Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de hızla yaygınlaşan pek çok kanser türü, günümüzdeki tıbbi ve teknolojik imkanlar sayesinde tedavi edilebiliyor. Hayati risklere sebep olabilen hastalıkların başında gelen kanser, tedavi ve teşhis sürecinde hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ağrılara neden olabiliyor. Bu ağrıları hafifletmek için kullanılan kuvvetli ağrı kesiciler ise hastada uyku, baş dönmesi, bulantı-kusma gibi yan etkilere sebep olabiliyor. Multudisipliner bir yöntemle tedavi süreci başlatılan hastaların ağrıyı yaşadıkları bölgelere yapılan sinir blokajları, radyofrekans ya da epidural kateter uygulamaları ile bu ağrılar kontrol altına alınabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Algoloji(Ağrı) Polikliniği’nden Uz. Dr. Özgür Emre Polat, kanser ağrılarına uygulanan girişimsel işlemler hakkında bilgi verdi.
Kanser, türüne göre vücudun farklı bölgelerinde ağrılara neden olabilir
Hayati risklere neden olabilen hastalıkların başında gelen kanser, günümüzde yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin her insanda görülebilmektedir. Ancak kanserin bu kadar hızlı ve yaygın olmasının yayında tedavi pratiklerinde de önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Kanser tedavisinde erken teşhis ve erken tedavi kadar tedavi sürecinde hastanın konforu da önemli bir etkendir. Hastanın tedavi sürecinde kanserin türüne göre vücudunun çeşitli bölgelerinde maruz kalabileceği şiddetli ağrılar ve bu ağrıları dindirmek için kullandığı güçlü ağrı kesicilerin yan etkileri olabilmektedir. Akciğer kanseri şiddetli sırt ağrılarına, pankreas, karaciğer ve mide gibi iç organlarımızdan kaynaklanan kanserler ise şiddetli karın ağrılarına neden olabilmektedir.
Hastaya özel tedavi planlaması yapılır
Kanser ağrıları kanserin türü, evresi, hastanın sahip olabileceğiniz diğer sağlık sorunları ve ağrı eşiğine göre farklılık gösterebilmektedir. Normal dokuların kanser nedeniyle tahribi, kan damarlarındaki tıkanmaya bağlı dolaşım bozuklukları, metastazlar, enfeksiyonlar veya tedavi sürecindeki cerrahi operasyonlar, tedavide kullanılan kemoterapi, radyoterapi de vücutta ortaya çıkan birtakım ağrılara neden olabilmektedir. Kanser ağrıları hastanın ağrı eşiğine göre planlanır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından kansere bağlı ağrı tedavisi için ağrının şiddetine göre basamak tedavisi belirlenmiştir. Örneğin hafif ağrı yaşayan hastalara ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisinin yetersiz veya etkili olmadığı durumlarda ise hastanın ağrısının nedenine göre yapılan girişimsel işlemlerle bu ağrılar hafifletilebilmekte ya da tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.
Girişimsel işlemlerle kanser hastaların ağrıları minimum düzeye indirilebiliyor
Kanserin türü, ağrının sebep olduğu bölge ve hastaya özel Algoloji (Ağrı) uzmanları tarafından yapılan bazı girişimsel işlemler şunlardır;
- Sinir blokajları: Hastanın ağrıya neden olan sinirleri tespit edilerek bazı ilaçlarla ağrı iletiminin kesilmesi sağlanır. Örneğin, karın içi organların ağrı duyusunu taşıyan sinirler omurgamızın önünde bir yumak halinde birleşirler ve bu sinir yumağına çölyak ganglion denir. Bu sinir yumağını hedefleyerek bir iğne aracılığıyla yapılan girişimsel işlem ile şiddetli karın ağrıları engellenebilir. Hasta işlem yapıldığı gün taburcu edilerek normal yaşamına devam edebilir.
- Nöroliz: Sinir blokajı gibi bir iğne aracılığı ile ağrıya sebep olan sinir hedeflenir. Ancak bu kez kimyasal bazı özel ajanlarla hedeflenen sinir hasarlanır ve daha uzun süreli sinirin ağrı iletimi engellenir.
- Radyofrekans tedavisi: Kanserli doku bazı sinirler aracılığıyla omuriliğe oradan da beyine iletilerek ağrı oluşturur. Bir nevi ara durak sayılabilen ve ağrının omuriliğe iletildiği sinirlere radyofrekans iğnesi ile yaklaşılıp bu sinirler ısı yoluyla hasarlandırılarak, ağrının omuriliğe iletilmesi engellenir. Böylece hastaların ağrısı uzun süreli olarak engellenir.
- Epidural kateter uygulaması: Toplumun ağrısız doğum nedeniyle yakından tanıdığı bu yöntemde, omuriliğin arka duvarına yerleştirilen çok ince bir katater, cilt altından tünelize edilerek daha uzun süreli kullanılır hale getirilir. Buradan devamlı veya aralıklı ilaç uygulamaları ile ağrının omurilik düzeyinde kesilmesini sağlanır. Epidural kateter ile ağrı nedeniyle yüksek dozlarda ağızdan alınması gereken ve ciddi yan etkileri olabilen kuvvetli ilaçların çok çok daha düşük dozları bu yoldan uygulanarak ağrı kesici ilaç kullanımına bağlı yan etkileri de azaltılmış olur..
- Epidural/ Spinal Port uygulamaları; Bu yöntemde omurilik zarının arkasına yani epidural veya direkt içerisine yani spinal bölgeye yerleştirilen kateter, kemoterapi portuna benzer bir yöntemle cilt altına yerleştirilen hazneye yani porta bağlanır. Kemoterapi uygulamasındaki damar portuna benzer olan bu ağrı tedavisi portu aracılığıyla, çok düşük dozda ağrı kesici ilaçlar aralıklı veya devamlı infüzyon şeklinde uygulanır. Aynı gün taburcu olan hastanın maruz kaldığı ağrılar bu yöntemle tamamen ortadan kalkar ya da minimuma indirilir.
Bunlara benzer birçok yöntem kanserin türüne, ağrının yerine, şekline ve şiddetine göre hemen hemen bütün kanser hastalarında uygulanabilmektedir.