Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilgelik insanın kendini, aklını, dilini yönetmeyi bilmesidir”
İnsanların, çevreye ve doğaya zararını anlatırken gözyaşlarını tutamadı…
“Değişen İnsan Değişen Bilim” başlığında gerçekleştirilen TEDx Uskudar University, alanında uzman isimleri ağırladı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zihnimiz Nasıl Yoldan Çıkar?” başlıklı konuşmasında, kişinin dünyayı değiştirmeye kendinden başlamasının önemli olduğunu vurguladı. Tarhan, “Bilgelik, kendimizi, aklımızı, kalbimizi, gözümüzü, dilimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı yönetebilmeyi bilebilmektir. Zihnimizin yoldan çıkmasına çözüm olarak bilimsel bilgeliği rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi. Çevre ahlakı alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “İklimi Anlamak, Geleceğimize Sahip Çıkmak” başlıklı konuşmasında iklim krizinin sonuçları ve dünyanın çevreye doğaya olan duyarsızlığını anlatırken duygusal anlar yaşadı.
Üsküdar Üniversitesi NP Diş ve Sağlık Yerleşkesi İbn-i Sina Oditoryumunda gerçekleşen TEDx Uskudar University’nin açılış konuşmasını TEDx Uskudar University Koordinatörü Prof. Dr. Barış Metin yaptı.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, Üsküdar Üniversitesi olarak üçüncüsünü gerçekleştirdikleri TEDx Uskudar University’nin pandemi nedeniyle iki yıldır yapılmadığını söyledi. Prof. Dr. Barış Metin, TEDx’in yeniden yüz yüze yapılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Zihnimiz Nasıl Yoldan Çıkar?”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zihnimiz Nasıl Yoldan Çıkar?” başlıklı sunumunda insan zihnine hata yaptıran kavramlara değinerek bilgeliğin önemini vurguladı. İnsan zihnini yanıltan etkenlerden birinin duygusal aptallık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, duygusal aptallığı artıran faktörler arasında gücün büyüsü, korkunun şiddeti, sevginin yüksekliği ve rutine alışma sendromu bulunduğunu söyledi. Tarhan, konuşmasında duygusal zekanın önemi, Tanrı kompleksi, narsistlik, niyet okuma sendromu ve bilgelik psikolojisi konularına değindi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Övgüyle beslenen Tanrı kompleksli insanlar var”
Madde ötesi bir bilim arayışına ihtiyaç duyulduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hata yaptığı an, zihninin yoldan çıkmasına sebep olan tanrı kompleksine sahip insanlar var. Bu kişiler kendilerini özel ve önemli hissediyorlar, övgüyle besleniyorlar. Burada narsistik kişilik bozukluğundan bahsediyoruz. Anakronizm oluyor. Geçmişteki başarılarına odaklanıp o başarıyla yaşıyorlar. Gelenekçilik var, gelenekçilik güzeldir ama anakronizma de kronolojisi bozulmuş bir yaşamdır. Konfüçyüs’ün ‘Ölüm yokmuş gibi yaşayan, yaşamamış gibi ölür’ bu kişilerin unutmaması gerekiyor. Büyük Almanya’nın eski imparatoru Adolf Hitler, narsist bir lider örneğiydi. Çok disiplinliydi, kitleleri harekete geçirebilecek liderliğe sahipti. Fiziksel, siyasal ve sosyal zekâ açısından dâhiydi ancak vicdani zekâsı yerlerde sürünen bir insandı.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimsel bilgelik, zihnin yoldan çıkmasına en iyi çözümdür”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bilgeliğin 21. Yüzyıl becerisi olduğunu belirterek özellikle zihnin yanlışa düşmemesi için çözümün kanıta dayalı bilgelik olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Bilgeliğin bilimsel olarak göz önüne alınması gerekir. 21. Yüzyıl becerisi olan bilgeliği hayata geçiremezsek çağı kaybederiz. Biz aslında Doğu bilgeliğinin ve Anadolu irfanını üzerindeyiz. O nedenle hayata geçirmemiz de gerekiyor.” dedi. Kaleme aldığı iki ciltten oluşan “Bilgelik Psikolojisi 1-2” isimli kitabında çeşitli bilgelik hikayelerini bir araya getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünyayı değiştirmeye kendimizden başlamak çok önemli. Bilgelik, kendimizi, aklımızı, kalbimizi, gözümüzü, dilimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı yönetebilmeyi bilebilmektir. Zihnimizin yoldan çıkmasına çözüm olarak bilimsel bilgeliği rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi.
