Yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlarken, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Feyza Darendeliler, çocuk ve gençlerde büyüme geriliğine dair önemli bilgiler verdi. Çocuğun boyunun normal olup olmadığı, sağlıklı çocukların boy değerlerinden hazırlanmış persantil eğrileri kullanılarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr Feyza Darendeliler, okula dönüş döneminin yaklaşmasıyla büyüme geriliğini işaret eden belirtilere dikkat çekti ve sağlıklı büyümenin en önemli şartlarından birinin sağlıklı beslenme olduğunu vurguladı.
Büyüme, doğum öncesi dönemden başlayarak doğumdan sonra 18 yaşlarına kadar farklı hızlarda ancak sürekli devam eden süreci kapsıyor. Çocukların boyunu ve büyümesini belirleyen en önemli etken anne ve babadan geçen genler. Buna ek olarak büyüme hormonu, tiroid hormonu gibi hormonlar da boy uzaması üzerinde etkiye sahip. Sağlıklı büyümenin en önemli şartlarından biri ise sağlıklı beslenme. Ayrıca çocuğun büyüyebilmesi için psikososyal ortamının olumlu olması ve esas büyümeyi sağlayan uzun kemiklerin uyaranlara yanıt verebilmesi gerekiyor.
Sağlıklı da olsa tüm çocukların belirli aralarla izlenimi şart
Büyüme geriliği, çocukların olması gereken boya göre daha kısa olması olarak tanımlanıyor. Çocuğun boyunun normal olup olmadığının, sağlıklı çocukların boy değerlerinden hazırlanmış persantil eğrileri kullanılarak değerlendirildiğini belirten İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Feyza Darendeliler, ölçü sistemini özetledi: “Sağlıklı bir çocuğun boyu eğri üzerinde 3. ve 97. persantil çizgileri arasında yer alır ve 2 yaşından sonra çocukluk dönemi boyunca aynı eğri üzerinde devam eder. Çocuğun boyunun persantil eğrilerinde 3. persantil altında olması, normal persantil eğrileri içinde olsa bile zaman içinde eğri içinde düşme göstermesi ya da anne-babasına göre çocuğun boyunun kısa olması patolojiktir ve tetkik gerektirir. Boy kısalığını veya büyümede duraklamayı yakalayabilmek için tüm çocukların sağlıklı da olsalar belirli aralarla izlemi şarttır.”
Büyümede duraklama, başka bir hastalığın habercisi olabilir
Büyüme döneminin karmaşık ve birbiriyle ilintili birçok olayın bir sonucunda gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Feyza Darendeliler, yaşanan herhangi bir hastalığın büyüme sürecini olumsuz etkileyebileceğinden ve büyümede duraklamanın altta yatan başka bir hastalığın ilk belirtisi olabileceğinden bahsetti: “Büyüme hormonu büyümeyi sağlayan en önemli hormonlardan biridir. Bu hormonun eksikliği yaşayan çocukların boyları kısa ancak kiloları normaldir; yağ dokuları ise fazladır. Büyüme hormonu eksikliği, doğumsal olabileceği gibi sonradan oluşan nedenlerle de olabilir. Ancak olguların yaklaşık yarısında altta yatan neden bilinmemektedir. Bu nedenle gerekli tetkiklerin tümü yapılmalı ve eşlik eden bir hastalık olmadığından emin olunmalıdır.”
Büyüme hormonu yetersizliği, 4.500 çocuktan birinde görülüyor
Büyüme hormonu eksikliğine bağlı boy kısalığının farklı çalışmalara göre 4.500 ila 10.000 çocukta bir görüldüğünü belirten Prof. Dr. Feyza Darendeliler, boy kısalığı nedenlerini şöyle özetledi: “Boy kısalıkları normal boy kısalığı (yüzde 80-85) ve patolojik boy kısalıkları (yüzde 15-20) olarak ikiye ayrılır. Normal boy kısalıklarına ailevi boy kısalıkları ve yapısal boy kısalıkları dahildir. Ailevi boy kısalığı, anne ve/veya babası kısa olan çocukların boy kısalığına denir. Yapısal boy kısalığı ise çocukluk dönemlerinde kısa olan, ergenlik başlaması biraz geciken, ancak daha sonra ergenlik başladıktan sonra uzayan ve hedef boylarına ulaşan çocukları kapsar. Patolojik boy kısalığı ise vücut oranı bozuk olanlar ve vücut oranı normal olanlar olmak üzere iki alt başlıkta toplanır. Vücut oranı bozuk olanlardaki boy kısalığı iskelet sistemi hastalıklarından kaynaklanır. Diğer yandan, vücut oranı normal çocuklardaki kısa boylulukta ise Turner sendromu, beslenme bozukluğu ve kronik malnutrisyon, uzun süreli hastalıklar (kalp, böbrek, kan vb.), hormonal bozuklar (büyüme hormonu eksikliği, hipotiroidi )ve psikososyal boy kısalığı gibi nedenler etkili olmaktadır. Ayrıca, zamanında ancak düşük doğum ağırlıklı olarak doğan çocukların %10-15’i de büyümede yakalama yapamamakta ve kısa boylu olmaktadır.” Turner sendromu kız çocuklarda 2500 çocukta bir görülmekte olup çocukluk döneminde tek bulgusu boy kısalığı olabilir. Bunun dışında normalden farklı bazı bulgular olabilir. Ergenliğin başlamaması diğer önemli bir bulgudur.
