Ana Sayfa Manşet Bir tabu; “orgazm”

Bir tabu; “orgazm”

Orgazm nedir ve orgazm sırasında neler oluyor

Orgazm nedir
Orgazm, genellikle cinsel uyarılmanın zirvesine ulaşıldığında hissedilen güçlü bir zevktir. Ortalama olarak bir dakikadan az süren orgazm vücudun tamamen istisnai bir durumu olarak deneyimlenir.

Orgazm sırasında neler oluyor

Orgazmın birkaç fiziksel belirtisi vardır. En göze çarpan işaret, cinsel organlarda ve vücutta çok yoğun zevkli bir histir. Vajina veya penis kaslarının yanı sıra anüs kaşlarında da saniyede 5 ile 8 kez kasılma olur. Kalp atış hızı ve solunum hızlanır. Orgazm sırasında penisten 1-2 yemek kaşığı sperm fışkırarak çıkar. Buna boşalma denir. Ancak boşalmadan orgazm olmak veya orgazm olmadan boşalmak mümkündür.

Vajinanın orgazm öncesinde ve sırasında ıslanması yaygındır. Orgazm öncesinde veya sırasında farklı sıvıların vulvadan damlaması veya squirting  (fışkırması) mümkündür. Squirting (fışkırma) ile çıkan sıvı idrar değildir ve squirting bazı kadınlarda olurken bazılarında olmaz.

Orgazm, bazen çok yoğun, bazen çok hafif ve bazen ikisinin arasında olabilir. Bu cinsel olarak ne kadar rahat, ne kadar heyecanlı ve orgazm olmadan önce ne kadar cinsel açlık hissettiğinize bağlı olarak değişir.

Orgazm neden vardır? Orgazm esnasında tam olarak ne olur? Erkek ve kadın orgazmları arasındaki fark nedir? kadın ve erkekte orgazmın biyolojik işlevi nedir gibi sorular yıllardır araştırılmasına rağmen hakkında bilmesi gereken halâ çok şey vardır. Bu nedenle orgazm halâ gizemini koruyor.

Orgazm sırasında hormonal dalgalanmalar

Kadınlarda ve erkeklerde orgazm farklı görünse de beyindeki algı ve temel süreçler her iki cinsiyette birbirine çok benzer. Eğer bir tetikleyici uyaran yeterince yoğunsa, bu sinir ve endokrin sistemlerin faaliyete geçmesine sebep olur. Beyindeki en önemli nokta hipotalamus tur ve görevi hormonları kontrol etmektir. Ancak duygular zirveye ulaşmadan önce birkaç şey daha olur. Önce genital duyu korteksi cinsel organı uyarılarak aktive eder. Korteksin farklı bölgeleri kimi zaman aynı anda birkaç erojen bölgeyi uyararak daha yoğun bir duygu oluşmasına da yol açabilir.

Doruk noktası geldiğinde, hipotalamus aniden sarhoş edici derecede orgazm hissine neden olan oksitosin (bağlanma hormonu) salgılar. Oksitosin hormonu kalp atış hızının artmasına, kısa süreli yüksek tansiyona, göz bebeklerinin genişlemesine ve özellikle de orgazmdan sonra partnere güven ve bağlanmayı teşvik eder. Ayrıca orgazm sırasında dopamin (mutluluk hormonu) salgılanarak bir tür mutluluk sarhoşluğuna neden olur. Buna ek olarak orgazm sırasında serotonin hormonu da salgılanarak ağrıya duyarlılık önemli ölçüde azalır. Serotonin ayrıca seksten sonra tatmin ve rahatlama duygularına da katkıda bulunur.

Sonrası

Cinsel ilişki bittikten sonra hipotalamus un aktivitesi tekrar azalır ve hipofiz bezi dopaminin sarhoş edici etkisine son vermek için prolaktin* hormonu salgılar. Prolaktin orgazm sonrası mutluluk hormonunun etkisini engeller ve doyum hissini destekler.

