SAFURE CANTÜRK

Türkiye’yi 2023 hedeflerine götürecek Yeni Ekonomi Programda gündeme gelen biyoteknolojik ilaç sektörü kısa vadede cari açığını azaltacak, uzun vadede Türkiye’yi sağlık teknoloji üssü yapacak. Hükümet, 20 biyoteknolojik ilacın yerli üretimi için alt yapı desteği ve doğrudan teşvik mekanizmalarını harekete geçirecek.

Amaç, 140 milyar dolarlık global biyoteknoloji pazarından en yüksek payı almak. Son 3 yılda 3.4 milyar liraya ulaşan biyoteknolojik ilaçların ithalatının ihracata çevrilmesi için düğmeye basıldı. Yerli üretici desteklenecek. Yabancı üreticiden know-how desteği alınacak. Türkiye, bölgenin biyoteknolojik ilaç üreten ve ihraç eden ülkesi olmak üzere üretim alt yapılarına doğrudan teşvikler verecek. Hükümet, biyoteknolojik ilaçların üretim sürecinde, vergisel teşviklerin yanında doğrudan teşvikler de verecek. Ayrıca kamu fonları kullanılarak Ar-Ge’si yapılmış ürünlerin ticarileşme aşamasında diğer kurumlar tarafından mevzuat kolaylaştırılacak. Dünya ilaç pazarının yüzde 20’sini biyoteknolojik ilaçlar oluşturuyor. Bu ürünlerin Türkiye pazarından aldıkları pay yüzde 17’yi buluyor. Sektörün en büyüklerinden 5 firma bu alanda 600 milyon dolarlık yatırım yaptı.

200 HASTALIĞI TEDAVİ EDİYOR
Pek çok farklı tedavi grubunda biyoteknolojik ilacın mevcut olduğunu ifade eden İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Turgut Tokgöz ise biyoteknolojik ilaçlarla, kanser, alzheimer, kalp hastalıkları ve diyabeti de içeren 200 hastalığın tedavisinin yapıldığını söyledi.

8 ADET BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ PİYASADA
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Ümit Dereli, “140 milyar dolarlık pazardan pay almalıyız. Türkiye’nin başarılı bir üretim ve ihracat üssü haline gelmemesi için hiçbir neden yok” dedi.