Dünya genelinde otoriteler; BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmanın anahtarının tarım ve gıda sisteminde acil bir dönüşümün gerektiğini işaret ediyor. Bitki bazlı gıdalara ilginin arttığı bu süreçte tüketicilerin %58’inin haftada en az iki kez bitki bazlı gıdaları tükettiğini söyleyen BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Bugün, büyük bir dönüşümün eşiğindeyiz ve bu dönüşümün merkezinde gıda var. Çünkü tükettiğimiz gıdalar, bunları nasıl ürettiğimiz ve ne kadarını israf ettiğimiz, insan sağlığı ve çevremizin geleceği üzerinde hayati etkilere sahip” diyor. EAPF (Avrupa Bitki Bazlı Gıda Birliği) Genel Sekreteri Siska Pottie ise “EAPF olarak sektör için eşit rekabet koşulları, teşvik edici politikalar ve destek için sıkı bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
Tüm dünya iklim krizi ve gıda krizinin yıpratıcı etkileriyle yüzleşiyor. “Geleceğin 10 milyarlık nüfusunu gezegeni ve insan sağlığını koruyarak besleyebilecek miyiz?” sorusu ise cevaplanması gereken en önemli soru olarak karşımıza çıkıyor. Bu kritik soruya yanıt arayan Bilim Kuruluşu EAT Lancet’e göre gıda, dünya üzerinde insan sağlığını ve çevresel sürdürülebilirliği optimize etmek için en güçlü tek kaldıraç. Burada anahtar rolü ise bitki bazlı gıdalar üstleniyor.
Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN), tüm bu gelişmeler ışığında tarım ve gıda sisteminin dönüşümünün merkezine bitki bazlı gıdaları yerleştirerek ışık tutmak amacıyla yola çıktı. ‘Gelecek, BİTKİDEN gelecek’ söylemiyle farkındalık oluşturan BİTKİDEN, hayati bir dönemeçte olduğumuza dikkat çekiyor. Bitkisel gıdalara yönelik aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 ülkede tüketici algı araştırması yapan Uluslararası Bitki Bazlı Gıdalar Çalışma Grubu (IPBFWG), bitki bazlı gıdalara ilişkin tüketim alışkanlıklarının giderek geliştiğini destekleyen veriler ortaya koyuyor.
Tüketicilerin yarısından fazlası bitki bazlı tüketimi arttırdı
Ekim 2023’te, Türkiye, Birleşik Krallık, Hindistan, Fransa, İtalya, Şili, Güney Afrika gibi farklı coğrafyalarda 3 bin 500’ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen çalışma tüm dünyada bitki bazlı gıdalara ilginin arttığını gösterdi. Araştırmaya göre, tüketicilerin %80’inden fazlası bitki bazlı gıda tüketimini korumuş ve arttırmış durumda. Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, araştırmaya katılanların yarısından fazlasının önceki yıla kıyasla bitkisel gıda tüketimini arttırmış olduğuna dikkat çekti. Avrupa Bitki Bazlı Gıdalar Birliği(EAPF) Genel Sekreteri Siska Pottie ise Avrupa bitki bazlı gıda pazarında tüm bitkisel gıda kategorilerinin büyüdüğünü aktardı.
“Motivasyon kaynağı olarak odağımıza ‘denge’yi alıyoruz”
“Gelecek BİTKİDEN gelecek mottosuyla çıktığımız yolda, sağlıklı, huzurlu ve sürdürülebilir bir yaşama giden yolda odağımıza aldığımız ‘denge’yi bir motivasyon kaynağı olarak kullanıyoruz” diyen Ebru Akdağ, şu ifadeleri kullandı: “Amacımız sadece beslenmeye değil, ekolojiye, mental sağlığa, yaşam tarzına bir denge sağlamak. Bu noktada fleksitaryen beslenmenin modern insan hayatındaki sağlıklı ve çevreye duyarlı yaşam biçimini destekleyen en etkili beslenme yaklaşımı olduğunu biliyor, bunun daha da yaygınlaştırılması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bitkisel gıdalar odağında dönüşüm, sağlığın çok daha ötesinde doğaya, hayvanların yaşamına, insan ve gezegenin sağlığına kadar pek çok alanda hayatın dengesini yeniden kuracak, sürdürülebilir yaşamın belirleyicilerinden.”
“Bitki bazlı gıda dönüşüm kadim bilgilerle bilimin harmanlanmasıyla gerçekleşmeli”
Bitki bazlı gıdalara yönelik ilginin geçici bir moda değil, aksine özümüze dönüş olduğunun altını çizen Ebru Akdağ, “Bugün dünyada 2 milyar insan obezite ile mücadele ederken, bir yandan 1 milyara yakın insan açlıkla yüzleşiyor. Her geçen gün artan bu dengesizliği, yeniden denge haline sokabilmek için bugünden adımlar atmamız gerekiyor. Bunun yolu beslenme alışkanlıklarını bitki bazlı gıdalar odağında dönüştürmek, gıda üretimini iyileştirmek ve gıda israfını azaltmaktan geçiyor. Bu yolculukta bereketli topraklarımızı ve kadim bilgileri, bilim ve inovasyonla harmanlayarak dengede bir hayat için sürdürülebilir tarım ve gıda sistemi dönüşümüne öncülük etmeyi hedeflemeliyiz” dedi.