(Prolaktin*: Bu hormonu aslında hamilelik ve emzirme döneminde meme büyümesi ve süt üretiminden sorumlu bir hormondur ama orgazm sonrası sakinleştirici bir etkisi vardır.)

Cinsel birleşmenin dört evresi

Cinsel birleşmenin doruk noktası olan orgazm genellikle birkaç saniye süren karmaşık biyolojik bir süreçtir. Orgazm sırasında birçok organ etkileşim içindedir.

1- Uyarılma evresi:  Uyarılma evresi, dokunma, hayal gücü veya bilinçaltıyla tetiklenir. Bu evrede her iki cinste cinsel organlar şişer. Kadınlarda klitoris, vajina duvarları ve meme uçları erekte olur. Ayrıca vajinayı nemlendiren salgı üretilir. Erkeklerde ise kan damarları genişleyerek penise daha fazla kan pompalanır. Damarlarda sıkışan kan dışarı çıkamadığı için penisin erektil dokularında genişlemeye, dolayısı ile peniste sertleşmeye sebep olur.

2- Plato evresi: Uyarılma evresini yüksek düzeyde hazzın devam ettiği plato evresi izler. Bu evrede bazı insanlar yüksek düzeydeki hazzı dalgalı olarak yaşarlar. Bir sonraki aşamaya, yani doruk noktasına gelmeden hemen önce, erkekler ejaculationun (boşalma) kaçınılmazlığını yaşarlar. Bu aşamada spermler sperm kanalından prostata pompalanır ve orada sperm sıvısı ile karışarak idrar yoluna yönlendirilirler. Bu süre sadece birkaç saniye sürer.

3- Orgazm: Erkekler doruğa ulaştığında, sperm ritmik kas kasılmaları ile saatte yaklaşık 17 kilometre hızla penisten dışarı atılır. Aynı zamanda idrar yolu mesaneye kapatılır. Erkeklerin doruk noktası ortalama olarak yaklaşık 12 saniye sürer.

Kadınlarda orgazm çok daha karmaşıktır. Vajina dış kısmı ve rahim çevresindeki kasların yaklaşık 0,8 saniyelik bir ritimde kasılması ve genişlemesi ile gerçekleşir. Orgazm kadınlarda yaklaşık 13 ila 51 saniye sürer. Bu aşamada bazı kadınlar tıpkı erkeklerdeki boşalma benzeri bir durum yaşarlar. Varlığı birkaç yıldır bilimsel olarak doğrulanmış olan bu durum Squirting (fışkırma) olarak adlandırılır.

Squirting’in özellikle yoğun bir zevk deneyimi ile ilişkilidir ve kadın prostatı olarak da adlandırılan skene bezleri ile ilişkisinin olduğu artık biliniyor. Ancak, tüm kadınların skene bezlerine sahip olup olmadığı ve dolayısıyla her kadında Squirting (fışkırma) olup olmayacağı henüz kesin olarak bilinmiyor. Bilindiği kadarıyla squirting orgazmın farklı zamanlarında, G-noktası veya G-bölgesinin uyarılması ile ortaya çıkmaktadır.

Sıvının bileşimi: Squirting esnasında salgılanan salgının bileşimi tam olarak bilinmiyor ancak Nisan 2022’de yayınlanan bir araştırmada, orgazm esnasında farklı sıvıların atıldığı ve bu nedenle Female ejaculation(FE) yani kadın boşalması ile Squirting (SQ) arasında bir ayrımın yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Buna göre, Female ejaculation (FE) skene bezleri tarafından salgılanan ve yüksek konsantrasyonda prostata özgü antijen, yani protein içeren yapışkan bir sıvıdır. Bu renksiz sıvı mesaneden gelir ve idrara benzer ama idrar değildir (1).

4- Çözülme evresi (Refrakter Faz): Çözülme ya da refrakter faz, tepe noktasından hemen sonra gelir. Zevk duygusu hızla azalır ve sonunda tamamen yok olur. En azından erkekler için durum böyledir ama kadınlar için daha ileri plato evreleri olabilmektedir. Bu nedenle kadınlar erkeklerden farklı olarak arka arkaya birden fazla orgazm yaşayabilmektedir.

Orgazm esnasında hem kadınlarda hem de erkeklerde solunum hızı ve nabız önemli ölçüde artar, kan damarlarından kaslara ve organlara kan hızla akarak bu yapılara daha fazla oksijen ulaşır.

İlişkide kadınların orgazm olma olasılığı daha düşük

Kadınların heteroseksüel bir ilişki sırasında orgazm olmamasına rağmen orgazm oluyormuş gibi rol yaptığını gösteren bir çok rapor vardır.

ABDde 50.000’den fazla kişinin katıldığı araştırmada, erkeklerin yaklaşık yüzde 95’inin ve kadınların ise sadece yüzde 65’inin heteroseksüel ilişki yoluyla orgazma ulaştığı tespit edildi. Araştırmaya göre kadınların neredeyse üçte biri erkeklerle seks yaparken orgazm olamıyor (2).

Hangi koşullar kadınların orgazma ulaşmasını zorlaştırıyor

Kadınların seks sırasında erkeklere göre daha az orgazm olması, kadın orgazmının genellikle daha karmaşık olmasından da kaynaklanmaktadır. Birçok farklı erojen bölge ve dolayısıyla birçok farklı tercih vardır. Psikolojik baskı da orgazmı olumsuz etkileyen bir başka faktördür. Bu nedenle, bir kadının orgazma ulaşabilmesi için partneri ile iletişiminin iyi olması ona güvenmesi ve partnerinin kadın bedenini iyi tanıması gerekmektedir.

Kadın orgazmı konusunda tarihsel yanılgı

Uzun yıllar gerek toplumda gerekse bilimde Freud’un vajinal orgazm teorisi kabul gördü. Bu teoriye göre klitoris klitoral glans adı verilen dışarıdan görünen boncuk şeklindeki kısımla sınırlıydı. Bu görüş uzun süre klitorisin öneminin göz ardı edilmesine sebep oldu. Ancak durumun hiç de böyle olmadığı daha sonra yapılan araştırmalar ile ortaya çıktı. Buna göre klitoris dışardan görünen kısmın dışında iç kısımda iki kola ayrılarak üretra ve vajinayı at nalı şeklinde çevrelemektedir. Klitorisin bu yapısı klitorisin vajinal orgazm sırasında dolaylı olarak uyarılmasına sebep olmaktadır.

Bütün yollar klitorise (C Noktası) çıkıyor

Kadın orgazmı nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin Klitoris çok önemli bir rol oynuyor. Yani durum Freud’un teorisinin tam tersi. Anatomik olarak klitoral glans erkek glansına çok benzer. Ancak sinir uçları çok daha küçük bir alana dağıldığı için uyarılara yaklaşık 50 kat daha duyarlıdır. Oysa vajina ve vajina iç duvarları, klitorisin glansına göre çok daha az hassastır, bu yüzden birçok kadın vajinal seks yoluyla orgazma ulaşamaz.

Kadın orgazmının biyolojik kökeni

Erkek orgazmı fonksiyoneldir, kadın orgazmı değildir: Erkek orgazmının neden var olduğu ve neye hizmet ettiği açıktır. Üreme için boşalma gereklidir. Bu nedenle orgazm ve buna bağlı boşalma spermin kadının genital yoluna getirmesine hizmet eder.

Kadın orgazmı üremede doğrudan bir rol almaz. Kadının seks yapmadan veya orgazm olmadan da döllenmesi mümkündür. Peki o zaman kadında orgazm neden var?

Kadın orgazmının hem kökeni hem de işlevi halâ bilimsel bir gizemdir. Ama konuda bazı teoriler var.

