Türkiye’de yaşlanan nüfusla birlikte kişi başına sağlık harcaması 2 bin dolarlara çıkacak. Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan’a göre çıkış yolu bu alana yatırım yapan yerli girişimleri desteklemek. Gazete Habertürk Ekonomi Müdürü Yavuz Barlas’ın haberi…
Türkiye’de ortalama sağlık harcaması kişi başına 600 dolar. Bu rakam yaş ortalaması 30’larda olan görece genç bir nüfusun sağlık faturası. Ancak yeni doğum istatistiklerindeki yavaşlama dikkate alındığında Türkiye aslında hızla yaşlanan bir nüfus olma yolunda ilerliyor. 600 dolarlık maliyet ABD’de 20 bin dolar. OECD ülkelerinde ise ortalama tutar 6 bin dolarlar mertebesinde. Türkiye’nin ödemek zorunda kalacağı sağlık faturası her geçen gün kabarırken hem tıbbi cihaz alanında hem de ilaç üretimi alanında yerli girişimlerin önemi bir kat daha artıyor. Hatta bu alanda değeri 1 milyar doları aşmış sıfırdan girişimler için kullanılan ‘unicorn’ların doğması gerekiyor ki ödenecek bedeller Türkiye sınırlarında tekrar yatırıma dönüşsün. Aksi halde sağlıkta hizmet ve ilaç ihracatımızdaki artışa karşın cari açığımızı kapatmak dünden daha zor hale gelecek. Bu istatistiki karşılaştırma Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Yerleşkesi’nde faaliyet gösteren İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi’nin (İSEK) kurucu başkanı ve direktörü Prof. Dr. Cengizhan Öztürk’e ait. Öztürk’e göre 5-7 yıl arasında 600 dolarlık fatura yaşlanan nüfusla birlikte 2 bin dolarlar seviyesine ulaşacak. Yani Tükiye’nin yıllık sağlık harcaması 160 milyar dolarları aşacak. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, İSEK Genel Müdürü Prof. Dr. Rana Sanyal ve Prof. Dr. Cengizhan Öztürk ile üniversite bünyesindeki yeni girişim ve ilaç dünyasında belki de önemli ilerlemeleri sağlayacak araştırmaları konuştuk.
50 MİLYON FON KULLANDI
İSEK, 2010’da kurulmuş. Teknopark İstanbul koordinatörlüğünde ve İstanbul Sanayi Odası, Boğaziçi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi kurucu üyeliğinde 17 üniversitenin katkı sağladığı kümelenmeden bugün 150’den fazla firma fayda sağlıyor. 50’nin üzerinde araştırmacının çalıştığı ve farklı binalarda çalışmaların yürütüldüğü İSEK bugüne kadar 50 milyon TL fon kullanmış. 3 ana konuya odaklanmış bulunuyor.
Biyomedikal, bioteknoloji ve ilaç. Firmalar için geliştirilen cihazlara patent alınması hukuki süreçlerine kadar birçok konuda destek sağlıyor bu merkez.
1- Dünya ilaç pazarında 19’uncu sırada olan Türkiye’nin 2 basamak yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de ilaç faturası 22 milyar TL’yi aşmış durumda. Pazar yüzde 12 büyüyor. Toplam sağlık harcaması 120 milyar lirayı geçti.
3- Sağlıkta dış ticaret açığı 2016 yılında ise 3.6 milyar dolar. İlaç endüstrisinin kilo başı ihracat değeri yaklaşık 29 dolar ancak toplam ihracat sadece 863 milyon dolar.
‘BÜTÇEMİZİ YILLIK YÜZDE 30 ARTIRSAK DAHA NELER YAPILIR’
Rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan, Boğaziçi’nin araştırma üniversitesi olarak seçilmesinin ardından kaynak ihtiyacının daha arttığına işaret ederken üniversitelerin akademik başarılarına göre bütçeden kaynak alması gerektiğini söyledi. Özkan şöyle konuştu: “Toplam bütçemiz 100 milyon doları bulmuyor. Yabancı rakiplerimizde 1.5 milyar doları bulan bütçeler mevcut. Öğrenci harçları biliyorsunuz artık alınmıyor. Sadece buradaki kaybımız bile 18 milyon lira. Bugün yılda bütçemiz diğer üniversiteler gibi yüzde 7 civarında artıyor.