Türkiye rüzgara yön verenlerden olmalı
11.700 bitki türüne sahip olan Türkiye’nin bitkisel gıda alternatiflerindeki inovasyon ve ihracatta büyük potansiyeli olduğunu aktaran Akdağ, “Ülkemiz sahip olduğu endemik bitki çeşitleriyle bu küresel gelişmelerde oyun değiştirici rol alabilir. İşte biz de BİTKİDEN olarak bu yolculukta değişim rüzgarından faydalananlardan değil, bu rüzgâra yön verenlerden olmak için her zaman çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Tüketiciler bitki bazlı gıdaların isimlendirmesinde hayvansal tanımlayıcıları istiyor”
IPFWG’un yaptığı tüketici algı araştırmasına göre Türkiye’de tüketicilerin bitki bazlı gıdaları tercih etmesindeki ana motivasyon, bunların hayvansal alternatiflerinden daha sağlıklı olduğunu düşünmeleri. İkinci sırada ise bitki bazlı gıdaların hayvansal alternatiflerine göre çevre için daha iyi olduğuna inanmaları geliyor. Bitki bazlı gıda alternatiflerinin raflarda kendini ayrıştırarak yer alması gerektiğini belirten Akdağ, “Yapılan çalışmada tüm ülkelerde tüketicilerin çoğunluğunun ürün isimlendirmelerinde “bitki bazlı” ifadesinin kullanılmasını ve ürünün ne olduğunu anlayabilmek için hayvansal tanımlamasıyla beraber etikette re almasını istiyor. Bu bulgular, alışveriş yapanların hayvan bazlı tanımlayıcılar nedeniyle kafalarının karışmadığını ve beslenme farklılıklarını anladıklarını gösteriyor; bu da mevcut etiketleme kısıtlamalarının daha fazla kafa karışıklığı yaratabileceğini ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“Bitki bazlı gıdalara artan ilgi gelecek için umut verici”
Bitki bazlı gıda dönüşümüne dair uluslararası alanda yaşanan gelişmelere dikkat çeken EAPF Genel Sekreteri Siska Pottie ise “Avrupa’daki bitki bazlı gıda pazarı, 2022’de toplam satış değerini 5,7 milyar euro’ya çıkardı. Satış değeri açısından 2020-2022 arasındaki büyüme yüzde 22, 2021-2022 arasındaki büyüme ise yüzde 6 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar, Ukrayna’daki devam eden savaş, küresel ticaret gerilimleri ve enflasyon gibi hâkim ekonomik zorluklara rağmen gelecek için büyük umutlar veriyor. Bitki bazlı gıda perakende pazarı, 2022’de 2021’e göre büyümede yavaşlama yaşadı. Ancak hem satış değeri hem de hacmi artmaya devam etti. Bu durum sağlam tüketici talebini ve geleneksel ürünlerle rekabet eden yeni nesil bitki bazlı et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünlerine olan artan ilgiyi gösteriyor” diye konuştu.
Bitki bazlı içecek satışları 2022’de 2 milyar euro’yu aştı
Bitki bazlı süt alternatiflerinin toplam bitki bazlı gıda satışlarının yüzde 38’ini oluşturarak bu alanda öncü konumunda yer aldığına dikkat çeken Siska Pottie, “Bitki bazlı süt alternatifleri, tüm bitki bazlı kategoriler arasında en çok ilgi gören ürün konumunda. 2022’de bitki bazlı süt satışları 2.2 milyar euro’yu aşarak istikrarlı bir büyüme gösterdi. Bitki bazlı et alternatifi satışları da 2022’de toplamda 2.0 milyar euro’ya ulaştı ve 2020 ile 2022 arasında yüzde 19 büyüdü. Bitki bazlı ürünlerde tüm kategoriler, 2022’de büyüme gösterdi. En hızlı büyüyen kategoriler ise bitki bazlı deniz ürünleri, yemekler, tatlılar, sürülebilir ürünler ve peynirlerin alternatifleri oldu. Tümü 2022’de satış değeri açısından çift haneli büyüme sergiledi. En hızlı büyüyen kategori olan bitki bazlı deniz ürünleri, 2022’de 43 milyon euro’luk satışla hala küçük bir kategori olsa da 2020’den bu yana yüzde 326’dan fazla büyüme kaydetti” şeklinde konuştu.