Ana Sayfa Tıp&Sağlık Çocuğun ihmal ve istismarı gelişimini nasıl etkiliyor?

Çocuğun ihmal ve istismarı gelişimini nasıl etkiliyor?

Doç. Dr. Neriman Kilit

Çocuğun ihmal ve istismarının çocuğun gelişimi üzerinde pek çok etkisi olduğunu belirten Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuk ihmal ve istismarının dört çeşidi olduğunu söyledi. İstismarın aktif, ihmalin ise pasif bir durum olduğunu söyleyen Kilit, ihmal ve istismarın fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik olmak üzere dörde ayrıldığını ifade etti.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuk ihmal ve istismarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Çocuğa yönelik istismar çok yönlü olabiliyor

Ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma hariç, 18 yaşın altındaki her insanın çocuk olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “İnsan yavrusu bütün diğer canlıların yavruları arasında en uzun süre bakım, korunma ve sevgi gerektiren varlıktır. 0-18 yaş arası çocukların zarar verici, kaza dışı ve önlenebilir davranışa maruz kalması, çocuğun fiziksel ve psikososyal gelişimini bozması, gerçekleştiği toplumun kültürel değerleri dışında kalması çocuğa yönelik istismar olarak nitelenmektedir.” diye konuştu.

İstismar aktif, ihmal ise pasif bir durumdur

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, istismarın “çocukların, sağlıklarına zarar veren, fiziksel, duygusal, zihinsel ya da sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyen tutum ve davranışlara maruz bırakılması durumu”, ihmali ise “çocuğun beslenme, bakılma, korunma gibi temel gereksinimlerinin ailesi ya da primer bakım vericileri tarafından yeterince karşılanmaması (fiziksel ve duygusal) durumu” olarak belirlendiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, istismarın aktif, ihmalin ise pasif bir durum olduğunu söyledi.

 

İhmal ve istismar dörde ayrılıyor

 

Çocuklara uygulanabilecek ihmal ve istismar tiplerinin dörde ayrıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, şu bilgileri verdi:

Fiziksel istismar ve ihmal: Çocuğun kaza dışı, fiziksel açıdan zarar görmesi ve beden bütünlüğünün bozulmasına fiziksel istismar; çocuğun yetersiz besleme, giydirme, hijyen ya da bakım verme sonucunda zarara uğramasına fiziksel ihmal adı verilmektedir.

Duygusal istismar ve ihmal: Çocuğun duygusal gereksinimlerine ebeveyn ya da bakım vericileri tarafından sürekli, tekrarlayıcı ve uygunsuz karşılık verme ve çocuğa yönelik örneğin aşağılama gibi davranışlarda bulunulması. Çocuğun görmezden gelme gibi davranışlarla çocuğun psikolojik gelişimine zarar veren davranışlara denilmektedir.

Cinsel istismar: Psikososyal gelişimini tamamlamamış çocuğun cinsel haz amacıyla zorla ya da ikna edilerek cinsel eyleme maruz bırakılması anlamındadır. Çocuğun öykü vermesi, yaşına uygun olmayan cinsel davranışlar sergilemeye başlaması, içe kapanma ve okul başarısında azalma ailelere cinsel istismar konusunda araştırmaya itmelidir.

Ekonomik istismar: Çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde ya da düşük ücretli iş gücü olarak çalışması ya da çalıştırılmasıdır.

Uyku bozuklukları ve kabuslar önemli bir belirti olabilir

Cinsel istismarın etkilerine değinen Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, cinsel istismarın kısa dönemde görülebilecek etkilerinin de olabileceğini kaydederek bunları uyku bozuklukları, kabuslar, fobiler, bedensel yakınmalar, korku tepkileri, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, kaka ve çiş kaçırma olarak sıraladı.

Cinsel istismar pek çok olumsuz etki oluşturuyor

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Cinsel istismarla birlikte yaşanan travmatik cinsellik, ihanete uğramışlık hissi, güçsüzlük ve damgalanma hisleriyle beraber öfke, zayıf dürtü kontrolü ve benlik algısında düşme gibi etkiler ortaya çıkabilir. Ayrıca duygulanım sürecinde bozulma, depresyon, intihar düşüncesi ve girişimleri, sosyal ilişki kurma ve sürdürebilmede bozukluk, kişilik bozuklukları ve dissosiyatif bozukluklar olmaktadır.” uyarısında bulundu.

Çocuğa istismar konusunda bilgi verilmeli

Ebeveynler ve okulların çocuğun olası istismar durumlarını tanıması, uygun bir yolla tepki göstermesi ve güvendiği bir erişkine olayı anlatması gerektiğini öğretmesi gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Anne ve baba çocuğun istismarından şüphelendiyse, çocuğuyla güvenli ve sıcak bir ortamda konuşmalı, aşırı ayrıntıya girmeden çocuğunu bir uzmana götürmelidir. Kesinlikle çocuğu utandırıcı ve yargılayıcı bir tutum içine girilmemelidir.” dedi.

Çocuğun ihmal edildiğini ortaya koyan belirtiler

Çocuğun ihmal edildiğini ortaya koyan pek çok belirti olabileceğini söyleyen Neriman Kilit, şunları söyledi:

“Çocuk kirli, bakımsız ve hava koşullarına uymayan giysiler içindeyse, çocukta büyüme geriliği var ve organik nedene bağlanamıyorsa, ailesi çocuk hakkındaki soruların yanıtlarını bilmiyorsa, zehirlenme, kazaya uğrama, silahla yaralanma varsa, çevresinde sigara, alkol, bağımlılık yapan madde kullananlar var ve çocuk bunlara maruz bırakılıyorsa ihmale uğradığı söylenebilir. Çocuk içe dönük, iletişim kurma güçlüğü içindeyse, yineleyen hareketler yapıyorsa, zihinsel gelişme geriliği, öğrenme güçlüğü varsa, zorunlu eğitim çağında olduğu halde okula gitmiyorsa, sağlık kurumuna başvurmakta gecikme varsa ya da hiç başvurmamışsa, tedavi, bakım ya da koruma konusundaki önerilere uyulmuyorsa, terk edilmiş, evden kovulmuşsa çocuğun ihmali söz konusu olabilir.”

Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuk istismarının bedensel sağlığa etkilerini abdominal/torasik yaralanmalar, beyin dokusu yaralanmaları, çürük ve izler, yanıklar, santral sinir sistemi yaralanmaları, kırıklar, çizik ya da çürükler ve göz hasarı, üreme sağlığı problemleri, cinsel disfonksiyon, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve istenmeyen gebelik olarak sıraladı.

İstismar çocuğun ruh sağlığını da olumsuz etkiliyor

Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuk istismarının ruh sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle sıraladı:

“Alkol ve madde kullanımı, bilişsel bozulmalar, suç işleme, şiddet içeren ya da diğer dışa vurum sorunları, depresyon ve anksiyete, gelişimsel gecikmeler, yeme ve uyku bozuklukları, utanma ve suçluluk duyguları, hiperaktivite, zayıf ilişki kurma becerisi, düşük akademik performans, düşük benlik algısı, travma sonrası stres bozukluğu, psikosomatik bozukluklar, kendine zarar verme ve intihar davranışıdır.”