Çevreci Prof. Dr. İbrahim Özdemir, gözyaşlarını tutamadı
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “İklimi Anlamak, Geleceğimize Sahip Çıkmak” başlıklı konuşmasında dünyanın çevre ve doğaya olan duyarsızlığını anlatırken duygusal anlar yaşadı. İklim değişikliğinin dünyaya etkilerini anlatırken sesi titreyen Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “İklim değişikliklerinin neden olduğu sonuçları hep birlikte yaşadık. Ormanlarımız yanarken sadece ormanlar yanmadı, ciğerlerimiz yandı. Orman yangınında bulundum, oradaki canlıların haykırışlarını duydum.” diyerek gözyaşlarını tutamadı. Prof. Dr. İbrahim Özdemir, çevre konusunda önlem almanın da gelecekle ilgili önemli bir sorumluluk olduğunu kaydederek çevreyle ilgili önlem alınmazsa gelecek kuşakların bizleri suçlayacağını ifade etti.
Prof. Dr. İbrahim Özdemir: “Kendi hayatımızı değiştirerek israfı önleyebiliriz”
Dünyada ve ülkemizdeki gıda israfına dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Küresel gıda israfı hızla artıyor. BM Çevre Programı 2021 Gıda Atıkları Endeksine göre dünyada her yıl 931 milyon ton gıda artığı üretiliyor. Küresel olarak yılda kişi başı ortalama 74 kilo gıda artığı üretiliyor. Türkiye dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Türkiye’de günde 4.9 milyon ekmek çöpe gidiyor. Yılda 214 milyar liralık gıda israfı yapılıyor. Bizim kutsal kitabımız ‘Allah israf edenleri sevmez’ diyor. Birçok şeyi değiştiremeyebiliriz ama kendi hayat tarzımızı değiştirerek israfı önleyebiliriz.” dedi.
Birol Güven: “Mutsuzluk, yanlış eşleşme demektir”
Film yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmen Birol Güven “Vaz Geç, Pes Et” başlıklı konuşmasında Darıca’da geçen çocukluk yılları, üniversite dönemi ve çalışma hayatına başladığı ilk yıllardan kesitler sunduğu renkli konuşmasında kişinin severek yaptığı işin mutluluk anlamına geldiğini vurguladı.
“Asla vazgeçme, pes etme, insan isterse her şeyi yapar” şeklindeki tavsiyenin doğru olmadığını kaydeden Birol Güven, “Hayat istesek de başaramayacağımız şeylerle doludur. Schopenhauer diyor ki ‘Mutluluk, mutsuzluğun yokluğudur.’ Yani diyor ki ‘Mutlu olmaya çalışmayın, mutsuzluğunuzla baş edin.’ Mutsuzluk nedir? Mutsuzluk ait olduğun yeri bulamamak demektir. Yanlış eşleşme demektir. İşle, eşle, meslekle yanlış eşleşmedir. Benim vaz geçtiklerim, benim pes ettiklerimin hepsi benim yanlış eşleşmelerimdir. Benim yolum yazmakla kesiştikten sonra hiç kimse bana ‘Asla vaz geçme, asla pes etme’ demedi. İnsan isterse her şeyi başarır. Eğer doğru yolu bulursa ve çok çalışırsa.” dedi.
Prof. Dr. Ozan Bahar: “Engellere ya da engellemelere rağmen hedefe ulaşmak kesinlikle başarmaktır”
Akademisyen yazar Prof. Dr. Ozan Bahar “Vazgeçme!” başlıklı konuşmasında kişinin hedeflerinin olmasının önemine dikkat çekti. 2 Ekim 1996 tarihinde geçirdiği bir trafik kazasında belinin kırılmasıyla hayatının nasıl şekillendiğini anlatan Prof. Dr. Ozan Bahar, yaşadığı zorluklara ve engellere rağmen hiç vazgeçmediğini belirterek hayatının bundan sonraki kısmındaki akademik başarılara değindi. Prof. Dr. Ozan Bahar, “Ulaşmak istediğiniz bir hayaliniz yoksa çalışmaktan asla zevk alamazsınız. Engellere ya da engellenmelere rağmen hedefe ulaşmak kesinlikle başarmaktır. Her büyük başarının çok büyük ve de özgün cümlesi ve hikayesi vardır.” dedi.
TEDx Uskudar Universitiy’de İstanbul Psikodrama Enstitüsü Başkanı Uzm. Psk. Dnş. Deniz Altınay, “Nereden geldiniz, neden geldiniz, nereye gideceksiniz?”; Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal “Metaverse, eğitimi nasıl dönüştürecek?” başlıklı konuşmalarıyla yer aldı.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği’nden Dr. Öğretim Üyesi Ihab Elaff’ın “’Arslan’ İnsansı Robot / ‘Arslan’ Humanoid Robot” başlıklı konuşmasıyla katıldığı TEDx Uskudar Universitiy’de felsefeci ve içerik üreticisi Pelin Dilara Çolak, “Elimdeki Bu Hayatla Ne Yapacağım?” başlıklı konuşmasıyla dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan da “Transhümanizm: Genetiği Değiştirilmiş İnsanlar” başlıklı bir konuşma yaptı.