Büyümenin izlenmesi, büyüme süreci tamamlanıncaya kadar devam eder
Büyümenin izlenmesi aile hekimleri ve çocuk doktorları tarafından takip ediliyor. Genellikle ilk 1 yaşta 1-2 ayda bir; 1-2 yaşta 3 ayda bir; 2-6 yaş arası 6-12 ayda bir, 5 yaşından sonra ise yılda bir izlem gerekir. Kız çocuklarda ilk adet olduktan sonra ortalama 6 cm büyüme olur. Erkek çocuklarda ise ergenlik başladıktan 1-2 yıl sonra büyümede hızlanma olur, 16 yaşlarında ise yavaşlar. İzlem, çocuğun büyümesi tamamlanıncaya kadar devam eder. Ergenlik döneminde izlem sadece boy için değil, aynı zamanda ergenlik döneminin çeşitli gereksinimleri göz önüne alınarak yapılır.
Anne-babanın kısa olmasının sebebi de altta yatan bir hastalık olabilir
Toplumda en sık görülen boy kısalığının normal kısa boyluluk olduğunu ekleyen Prof. Dr. Feyza Darendeliler, bu çocukların boylarının kısa ancak büyüme hızlarının normal olduğunu belirtti. “Normal boy kısalığına sahip çocukların bir kısmının anne ve babası da kısa boyludur. Ancak kısa anne-babada olan bir hastalık anne-babayı da kısa bırakmış olabilir. Dolayısıyla bu hastalık çocuğuna da geçmiş olabilir. Bu nedenle anne ve baba kısa ise bu duruma dikkat etmek gerekir. Patolojik boy kısalıklarında ise boy kısa ve büyüme hızı düşüktür. Büyüme geriliği de altta yatan bir hastalığın belirtisi olabileceğinden mutlaka doktorun muayenesi ve fizik muayene bulgularına göre uygun tetkiklerin istenmesi ve değerlendirilmesi gerekir.”
Erken tanı ve tedavi ile zeka geriliği önlenir
Büyüme geriliğinin tedavisi, geriliğin sebebine göre değişiklik gösteriyor. Büyüme hormonu eksikliğinde erken yaşlarda büyüme hormonu tedavisine başlanmasıyla başarılı bir tedavi elde edilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Feyza Darendeliler, erken tanının önemini vurguladı: “Boy kısalığına neden olan hastalığın erken tanısı, erken tedavi açısından önemlidir. Tedavi ne kadar erken başlarsa sonuç o kadar başarılı olur. Tedavi olanağı yoksa bile altta yatan hastalık açısından aileyi bilgilendirme çok önemlidir. Hipotiroidide yenidoğan döneminde tanı konması ve ilk 1-2 hafta içinde tiroid hormonu ile tedaviye başlanması gerekir. Erken tanı ve tedavi ile boy kısalığının yanı sıra daha da önemlisi zeka geriliği önlenmiş olur. Turner sendromunda ise erken büyüme hormonu tedavisi ile normal nihai boya erişilmesi mümkündür. Doğum tartısı düşük doğan ve kısa boylu olan çocuklarda büyüme hormonu tedavisi ile nihai boyu uzatma konusunda başarılı çalışmalar vardır. İskelet sistemi hastalıklarının bazısında cerrahi olarak boy uzatma operasyonu ile boy uzamasını sağlamak mümkündür.”
Büyüme geriliğine ait ipuçları:
- Çocuğun yaşıtlarına göre daha kısa olması
- Çocuğun anne ve baba boyuna uymayacak düzeyde kısa olması
- Çocuğun pantolon /etek boyunun üst üste 2 yıl aynı kalması
- Kollarda, bacaklarda kısalık
- Gebelik haftasına göre zamanında ama düşük doğum ağırlıklı doğmuş olma- bu çocukların yüzde 10-15’i ilerde kısa kalır
- Çocuğun büyüme eğrisinde aşağı düşmesi
- Yüzde veya vücutta farklı (dismorfik) bulgular
- Kilo alımına rağmen boyun uzamaması