- Hemen hemen tüm CEO’lar ekonomik büyümenin gidişatına daha ihtiyatlı yaklaşıyor
- ABD büyüme için kilit hedef pazar olmaya devam ederken Çin’le arası kapanıyor
- Ticaret savaşları, uygulanacak politikalara ilişkin belirsizlikler, jeopolitik gelişmeler ve yeteneklere erişimdeki sorunlar küresel ekonominin ve büyümenin gücünü etkiliyor
- Bu nedenle Türkiye’nin büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için gelişen piyasalar içinde olumlu ayrışabileceği özelliklerini süratle öne çıkarması gerekiyor.
PwC’nin her yıl olduğu gibi Davos, Dünya Ekonomik Forumu Yıllık Toplantısı’nda açıkladığı 22. Küresel CEO Araştırması’na göre, geçtiğimiz yıl pek çok endişe unsuruna rağmen büyüme konusunda oldukça iyimser olan küresel CEO’lar bu yıl yavaşlama trendine giren global ekonomi görünümüne istinaden daha ihtiyatlı bir duruş sergilediler. İş dünyasının liderlerinin yaklaşık %30’u gelecek 12 ayda küresel ekonomik büyümenin azalacağını düşünüyor – geçen sene %5 olan bu oranın yaklaşık altı kat artması karamsarlıkta önemli bir artışa işaret ediyor. Bu oran geçen yıl küresel ekonomik beklentiler ile ilgili %29’dan %57’ye rekor yükseliş gösteren iyimserlik ile keskin bir tezat oluşturuyor.
Ekonomide yavaşlama öngören CEO’ların oranı yükselmekle birlikte, CEO’ların tümüyle karamsar olmadığı görülüyor. 2018’deki %57 oranına göre önemli bir düşüş gösterse de, CEO’ların %42’si hala ekonomik durumun iyileşmesini bekliyor.
PwC Türkiye Başkanı Halûk Yalçın, araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “22. Küresel CEO Araştırması bize; dünya genelindeki popülist yaklaşım ve ticaret savaşları gibi gelişmeler karşısında küresel CEO’ların bu yıl çok daha temkinli bir duruş sergileyeceklerini işaret ediyor. CEO’lar artık terör – iklim değişikliği gibi temel tehditlerden ziyade büyümenin önünde aşırı regülasyon, politika belirsizliği, yeteneğe erişim gibi konuları daha önemli engeller olarak algılamaya başladılar. Türkiye’deki CEO’lar geçen yıldan itibaren ortaya koydukları daha ihtiyatlı yaklaşımda dünya genelindeki diğer CEO’larla paralel olarak bu yıl çok daha temkinli bir bakış açısına sahip görünüyorlar.
Bu çerçevede sermaye çekme ihtiyacı olan bir gelişen piyasa olan Türkiye’de dünden çok daha fazla çalışmalı ve gittikçe daha ürkek davranmaya eğilimli sermayeyi çekebilmek için olumlu ayrışabileceğimiz özeliklerimizi hızla öne çıkarmalıyız.”
CEO iyimserliğindeki düşüş şirketlerinin ülke sınırlarının ötesine yönelik büyüme planlarını da olumsuz etkiledi. 2018’deki %46 oranına göre önemli bir düşüş olsa da ABD, bu yıl %27 oranı ile büyüme için lider pazar konumunu az farkla koruyor. İkinci en çekici pazar olan Çin’in popülaritesi de 2018’de %33 iken 2019’da yavaşlayarak %24’e geriledi. Bu yıl listenin parlayan yıldızı ise devam eden Brexit belirsizliğinden olumsuz yönde etkilenen İngiltere’ye yetişen Hindistan.
Araştırmadan bazı ilginç sonuçlar…
- Küresel CEO’lar arasında 2019’de ekonomik büyümenin artacağına yönelik iyimser beklenti %42 iken Türkiye’deki CEO’lar için bu oran %44.
- CEO’ların %82’si kendi şirketlerinin gelecek 12 ay içinde büyüme potansiyeline güvendiklerini söylerken Türkiye’deki CEO’lar 63’lük oran ile geçen yıl olduğu gibi küresel CEO’lara göre daha ihtiyatlı.
- Orta vadeli görünüme bakıldığında ise Türkiye’deki CEO’lar dünya trendine yaklaşıyorlar. Küresel CEO’ların %85’i önümüzdeki 3 yıl içinde şirketlerinin büyüme potansiyeline güvendiklerini dile getirirken Türkiye’deki CEO’ların %87’si bu görüşü paylaşıyor.
- 2019 yılında büyüme için hedef olarak görülen piyasaların başında gelen ABD gerilemeye rağmen Çin’e karşı liderliğini korurken bu iki ülkeyi Almanya ve Hindistan takip ediyor. ABD, gelecek 12 ay için büyümede lider pazar konumunu koruyor. Bununla birlikte birçok CEO diğer pazarlara odaklanmaya başlıyor. Bu eğilim, ABD lehine oyların 2018’de %46’dan 2019’da %27’ye düşmesi ile kendini gösteriyor. Arayı kapatmasına rağmen Çin’in popülerliği de 2018’de %33’den 2019’da %24’e düşüyor. Türkiye’deki CEO’ların yurtdışında büyüme konusunda sıraladığı 3 ülke ise geçen iki yılla paralel bir trend ile Almanya (%23), ABD (%22) ve Çin (%19) şeklinde oldu.
- İş dünyasında, sosyal ve ekonomik tehlikelerle ilgili endişeler çeşitleniyor. Küresel CEO’lar aşırı regülasyon (%35), politika belirsizliği (%35), doğru yeteneklere erişim (%34) ve ticaret savaşları (%31) konusunda “çok endişeli” olduklarını belirtiyor, Türkiye’deki CEO’ların en endişeli oldukları konuların başında ise geçen yıldan bu yana yaşanan ekonomik gelişmelerin de doğruladığı gibi döviz kuru dalgalanması (%80), politika belirsizliği (%55), jeopolitik belirsizlikler (%47) ve belirsiz ekonomik büyüme (%46) geliyor.
- Küresel CEO’lar bu yıl gelir artışı sağlamak için ilk olarak operasyonel verimliliğe (%77) ve organik büyümeye (%71) odaklanmayı planlıyor. Türkiye’deki CEO’lar da ilk sırada %65 ile operasyonel verimliği dile getirirken ikinci sırada %58 ile yeni bir ürün veya hizmet tanıtımına yöneleceklerini söylüyorlar.
- Bu yıl CEO Araştırması’nda CEO’ların yapay zekâ konusundaki görüşleri de detaylı bir şekilde incelendi. CEO’ların yaklaşık üçte ikisi yapay zekâ’nın internetten daha büyük bir etkiye sahip olacağını düşünüyor. Türkiye’deki CEO’ların % 73’lük oranla daha hassas olduğu görülüyor.