Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, Türkiye’nin 2030 yılında ulaşması gereken 12 milyon diyabetli hasta sayısına şimdiden ulaştığını belirterek, bunun büyük bir tehlike olduğunu kaydetti.
21. Ulusal Cerrahi Kongresi ve 16. Cerrahi Hemşireliği Kongresi, Antaya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi.
Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Kongre Başkanı Prof. Dr. Orhan Kozak, genel cerrahi ile ilgili yurtiçi ve yurtdışı tüm kongre içeriklerini inceleyerek hazırlıklar yaptıklarını kaydetti.
Kongrede klasik bilgilerin yanı sıra cerrahideki yenilikleri ve yeni görüşleri de katılımcılara aktardıklarını dile getiren Prof. Dr. Kozak, “Cerrahi tarihimizi anlayabilmek ve yaşatabilmek düşüncesinden hareketle açılış töreni sonundaki ilk konferansı, Dr. Cemil Topuzlu’nun ‘Türk ve Dünya Cerrahisine Katkıları’ konusunda planladık. Konuşmacı olarak da Dr. Cemil Topuzlu’nun torunu olan Prof. Dr. Cemalettin Topuzlu’yu misafir ettiğimiz konferans katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Ayrıca eğitimin, ülkemizin ve cerrahinin gelişimindeki öneminin vurgulandığı diğer bir konferans da yine oldukça büyük ilgi gördü. Bu konuşma için Türk cerrahisinin abide isimlerinden, ülkemizde böbrek ve karaciğer transplantasyonunu ilk yapan ve geliştiren, pek çok genel cerrahi uzmanı ve öğretim üyesi yetiştiren, sıfırdan üniversite kuran, Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı misafir ettik” diye konuştu.
“9 bin 600 üye”
Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağatay Çifter ise dernek çalışmaları hakkında bilgi verdiği konuşmasında, tıp dernekleri içerisinde en büyük dernek olduklarını belirterek, “Derneğimizin 3 bin 800 civarında genel cerrahi uzmanı, 5 bin 800 civarında asistan ve asistan olmayan hekim, toplam 9 bin 600 civarında üyesi bulunmaktadır. Amaçlarımız arasında cerrahların sürekli eğitimi, cerrahi asistanlık eğitim programlarının hazırlanması, cerrahların özlük ve hukuki haklarının savunulması, halkın cerrahi ile ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmasının sağlanması, cerrahi eğitim amaçlı kongreler düzenlenmesi gibi faaliyetler bulunmaktadır. 10 ayrı ilde 16 ayrı kurs programı ile sürekli cerrahi eğitim vermekteyiz” diye konuştu.
“Uluslararası entegrasyon”
Uluslararası şirketlerle entegre olduklarını duyuran Prof.Dr. Çifter, “Avrupalı şirketlerle entegre olarak cerrahların internet üzerinden kendi şifreleri ile anında güncel ameliyatlara ve bilgilere 3 boyutlu olarak ulaşmalarını sağlıyoruz. Aynı zamanda biz de kendi cerrahlarımızın yeni girişim ve ameliyat tekniklerini o sisteme yükleyebiliyoruz. Ulusal ve bölgesel kongreler düzenliyoruz. Buradaki amacımız, cerrahların ve asistanların kendi çalışmalarını, kendi buluşlarını ve yeni fikirlerini ortaya koymalarını ve dünyadaki gelişmeleri uluslararası düzeyde takip etmelerini sağlamaktır” ifadelerine yer verdi.
“Hekimlerin yargılanması”
Hekime şiddetin bir türlü düzeltilemediğinden yakınan Prof.Dr. Çağatay Çifter, “Bunu kabul etmiyoruz. İnsanlara saygı ve sevgi duyarak, onlara yardım etme duygusu vatan sevgisiyle yetiştirildik. Hem yönetimlerden hem de insanlardan aynı saygıyı bekliyoruz. Şiddetin takipçisi olduk, bundan sonrada olacağız. Cerrahlar için davalar açılıyor,bunların bazıları haksız davalardır. Hekimlerin TCK’ya göre değil Malpraktis yasasına göre yargılanmalarını istiyoruz. Ceza kanununda bizim işlediğimiz suç ’taksirle adam yaralama.’ Biz kimseyi yaralamak için değil iyileştirmek için ameliyat yapıyoruz. İleri ülkelerde olduğu gibi bunun tanımlanmasını istiyoruz. İnsanlar komplikasyonu kabul ederek ameliyat olur. TCK bunun ayrımını yapamıyor. Malpraktis yasasının düzgün bir yasayla çıkarılmasının faydalı olduğunu düşünüyoruz. Ölümle yaşam arasında yürüyen insanlarız. Anında ve doğru kararlar verirsek başarılı oluyoruz” dedi.
“Puan düşüşü”
tamamı için kaynağa bakınız