Ana Sayfa Hukuk&Etik Biyolojik ajanlara karşı “Türk Eylem Planı” gereklidir

Biyolojik ajanlara karşı “Türk Eylem Planı” gereklidir

Türkiye olarak Covid-19 dalgasından en az hasarla çıkabilmenin hesabını yapmak hepimizin görevidir. Belki Covid-19’un genetik yapısı üzerinde bir müdahale yoktur. Covid-19’un çok öldürücü olduğu, mutasyon geçirdiği, bu pandemiyi önlemek için birçok tedbirler alınması gerektiği görülüyor. Bu konuda Sayın Osman Atalay ve Hazım Gökçen yazılarından alıntı yapılarak konu le alınmıştır. Aşağıdaki bilgiler ışığında son söyleyeceğimi önceden söyleyerek artık bazı veteriner fakültelerinin arazi ve yapısal zenginliği de gözetilerek, yeni yeni veteriner fakülteleri açmak yerine geleceği ve etkinliğini de düşünerek, şimdiden planlamalarını yaparak, Avrupa da örnek alınacak yer olan “Hannover Veteriner Üniversitesi” gibi yapılanmanın zamanı gelmiştir. Aynı örneği “Viyana Veteriner Üniversitesinde” de görebiliyoruz. Hannover Veteriner Üniversitesi Zoonotik Hastalıklar bölümünü ve çok katlı araştırma binalarını kuralı çok olmuştur. Burada tüm hekimler (veteriner ve tıp), tıp fakülteleri ile işbirliği halinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Bir yandan dünyada güçlü yönleri takip ederken, diğer taraftan bizde birçok güçlü yönler oluşturarak takip edilen olmalıyız.

UNUTTUKLARIMIZ, BİLMEDİKLERİMİZ

Dünya ülkeleri, biyolojik doğal virüsler ile bundan sonra daha çok uğraşacak. Çünkü virüslerle mücadele ilkel çağlardan günümüze her yüzyılda bir büyük felaketlere sahne olarak varlığını sürdürmüştür.

Asurlulardan, 1995’deki Japonya metrosundaki sarin gazı saldırılarına kadar, 2001 ABD Dünya Ticaret Merkezine saldırılardan bugüne kadar yıllarca patojen mikroorganizmalar ve virüslerin insan, hayvan ve bitkilerde hastalık yapan türleri ve biyolojik ajan dediğimiz yan ürünleri ile biyolojik saldırılar gerçekleştirilmiştir.

Bu nedenle biyolojik ajanların silah olarak kullanılmasına yönelik Türkiye’nin acilen bir mücadele içine girmesi, bir eylem planı oluşturması ve bu alanda dünyanın kabul gösterdiği meslek grubu olan veteriner hekimlerin yetiştiği fakültelerin eğitim kalitelerini arttırıcı tedbirleri alarak bu meslek mensuplarına ikinci bir alan oluşturup savunma projelerinde görev vermesi şarttır.

İHA ve SİHA ile silah savunma sanayimizin geliştirilmesi ve desteklenmesi ne kadar önemli ise yenidünya düzeninde olası virüslerle savaşta görev alacak veteriner hekimlik eğitiminin süratle yeniden kurgulanması çok önemlidir.

Viroloji Ana Bilim Dalı kürsüsünün olduğu fakülteler sadece Veteriner Fakülteleri’dir. Viroloji virüs bilimidir. Korona virüsüyle mücadelede ve Biyo Milli Güvenlik/Biyo Milli Emniyette veteriner hekimlere yeni bir yol açmalıyız.

Bu fakültelerin savunma sanayimizin bir parçası gibi düşünerek yeniden yapılandırılması ve daha da güçlendirilmesi gerekiyor.

Küresel kaptanlık güvertelerinde gıda güvenliği, güvencesi ve veteriner hekimlere ayrı bir yer açılacaktır.

Türkiye olarak şu soruya cevap bulmalıyız. Covid-19’un genetik yapısına müdahale edilmiş olsaydı bu biyolojik silah haline gelen hastalıkla nasıl mücadele edecektik? Hazırlıklımıyız?.

Biyolojik ajan ve patojenlerin ortak özelliği enfekte ettiği canlıda çoğalmasıdır.

Veteriner hekimler bu nedenle önemlidir. Onlar; hayvan ve insana etki yapan yüzlerce zoonotik hastalığın, yüzlerce patojen, virüs ve biyolojik yan ürünlerine yönelik eğitimlerini alıyorlar.

Virüsler biyolojik silahın malzemesidir artık, yaşadığımız yüzyıl biyolojik savaşların yılıdır.

Türkiye’nin ilk bakteriyologlarından olan, 1896’da difteri, 1897’de sığır vebası, 1903’de kızıl serumlarını bulan ve üreten Veteriner Hekim Adil Mustafa Şehzadebaşı, ruam aşısını bulan Veteriner Hekim Kemal Cemil Bey gibi bilim insanlarımızın derin tecrübe birikimlerini muhafaza eden veteriner hekimlerimize yeni politikalarla destek olmalıyız.

Coronavirusların neden olduğu Zoonoz bir hastalık olan Covid-19 pandemisinin Dünya’yı kasıp kavurduğu ve bir aşı bulabilmek ümidiyle bilim adamlarının çırpındığı bugünlerde rahmetli Hocamız, meslektaşımız, unutulmaz bir bilim insanı, bir Veteriner Hekim, savaş kahramanı bir asker, bir mucit, birçok öğrenci yetiştiren bir Hoca ve bir veteriner hekim halk sağlıkçısı olan Tuğgeneral Ord. Prof. Dr. Veteriner Hekim Süreyya Tahsin AYGÜN’ ü anmamak ve tanımamak ayıptır.

O Askeri bir Veteriner Hekim olarak, Birinci Dünya ve Kurtuluş Savaşlarına katılıp savaşın seyrini değiştiren ve Tuğgeneralliğe kadar yükselen istiklal madalyalı bir kahramandı.

1*Dünyada kök hücre üzerinde ilk çalışmayı yapan;

2*Anthrax, Sığır vebası, Mallein, tüberkülin dahil birçok aşıyı bulunmasına ve geliştirilmesine katkı sağlayan;

3*Pleuropneumonica contagiosa caprae hastalığının etkenini bulan;

4*Hamile bayanlarda düşüğe neden olan ve anomalili bebek doğmasına neden olan Talidomid etkin maddeli Contergan isimli ilacın Türkiye’ye girişini engelleyerek insanımız sağlığına unutulmaz katkısı olan;

bir bilim insanıydı.

Kaynak:1https://m.yeniakit.com.tr/yazarlar/osman-atalay/biyolojik-ajanlar-ve-biyoguvenlik-icin-veteriner-hekimlik-1-31849.html Erişim: 2020-04-07 01:30:00

2- Hazım Gökçen kaleminden: Tuğgeneral Ord. Prof. Dr. Veteriner Hekim Süreyya Tahsin AYGÜN

 

Prof. Dr. Gültekin Yıldız

Adli Bilimciler Derneği Adli Veteriner Hekimlik Komisyon Başkanı 

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

(Ankara University Faculty of Veterinary Medicine)

(Tierärztliche Fakultät der Universität Ankara)

Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü

Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı

Şehit Ömer Halisdemir Bulvarı, 06110, Dışkapı, Altındağ, Ankara

[email protected]

0312 3170315/4361