24 – 30 Nisan Dünya Aşı Haftası
Sağlık alanındaki en önemli buluşlardan biri olan aşılar sayesinde bugüne dek pek çok hastalık ölümcül olmaktan çıkmış, salgınlar önlenmiş, toplum sağlığının sürdürülebilirliğine katkı sağlanmıştır. Ülkemizde uygulanan kapsamlı aşı politikaları ile takvim dahilindeki aşılar Türkiye’nin her yerinde ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Aşılama programları toplum sağlığına yaptığı katkının yanı sıra ekonomik ve sosyal kazanımları da beraberinde getirmektedir. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü, bağışıklama hizmetlerini, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en maliyet etkili toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul etmektedir.
Son dönemlerde gerek dünyada gerek ülkemizde artış gösteren aşı karşıtlığı ise sürdürülebilir halk sağlığının önündeki en büyük engellerden ve tehditlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yanlış inanışlar ve yönlendirmelerden kaynaklanan aşı reddinin bilimsel dayanağı olmamakla birlikte toplumun tüm kesimlerini riske atmaktadır. Oysa aşıların güvenilirliği, yapılan çalışmalarla defalarca kanıtlanmıştır. Aşılar, üretim ve dağıtım aşamalarında çok sıkı kontrollerden geçirilmektedir. Bunun yanı sıra aşı üretimi yapan firmalar, aşıların içerisinde bulunan formülleri Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği standartlar ve raporlar doğrultusunda üretmekte; bu firmalar Dünya Sağlık Örgütü tarafından iki yılda bir rutin olarak denetlenmektedir.
Aşı reddinin ülkemizdeki seyrine baktığımızda olumsuz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. 2011 yılında 183 olan aşı reddi sayısı, bugün 40 binleri bulmuş durumda. Bunun yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın verileri, 2016 yılında yüzde 98 olan aşılama oranının yüzde 96’ya düştüğünü gösteriyor. Uzmanlar, aşı reddinin 50 binleri bulması durumunda salgınların ortaya çıkacağı, yıllardır görülmeyen hastalıklara yeniden rastlanacağı uyarısında bulunuyor.
Önlenebilir bulaşıcı hastalıklar ve salgınlar ile mücadelede en güvenilir, en etkin, en uygun maliyetli tedbirlerden olan aşılama programları, sağlık alanındaki tüm paydaşların katılımı ve iş birliği halinde çalışması ile istenen seviyeye çok daha etkili bir şekilde gelecek ve sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Bizler de ülkemizin her yerinde, kesintisiz sağlık hizmeti veren eczacılar olarak ulusal aşılama politikalarının başarıya ulaşabilmesi ve sürdürülebilir olması adına katkı sunuyor, üzerimize düşen rol ve sorumlulukların bilinciyle çalışıyoruz. Aşıların savunuculuğunu yapmak, konu ile ilgili farkındalık yaratmak, aşı ile ilgili doğru bilinen yanlışları düzeltmek, aşıların güvenilir bir şekilde teminini gerçekleştirmek adına çalışmalar yürütüyor; danışanlarımıza aşı ile ilgili tavsiye ve hatırlatmalarda bulunuyoruz.
Halk sağlığını önceleyen bir sağlık meslek örgütü olarak aşıların gerekli olup olmadığının tartışmaya açık bir yanının olmadığını bir kez daha söylüyor, bugüne dek milyonlarca çocuğun hayatını kurtaran, toplum sağlığına, kamu yararına pek çok katkıda bulunan aşılama programlarının önemini bir kez daha vurguluyor; aşı yapılmayan her çocuğun diğer çocukların hayatını ve yarınlarımızı riske attığını hatırlatıyoruz. Sağlık otoritesini ve sağlık alanındaki tüm paydaşlarımızı son dönemlerde artış gösteren ve halk sağlığını tehdit eden aşı reddi ile ilgili birlikte, etkin mücadeleye davet ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği