Covid-19 virüsü her yaş grubunu etkilediği gibi çocuklarda da görülebiliyor. Özellikle çevrelerinde enfekte bireylerin bulunması çocukları Covid-19 enfeksiyonuna ve sonrasında MIS-C sendromuna sürükleyebiliyor. MIS-C sendromu erken teşhis edilmediği takdirde hayati tehlike oluşturabilir. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Dicle Çelik, çocuklarda koronavirüs hakkında merak edilenleri anlattı.
Küçük çocuklar tipik olarak grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarında mikropların süper bulaştırıcıları olarak bilinir. Bu nedenle de Covid-19 virüsü konusunda da başlıca bulaştırıcılar olmaları şaşırtıcı değildir. Koronavirüsün ilk dönemlerinde çocukların bu hastalıktan etkilenmedikleri, ciddi hastalıklarının olma olasılıklarının daha az olduğu düşünülse de, son verilere göre çocuklar da koronavirüsten olumsuz etkilenmektedir.
Çocuklara da PCR testi uygulanabilir
“Çocuklarda koronavirüs enfeksiyonu belirtileri görülmediğinde bulaştırıcı yoktur” söylemi doğru değildir. Bu nedenle eğer evde Covid-19 pozitif bireyler varsa çocuklarda da PCR testi doğumdan itibaren her yaş grubuna uygulanabilir. Ebeveynler bu enfeksiyonu geçiriyorsa, çocuklarda bir belirti görülmese bile bu çocukların da enfekte olabileceği unutulmamalıdır.
Belirtilere dikkat!
Çocuklarda koronavirüs vakaları hala gizemini korurken, dünya üzerindeki vakalara bakıldığında onlarda da aşağıdaki belirtilerle bu hastalık görülebilmektedir:
- Ateş
- Öksürük
- Boğaz ağrısı
- Burun akıntısı- tıkanıklığı ve nezle hali
- Kas ağrısı
- Karın ağrısı
- İştahsızlık
- Halsizlik
- Çarpıntı
- Göğüs ağrısı
- Bulantı, kusma, ishal
- Cilt döküntüleri
- Geç dönemde tat-koku kaybı
Bunların yanında çocuklarda nefes darlığı, hızlı nefes alıp verme, şiddetli karın ağrısı, uykuya eğilim, bilinç değişiklikleri, dudaklarda ve yüzde morarma, göğüste sıkışma hissi gibi belirtiler görülürse bu bulguların acil olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Hayati tehlike oluşturabilir
Çocuklarda koronavirüs farklı şekillerde görülebilmektedir. Bazılarında klinik bir bulgu olmazken, bazılarında akut üst solunum yolu enfeksiyonları belirtileri görülebilir. Bazı çocuklarda ateş olmadan ishal, karın ağrısı gibi sindirim sorunları rastlanabilir. Bazılarında ise yüksek ateş, öksürük, balgam, göğüste hırıltı ile birlikte sindirim sistemi sorunları birlikte görülebilmektedir. Yakın dönemdeki verilerde koronavirüsün bir hafta gibi bir sürede ilerleyip, tedavi edilmediğinde çoklu organ yetmezliği, kalp ile ilgili sorunlar, kanda pıhtılaşma problemleri ile karşılaşılabildiği bilinmektedir. Bu semptomlar hayati tehlike bile oluşturabilmektedir.
D vitamini korunmada faydalı
Bu zamana kadar dünya üzerinde yapılan çalışmalarda Covid-19’u hafif geçirenlerde D vitamini düzeyinin ağır geçirenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu nedenle Covid-19’dan korunma açısından çocuklara doktor gözetiminde D vitamini verilebilmektedir. Korunma açısından C vitamini ve çinkonun da önemli olduğu bilinmektedir. Ayrıca sağlıklı beslenmek, düzenli uyumak, bol su içmek, temiz hava almak, günlük yaşına uygun fiziksel aktivitelerde bulunmak da koruyucu önlemler arasında yer almaktadır. Tabii ki maske, mesafe ve hijyen kuralları asla unutulmamalıdır.
Viral enfeksiyonlar astımı tetikleyebilir
Koronavirüsün başlangıcından beri en büyük korkulardan biri de astım, bronşit tipinde hastalığı olan çocukların durumdan nasıl etkileneceği meselesidir. Bu konuda halen gizemini korumakla birlikte koronavirüs sürecinde astım nöbetlerinde azalma söz konusudur. Sadece viral enfeksiyonların astım ve benzeri tabloları tetiklediği ifade edilebilir. Maske takımının viral enfeksiyonlardan koruduğu ve böylece astım nöbetlerinin azaldığı söylenebilir. Hatta son dönemde bahar aylarında koronavirüs bittiği dönemde de rutinde çocukların sürekli maske takıp takmaması da tartışmalar arasında yerini almıştır.
Koronavirüste çocukların doktor kontrolüne gitmesi gerekir
En merak edilen konulardan biri de Covid-19’a maruz kalan çocuklarda meydana gelen MIS-C sendromudur. Bazı çocuklar Covid-19’u belirtisiz geçirebilir ya da aile üyelerinden birileri enfekteyken çocukta hafif belirtiler olabilir. Bu nedenle test edilmeyen çocukların MIS-C geçirip geçirmeyeceği bilinmemektedir. Bu nedenle aile bireylerinden enfekte olan, hafif belirtili veya belirtisiz olan çocukların koronavirüs enfekte sürecinde ve hemen akabinde doktor kontrolüne götürülmesi ve özellikle kalp kontrollleri gerekmektedir.
Enfekte aile bireyleri varsa MIS-C gerçekleşebilir
MIS-C sendromu hastanede yapılacak bazı testlerle kesin tanı konulması gereken ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanması gereken bir hastalıktır. Bu sorun çocuğun koroner damarlarında sorun oluşturup onun kalp fonksiyonlarını bozabilir. Bu hastaların çocuk sağlığı ve hastalıkları, çocuk kardiyolojisi, çocuk enfeksiyon hastalıkları bölümü uzmanlarınca takip edilmesi gerekir.
MIS-C belirtileri apandisit ile karıştırılabilir
İlk dönemlerde bu sorunun çocuklarda apandisitle karıştırıldığı bilinmektedir. Apandisitin alınmasına rağmen belirtiler düzelmeyince ortaya MIS-C sendromu çıkmıştır. Erken tanı ve tedavi ile çocuklar hasar oluşmadan iyileşebilmektedir.
Bu nedenle koronavirüsün akabinde 2-4 hafta sonrasında oluşan şu belirtilere dikkat edilmeldir:
- 24 saatten uzun 38 derece ve üzerinde yüksek ateş
- Bulantı, kusma, ishal, şiddetli karın ağrısı
- Vücutta döküntü
- Baş ağrısı
- Solunum sorunları
- Çatlamış dudaklar
- Gözde kanlanma,
- Kas- eklem ağrıları
- Ciltte soyulmalar
Kreşlerde kurallara sıkı uyulmalı
Çalışan ebeveynlerin son dönemlerde en büyük sorularından biri de çocukları kreşe gönderip göndermeme konusudur. Okuldaki önlemlere çocuğun uyumu bu anlamda çok önemlidir. Her çocuğun maske taktığı, maskelerinin sık sık değiştirildiği, sınıfların kalabalık olmadığı, HES kodlarına dikkat edildiği, sosyal mesafeye dikkat edildiği ortamlar olmasına özen gösterilmelidir. Maskesiz ortamların riski artırdığı bilinmektedir. Çocuklara koronavirüsten korunmaları için mesafe, maske ve hijyen önlemleri öğretmenler ve ebeveynler tarafından dikkatli ve doğru bir şekilde anlatılmalıdır. Eğer çocukla birlikte kronik hastalığı olan bireyler aynı evde yaşıyorsa kreş veya gündüz bakım evine çocuğun gönderilip gönderilmemesi konusunda hekim ve aile birlikte karar vermelidir.
Çocuklara hangi testler yapılmalı?
Merak edilen bir diğer konu da koronavirüs sonrasında çocuklara antikor bakılıp bakılmayacağıdır. Rutinde antikor bakılmamaktadır. Koronavirüs geçirip geçirmediği bilinmeyen bir çocuğun bir daha koronavirüs geçirip geçirmeyeceği bilinmemektedir. Bu nedenle antikor baktırmanın rutinde çocuklara ekstra bir faydası yoktur. Ancak enfeksiyondan şüphe olduğunda PCR (boğaz ve burundan) testi çocuklara da yapılmaktadır.
Herkes dikkatli olmalı
Bu süreçte özellikle anne babaların üst solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle, soğuk algınlığı belirtilerini kendilerinde ve çocuklarında gördüklerinde mutlaka PCR testi yaptırmaları gerekir. Erken teşhis ve erken izolasyon bu süreçte çok önemlidir. Hastalık olsun ya da olmasın maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Mümkünse toplu ortamlardan uzak durmak, bir süre bu şekilde yaşamak gerekmektedir. Bireysel olarak herkesin dikkatli olması gerekir. Aşılara rağmen rehavete kapılmadan kurallara uyulmalıdır. Bu nedenle toplumun her bireyinin tüm kuralları doğru ve eksiksiz uygulaması bu süreçte önem taşımaktadır.