Böbrek naklinde devrim: Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar olmadan ameliyat yapıldı /independent
NEJM / Sequential Stem Cell–Kidney Transplantation in Schimke Immuno-osseous Dysplasia
Hem T hücre immün yetmezliği hem de böbrek yetmezliği olan Schimke immüno-osseöz displazisi olan üç hastada immün reddi ve transplantasyon sonrası immünosupresyon ihtiyacını ortadan kaldırmaya çalışan bir yaklaşım!
Nadir rastlanan bir genetik hastalıktan mustarip üç çocuğa, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar olmadan böbrek nakli yapıldı.
Çocukların yeni teknik sayesinde ömür boyunca ilaç kullanmak zorunda kalmaması bekleniyor.
Organ nakillerinde alıcı, bağışıklık sisteminin organı reddetmesini önlemek için hayatının geri kalanında ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Bağışıklık baskılayıcı ilaçlar, alıcıları enfeksiyon ve kanser riskine sokuyor. Ancak yine de bu kişilerin vücudunun organı reddetme riski tam anlamıyla ortadan kalkmıyor.
Doktorlar, immünsupresyon denen bu ihtiyacı azaltmak veya ortadan kaldırmak için, bağışçının kemik iliğindeki kök hücreleri, yeni organlarıyla birlikte alıcıya nakletmeyi deniyordu. Ancak ne yazık ki bu kök hücre nakilleri büyük risk taşıyor.
Örneğin Graft-versus-host hastalığı denen durumda yeni bağışıklık hücreleri, alıcının vücuduna içeriden saldırıyor.
Şimdiyse Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden doktorlar, böbrek ve kök hücre naklinde yeni bir teknik geliştirdi.
15 Haziran’da New England Journal of Medicine adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan makalede, bu tekniğin uygulandığı üç hastanın hiçbirinin Graft-versus-host hastalığına yakalanmadığı ve bağışıklık baskılayıcı ilaca ihtiyaç duymadığı bildirildi.
Çocuklar, schimke immüno-osseöz displazisi adlı hastalıktan mustarip. Bu rahatsızlık, bireyin vücudunun enfeksiyonla savaşma becerisini yok ediyor ve böbrek yetmezliğine yol açıyor.
Üç çocukta da ebeynlerinden biri hem kök hücre hem de böbrek donörü oldu. Doktorlar önce kök hücre naklini tamamladı. 5 ila 10 ay sonra böbrek nakli yapıldı.
Hastalar 22 ila 34 aydır yeni böbrekleriyle yaşıyor.
Makalenin başyazarı Alice Bertaina, “Okula, tatile ve spora gidiyorlar. Hayatları tamamen normal” dedi.tamamı için kaynağa bknz