeneklerine iyi cevap verirken; bu tür yırtıklarda istirahat, kol askısı kullanma, antienflamatuar ilaç tedavisi, steroid (kortizon) enjeksiyonları, fizik tedavi ve rehabilitasyon fayda sağlıyor. Total rüptür grubundaki yırtıklar için önerilen ise cerrahi tedaviler oluyor” diye konuştu.
Günümüzdeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak rotator manşet yırtıklarının genellikle kapalı artroskopik cerrahiyle tedavi edildiğini söyleyen Doç. Dr. Selim Şanel, “Artroskopik cerrahi, ameliyatın küçük kesilerden yapılmasını ve çevre kaslara daha az zarar verilmesini sağlayan bir teknik sunuyor. Bu sayede ameliyat sonrası hastanın açık yöntemlere göre daha az ağrı hissetmesi, daha hızlı ve daha rahat rehabilite edilerek daha kısa sürede günlük hayata dönmesi sağlanabiliyor. Ameliyat, omuz eklem bölgesinde yaklaşık 1 cm çapında küçük kesiler açılarak özel aletler ve kamera yardımıyla omuz ekleminin içine girilmesiyle başlıyor. Yırtıktaki dejeneratif alanlar temizlendikten sonra bu yırtığa neden olan kemik çıkıntılar varsa tamamı törpülenip düzeltiliyor. Akabinde özel kanüllerin içinden, arkasında ipler bulunan ve genellikle 5 mm çapında olan vidalar yırtığın oluştuğu kemik çıkıntısına yerleştiriliyor. Bu vidaların arkasında bulunan ipler özel alet ve tekniklerle yırtık kirişten (tendon) geçirilerek yırtık kiriş tekrar kemiğe sabitleniyor” açıklamalarında bulundu.