Ana Sayfa Biyoteknoloji Biyoteknolojide önemli potansiyel

Biyoteknolojide önemli potansiyel

Gelecekte en çok gelişecek alanlarından biri olarak gösterilen biyoteknolojiye yapılan yatırımlar tüm dünya ile beraber Türkiye’de de çoğalıyor. Nobel İlaç’ın 2019’da faaliyete geçmesi planlanan biyoteknoloji ar-ge merkezinde de 120 kişi istihdam edilecek.

Deniz Türsen/Hürriyet

Biyoteknoloji uzmanlığı, yapılan farklı araştırmalarda geleceğin parlayan meslekleri arasında yer alıyor. Bu alana yapılan yatırımlar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çoğalıyor. Nobel İlaç, biyoteknoloji alanına yatırım yapan firmalardan biri. Şu anda yurtdışındaki merkezlerle beraber çalışan sayısı 2500 kişi. 2019’da faaliyet geçmesi planlanan bir biyoteknolji ar-ge merkezinde ise 120 kişinin daha istihdam edilmesi planlanıyor. Bu ar-ge merkezinde biyoteknolojik bir kanser ilacı üretilecek.

Konu hakkında konuştuğumuz Nobel İlaç Genel Müdürü H. Hakan Şahin, biyoteknolojik ürünlerin çok daha doğal yollarla üretildiğini, yan etkilerinin daha az olduğunu ve hedefe yönelik ürünler olduğunu belirtiyor. Bunun yanında, Şahin’e göre kimyasal ilaçlarda yeni molekül bulma ihtimali biyoteknolojide yeni ürün geliştirme ihtimaline göre daha az. Buna bağlı olarak biyoteknolojik ürünlerin sayısı son yıllarda hızla artıyor. Dünyada şuandaki ilaç satışlarının toplam cirosunun yüzde 25’inin biyoteknolojik ürünlerden oluştuğu bilgisini paylaşan Şahin, Türkiye’de 2010’da yüzde 11 olan oranın 2016’da yüzde 20’ye ulaştığını belirtiyor. Bu konuda devlet de katma değeri yüksek ilaçları üretmek için yatırım yapan Türk oyuncuları destekliyor.

UZMAN SAYISI AZ
Tüm bu nedenlerle Şahin, biyoteknoloji alanının Türkiye’de ve tüm dünyada çok önemli bir potansiyeli olduğunu düşünüyor. Ancak, Türkiye’de bu konuda deneyimli uzmanlar bulmakta çok zorlandıklarını da sözlerine ekliyor. Şahin, “Şuanda bu alanda çalışan 15 kişilik ekibimiz var. Dördü Hindistan’dan. Güney Kore’den de bizimle çalışacak kişileri araştırıyoruz. Yurtdışında yaşayan Türkleri araştırıyoruz” diyor. Türkiye’de akademik yönden donanımı iyi kişiler olduğunu da belirten Şahin, ancak bilgilerini tecrübeyle yoğurmuş olanların sayısının az olduğunu söylüyor.

ÇEŞİTLİLİK BAŞARI GETİRİYOR
Hakan Şahin’in üzerinde önemle durduğu bir başka konu ise çeşitlilik. Araştırmalara göre çeşitlilik bakımından zengin olan şirketlerin daha başarılı olduğunu belirten Şahin, “Biz de Nobel İlaç’ta çeşitliliği arttırmaya ve buna tepeden başlamaya özen gösterdik” diyor. Bu kapsamda 12 kişilik üst yönetimde kadın ve erkek yöneticilerin sayıları eşitlenmiş. Orta düzeyde ise 60 yöneticinin 25 i kadın çalışanmış. Şahin, yönetimde kadın yöneticilerin sayıları arttıktan sonra Nobel İlaç’ın sektör ortalamasının üstünde büyüdüğünü, iş gücü sirkülasyonu oranının azaldığını, özellikle kadın çalışanlar arasında işten ayrılma oranın düştüğünü belirtiyor. “Bu sonuçların kadın yöneticilerin oranının artmasıyla aynı dönemde olmasının tesadüf olmadığını düşünüyorum” diyen Şahin’e göre üst yönetimi tamamen erkeklerden oluşan bir şirkette kadınlar mutlaka bir noktada takılacaklarını düşünürler. Bu da şirkete bağlılığı mutlaka olumsuz etkiler. Şahin, Rusya’dayken fabrikalarda çok sayıda kadın çalışanın üretim birimlerinde çalıştığını gördüğünü, kafalardaki “Bu iş kadınlara göre değil” kalıplarından kurtulmak gerektiğini vurguluyor.

BİR GÜNLÜK CEO
Nobel İlaç, Odgers Berndtson’un başlattığı Bir gün CEO programına destek oluyor. Program genç, başarılı gençlerle iş dünyasının deneyimli kişilerini biraraya getiriyor. Amaç, iş dünyasını bu genç kuşağa tanıtmak, etkileşimi arttırmak. Hakan Şahin, genç kuşağın farklı bakış açıları olduğunu, teknolojide daha iyi olduklarını belirtirken “Zihinleri daha açık. Biz zamanla kalıplaşıyoruz. Bu nedenle benimle bir gün vakit geçirecek genç arkadaştan beklentim beni eleştirmesi, bize bir şeyler katması” diyor.