6550’DE BİNA ŞARTI ENGEL
Rana Sanyal, İSEK’in 6550 Sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamına girmesi gerektiğini ifade ediyor. Sanyal, “Bu yasa özerk bir araştırma ekosistemi kurmayı sağlayacak. Buluşların uluslararası çapta Türkiye adına pazarlanmasına kadar. Bu süreci TUBİTAK yürütüyor. Başvurumuzu yaptık. İSEK yerleşkenin çeşitli yerlerinde araştırma yürütüyor. Ancak bizden bir bina çatısı altında olmamızı bekliyorlar ki bu kaynakları binaya harcamak anlamına geliyor. Beklemedeyiz” diyor.
İLK AKREDİTE ‘VİVARİUM’ LİSANS ALDI
İSEK Genel Müdürü Prof. Dr. Rana Sanyal, Kasım 2017 itibarıyla The Association for Assessment and Accreditation of Laboratory Animal Care International (AAALAC International) kurumundan alınan akreditasyon ile Türkiye’de ilk defa bir deneysel hayvan laboratuvarının (Vivarium) uluslararası standartlarda hizmet verdiğinin tescillenmiş olduğunu belirtti. Sanyal, “Akredite Vivarium sayısı dünyada bini geçmez. Bu birimler Türkiye’de olmadığı için birçok firma yurtdışında testlerini yaptırıyordu. Şimdi bölgedeki ülkelere de hizmet verebilecek ve Türkiye’den de test için para çıkışını önleyecek bir merkezimiz var” dedi.
HEDEFLİ KANSER İLACI 1.1 MİLYON EURO FON ALDI
İSEK Genel Müdürü Prof. Dr. Rana Sanyal aynı zamanda bir girişimci ve kanser üzerine akıllı tedaviler üzerine çalışan RS Research’ün kurucusu. Sanyal, kanser alanında yürütmekte olduğu ilaç araştırmalarıyla yakın zamanda Avrupa Yatırım Fonu (EIF) olan teknoloji temelli risk sermayesi fonu ACT’den 1.1 milyon Euro tutarında yatırım almış. Sanyal, ‘hedefli kanser ilacı’ projesini şöyle özetliyor: “Vücuttaki tümör hücresine girerek kanseri yok ederken yan etkileri en az düzeye indiren bir ilaç yöntemi geliştirdik. Bu sayede kemoterapi ilaçlarının yan etkileriyle de savaşmış oluyoruz. Türkiye’de ilaç alanında ilk defa bir risk sermayesi fonundan yatırım aldık.”
30 GÜN DAYANAN AŞI TAŞIYICISINA PATENT ÇIKTI
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören’in önderliğinde geliştirilen bir diğer proje ise dünyada bir ilk. Geliştirilen kimyasal ile oda sıcaklığında 30 gün dayanabilen aşı üretildi. Bu teknoloji Japonya ve ABD’den patent aldı. Bu teknoloji ile soğuk zincir standartlarından bağımsız olarak dünyanın her yerine aşı gönderilebileceği özellikle de dünyası sarsan virüs tedavilerinde katkı sağlayacağı ifade ediliyor.
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Günhan Dündar, Doç. Dr. Arda Deniz Yalçınkaya ve Doç. Dr. Hamdi Torun tarafından geliştirilen GlakoLens projesi de ACT VC’den 465 bin Euro yatırım aldı. Kronik göz hastalıklarının teşhis ve tedavisinde uzaktan kontrole imkan veren teknoloji kontak lenslerle bütünleşik çalışıyor.
ROBOTİK EL PROJESİ DOKUNMA HİSSİ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR
Rektör Prof. Dr. Özkan’ın öncülüğünde yürütülen bir çalışma da Robotik El projesi. Rektör Prof. Dr. Özkan proje hakkında ‘‘İnsanın elini kaybettiği zaman kaybettiği fonksiyonlardan biri de dokunma duyusudur. Ancak dokunma duyusu sadece önemli fonksiyonlardan biridir. Bunun dışında elin kontrolü başlı başlına karmaşık bir problemdir. Geliştirdiğimiz elde sinir sistemi ve kas sisteminden elde ettiğimiz sinyalleri kontrol işaretine dönüştürerek ele istenen hareket fonksiyonunu yeniden kazandırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken yine biyolojik sinir sistemlerinden esinlenen öğrenme algoritmalarından yararlanıyoruz’’ diyor.