Zürih Üniversitesi’nde yeni yapılan bir araştırmada, bulaşık makinesi deterjanlarında kullanılan bazı kimyasalların bıraktığı kalıntıların bağırsak sağlığına zarar verebileceğini ortaya koydu.
Ticari makineler minimum suyla ve maksimum verimle kirli bulaşıkları yıkayacak şekilde tasarlanmıştır. Bulaşık makineleri, minimum su kullanarak birkaç dakika süren iki hızlı döngü boyunca kirli bulaşıkları deterjanla ve ardından parlatıcıyla yıkayarak maksimum verimlilik için tasarlanmıştır .Yeni araştırmada ise yıkama sonrasında tabaklarda kalan kimyasal atıklarının insan bağırsak sağlığına etkileri araştırıldı.
Zürih Üniversitesi İsviçre Alerji ve Astım Araştırmaları Enstitüsü direktörü Cezmi Akdiş, “En önemli hususa gelirsek, birçok cihazda kalan parlatıcıyı gidermek için ek bir yıkama döngüsünün olmamasıdır. İşte bu potansiyel olarak zehirli maddelerin bulaşıklarda kaldığı ve daha sonra yerinde kurudukları anlamına gelir,” diyor Araştırmacıların çeşitli insan organlarına benzeyen üç boyutlu hücresel yapılar oluşturmaya olanak tanıyan yeni bir organoid teknolojisi kullanılarak, farklı deterjan kimyasallarının bağırsak üzerindeki etkilerini inceledi. Sonuç ise hiç iç açıcı değil;kullanılan kimyasallar “hücre hayatta kalması, epitel bariyer, sitokin sinyalleşmesi ve metabolizma ile ilgili, ” genlerde belirgin değişikliklere neden oluyor. Hasara neden olan belirli kimyasallara odaklanan araştırmacılar, suçlunun alkol etoksilatlar olduğunu belirlediler. Genellikle bu kimyasallar deterjanlarda ve yüzey temizleyicilerde evdeki eşyaların kalıntılarının giderilmesine yardımcı olmak için kullanılır. Önceki araştırmalarda, alkol etoksilatların insan hücreleri için toksik olmadığını bulmuştur ve alkol etoksilatların kanserojen veya mutajenik olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmamıştı. Fakat bu araştırma, alkol etoksilatların bağırsak hücreleri üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabileceğini gösteren ilk çalışmadır. Bulaşıklardaki kalıntı kimyasal konsantrasyonları açısından, araştırmacılar bağırsak hücreleri üzerindeki en büyük hasarın 1:10.000 seyreltmelerde parlatıcıdaki alkol etoksilatlardan geldiğini buldular. Çalışma, ev tipi bulaşık makinelerinin 1:80.000 olarak hesaplanan seyreltme faktörleriyle biraz daha fazla su ve daha uzun yıkama döngüleri kullanma eğiliminde olduğunu belirtiyor. Bu nedenle araştırmacılar, 1:2000 kadar küçük seyreltme faktörlerine sahip kısa dönemli ticari bulaşık makineleriyle daha çok ilgileniyorlar. Bir insan bağırsağındaki herhangi bir gerçek hasarın bu noktada hala varsayımsal olduğunu kayda almak gerekiyor. Akdiş’e göre, araştırmada görülen alkol etoksilatların bağırsak hücreleri üzerindeki etkisi, insanlarda makul bir şekilde bir dizi enflamatuar hastalığı tetikleyebilir.
Akdis, “Bu etki, bağırsağın epitel tabakasının yıkımının başlangıcını işaret edebilir ve birçok kronik hastalığın başlangıcını tetikleyebilir” dedi. “Alkol etoksilatlar ticari bulaşık makinelerinde yaygın olarak kullanıldığı için halkı bu risk hakkında bilgilendirmek önemlidir.”
Nihayetinde araştırmacılar, alkol etoksilatların sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin daha fazla araştırmaya acil bir ihtiyaç olduğunu öne sürüyorlar. Restoranlar gibi ticari ortamlarda bulaşıkların üzerindeki kimyasal kalıntıları değerlendirmek bireyler için zor olsa da, evdeki bulaşıkların deterjan kalıntılarından arındırıldığından emin olmak mümkündür.
Yeni çalışma The Journal of Allergy and Clinical Immunology’de yayınlandı .
Kaynak: Zürih Üniversitesi