ESMO Kongresi bu yıl 16-24 Eylül tarihleri arasında, COVID-19 pandemisi nedeniyle dijital ortamda gerçekleşti. Dünyanın saygın onkoloji uzmanlarının katıldığı kongrede birçok kanser türü farklı bakış açıları ve yaklaşımlarla ele alındı. Katılımcılar tarafından en ilgi gören konulardan biri de immüno-onkoloji kombinasyon tedavisinin böbrek kanseri tedavisindeki rolüne ilişkin veriler oldu. Yapılan klinik araştırmalar daha önce tedavi edilmemiş ileri evre veya metastatik renal hücreli karsinom hastalarında immünoterapi kombinasyonlarının beş yılın sonunda en uzun sürdürülebilir genel sağkalım gösterdiğini ortaya koydu.
ESMO 2021’e katılarak böbrek kanseri tedavisiyle ilgili gelişmeleri yakından takip eden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane böbrek kanseri tedavisine yönelik paylaşılan güncel sonuçların heyecan verici olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Faysal Dane “Bu araştırmayla beraber ikili immünoterapi kombinasyonu ile tedavinin başlangıcından beş yıl sonra hastaların neredeyse yarısının hayatta kaldığını gözlemledik. Tarihsel olarak, metastatik veya ileri evre böbrek kanseri tanısı alanların beş yıllık sağkalım oranı yüzde 13 iken, ikili immünoterapi kombinasyon tedavisinin beş yıllık araştırma sonuçlarına göre sağkalım oranının yüzde 48 olduğu kaydedildi. Ayrıca immunoterapi kombinasyonları ile tedavi edilen hastalarda daha fazla tümör yanıtı gözlemlendi. İleri evre renal hücreli karsinomla ilgili bu klinik çalışmaya katılan hastaların yaklaşık yarısının beş yıldan uzun yaşadığını gözlemledik. Bu veriler “immüno-onkolojik kombinasyon tedavilerinin kalıcı ve uzun dönemli sağkalıma yönelik kayda değer olumlu etkisi olduğuna işaret ediyor” dedi.
Bu hastalıktaki sağkalım verilerinin immünoterapi kombinasyonuyla ilgili araştırmalar arasında en uzun vadeli takip sonucunu ortaya koyduğunu söyleyen Prof. Dr. Faysal Dane; “Kongrede paylaşılan bilimsel çalışma sonuçları sayesinde metastatik renal hücreli karsinom tedavisinde önemli ilerlemeler olduğunu görmek memnuniyet verici. İkili immünoterapi kombinasyonlarının birçok kanser türünde hastaların sağkalım sonuçlarını iyileştirmede ne kadar benzersiz bir rol oynadığını gözler önüne seriyor” yorumunda bulundu.