İki haftadan kısa bir süre önce, Alzheimer araştırmalarının dünyasında bir skandal patlak verdi. Science dergisindeki bir araştırma raporu, Vanderbilt Üniversitesi’nden bir araştırmacı olan Matthew Schrag’ın, Nature dergisinde yayınlanan hastalık hakkında 2006’da yayınlanan oldukça etkili bir makaleye dahil edilen slaytların fabrikasyon olduğunu belirlediğini ortaya koydu! / NY
A neuroscience image sleuth finds signs of fabrication in scores of Alzheimer’s articles, threatening a reigning theory of the disease / Science
Nobel ödüllü bilim insanı makale skandalını değerlendirdi: Alzheimer’a dair bilinen her şey yanlış mı?independent
“Bilimsel inceleme süreci, son yıllarda çok sorunlu hale geldi”
Alzheimer’a neyin sebebiyet verdiğine dair en çok kabul gören düşünce, hastalığın beyinde biriken amiloid beta plakları tarafından tetiklendiği yönünde.
Bu düşünce, 2006 tarihli bir bilimsel makalede kanıtlarla desteklenmişti. Hakemli dergi Nature’da yayımlanan bu makale, 16 yıldır Alzheimer’la ilgili araştırmalara ve tedavi girişimlerine temel ve referans sağlıyor. Dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlar beyinde biriken plakları temizleyen ilaçlar geliştirmek için çalışıyor.
A specific amyloid-β protein assembly in the brain impairs memory / NATURE
Ancak önceki günlerde bilimsel dergi Science’ta yayımlanan yeni bir analiz, 2006 tarihli o makalede bulguların manipüle edilmiş olabileceğini ortaya koydu. Buna göre o makalede kanıt olarak sunulan farelerin beyin görüntüleri üzerinde oynanmış olma ihtimali var. Diğer bir deyişle yazarlar, farklı deneylerden elde edilmiş görüntüleri bir araya getirmiş olabilir.
Makalenin yazarlarına ev sahipliği yapan Minnesota Üniversitesi’ndeki uzmanlar, araştırmalarının arkasında duruyor. Ancak yine de ABD’li yetkililer iddiaları gündemine aldı. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin de araştırma verilerinin şüpheli olduğunu kabul etmesi durumunda konu Araştırma Güvenilirliği Dairesi’ne sevk edilecek.
Bu tartışmayla birlikte “Alzheimer’a dair bildiğimiz her şey yanlış mı?” ve “16 yıllık çaba boşa mı gitti?” gibi sorular da gündeme geldi.
Stanford Üniversitesi’nde görev alan, Nobel ödüllü biyokimyager Thomas C. Südhof, akıllardaki soruları Intelligencer’a verdiği röportajda yanıtladı.
Biriken plaklar önemsiz mi?
Südhof’a göre adli analizden çıkan veriler, görüntülerin fabrikasyon olduğu fikrini güçlü biçimde destekliyor. Öte yandan sahte kanıtlarla desteklendiği iddia edilen makale, plak birikimi teorisini ortaya atan ilk çalışma değildi. Bilim insanı, o verilerden önce de bunun popüler bir teori olduğunu ifade etti.
“O veriler zaten popüler olan teoriyi sağlamlaştırmıştı” diyen Südhof, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu plaklar Alzheimer’ın önemli bir belirteci. Ve evet, belirteç değil, muhtemelen ajanı da. Buradaki soru, önemli olup olmadıkları değil. Bence herkes önemli oldukları konusunda hemfikirdir. Mesele, hastalık sürecini kendi başlarına mı yönettikleri, yoksa hastalığa neden olan daha büyük bir olaylar grubunun parçası mı oldukları.
Bilim insanı, bu plakların eskiden ana itici güç olarak görüldüğünü ama son 10 yılda bu düşüncenin değiştiğini belirtti.
Sanırım sahadaki çoğu kişi, plakların artık hastalık sürecinin bir yüzü olduğunu söyler. Yine de beta-amiloidin öneminin sorgulandığını düşünmüyorum.