1. Teori: Bu teoriye göre kadın orgazmının bugünkü işlevi ne olursa olsun, kökleri geçmişe dayanıyor. Kadın orgazmı başlangıçta tıpkı erkeklerinki gibi üremeye hizmet ediyordu. Bu teori günümüzde halâ memeliler ve kemirgenler için geçerlidir.

Örneğin tavşanlarda cinsel uyarılma ve orgazm süreci tek farkla insanlar ile aynıdır. Tavşanlarda yumurtlamaya neden olan hormon sadece orgazm anında salınırken bu hormon insan orgazmı sırasında artık salınmamaktadır. Ancak kadın orgazmı sırasında salgılanan çok fazla miktardaki prolaktin ve oksitosin hormonu bu teoriyi destekler nitelikte. Çünkü fareler gibi birçok memelide bu hormonların da adet döngüsü üzerinde etkisi bulunmaktadır.

Bu teoriye göre, insanların ve diğer birçok memelinin düzenli aralıklarla yumurtlama döngüsü cinsel yaşamdan bağımsız olarak evrimsel süreçte gerçekleşti. Bağımsız yumurtlama döngüsünün evrimleşmesinin olası bir nedeni, insanlarda ve bazı memeli dişilerinde klitorisin vajinadan nispeten uzak olmasıdır. Bu durum penetrasyon ile uyarılmayı, yani vajinaya girme ile uyarılmayı azaltmaktadır. Bu da orgazm olma şansını azalttığı için yumurtlamayı dolayısı ile üremeyi tehlikeye düşürmektedir. Klitorisin vajinadan nispeten uzak olması bizi yumurtlamanın klitoral uyarılmadan bağımsız evrimleştiği hipotezine götürüyor.

2. Teori: Bir başka evrimsel biyolojik teori, klitoris ve penisin anatomik benzerliğine dayanmaktadır. Klitoris penis gibi cinsel olarak uyarıldığında kanla dolabilir ve kendi boyutunun iki katı kadar şişebilir.

Her iki organ da beyne uyarı gönderen hassas duyu hücreleriyle yoğun bir şekilde kaplıdır. Kadın ve erkek embriyoların erken gelişim evresinde benzerlikler özellikle dikkat çekicidir ve her iki cinsel organ anatomik olarak aynı dokudan ve benzer nöral yapılardan oluşurlar. Bu nedenle, uyaranlara verilen tepkinin de bu ortak köklere geri gitmesi mantıklıdır. Bu durumda kadın orgazmı, erkek orgazmının bir tür gelişimsel yan ürünü olacaktır.

3. Teori: Bu teoriye göre, orgazm esnasında vajina ve uterus kaslarının kasılması spermin yumurta hücresine ulaşmasını kolaylaştırıyor ve dolayısıyla döllenme şansını artırıyor. Ancak, bu teori halâ kanıttan yoksundur.

4. Teori: Bu teoriye göre orgazm esnasında salgılanan hormonların önemli bir psikolojik işleve olabilir. Örneğin, dopamin ve oksitosin, güçlü bir mutluluk bağlanma hissi sağlar. Bu olumlu duygular, kişinin tekrar seks yapmak istemesine neden olabilir ki, bu da üreme başarısını artıracaktır. Sonuç olarak, hormonlar türlerin hayatta kalması için de itici bir güç veriyor olabilir. (3) (4) (5)


Benzer konularda hazırlanmış diğer makaleler 


 

Mehmet Saltuerk

++++++++++++++++++++++++
Dipl. Biologe Mehmet Saltürk
The Institute for Genetics
of the University of Cologne
++++++++++++++++++++++++

Kaynak

  1. Female ejaculation and squirting as similar but completely different phenomena: A narrative review of current research
  2. Differences in Orgasm Frequency Between Gay, Lesbian, Bisexual, and Heterosexual Men and Women in a U.S. National Sample
  3. What the Evolution of Female Orgasm Teaches Us
  4. The Evolutionary Origin of Female Orgasm
  5. An experimental test of the ovulatory homolog model of female orgasm