Koronavirüs: ‘Tedaviye cevap vermeyen hastaların solunum cihazlarını kapatıp, huzur içinde ölmesine yardımcı oluyorum’
Covid-19 hastalarının hayatla ölüm arasındaki çizgisi, çoğunlukla solunum cihazları oluyor.
Bu cihazlar sayesinde akciğerlerine oksijen gidiyor ve karbondioksit dışarı atılıyor. Çünkü koronavirüs sebebiyle, bu işlemi artık kendi kendilerine yapamıyorlar.
Ancak bu işlem her zaman hayat kurtarmıyor.
Böyle durumlarda, yani hastaların durumu daha da ağırlaşırsa ve kurtulma ihtimali olmadığına kanaat getirilirse, solunum cihazının fişini çekmek ve tedaviyi sonlandırmak gibi zor bir kararı da, bu hastalara bakan sağlık ekipleri veriyor.
Fişi çekme görevi de, hemşireye düşüyor.
Yalnız ölmek
Tedavi artık sonlanmıştı. Hastaya anestezi sağlayan ilaçların verildiği boruları da çıkardı.
Orada ne olduğundan habersiz olan kızı ise hâlâ telefonda annesiyle konuşuyor, bir yandan da dua ediyordu. O zaman Nittla, büyük bir zorlukla telefonu kendi kulağına götürüp, kızına her şeyin bittiğini ve annesinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Bir hemşire olarak Nittla’nın görevi, hastası son nefesini verdiğinde bitmiyor:
“Bir başka hemşire arkadaşımın yardımıyla onu yatağında yıkadık ve beyaz bir kefenle sardık. Ardından bedenini cenaze torbasına yerleştirdik. Kapatmadan önce alnına bir haç işareti yaptım.”
Koronavirüs salgını öncesinde hasta yakınları, bu karar verilirken doktorlarla yüz yüze konuşabiliyordu.
Karar verildikten sonra hastanın ailesi yoğun bakım ünitesine alınıyor ve sevdikleriyle vedaşalabiliyordu. Ancak şu an bu dünyanın neredeyse hiçbir yerinde mümkün değil:
“Bir insanın böyle yalnız öldüğünü görmek çok üzücü.”
Nittla, bu şekilde hayatını kaybeden hastaların yanında olarak, onların daha fazla acı çekmediklerinden de emin olarak bu süreci atlatmaya çalışıyor.
Nefes almaya çalışan, biraz oksijen için mücadele edilen ve nefesi kesilen hastaları izlemenin “çok stresli olduğunu” söylüyor.