W- Piyar İletişim ajans başkanı Sn.Tuba Okutulmuş ile PR özelinde sohbet edeceğiz. Tuba Hanım sizi uzun yıllardır sektörden tanıyoruz. Ancak tanımayan okuyucularımız için bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
T.O.- Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde okurken iletişim alanında çalışmaya başladım. Mezuniyetim sonrasında YASED Uluslarası Yatırımcılar Derneği’nde Kurumsal İlişkiler Koordinatörü olarak görev yaptım. Sonrasında Altınbaş Holding’de Yönetim Kurulu İletişim Koordinatörlüğü, MPR Halkla İlişkiler’de Stratejik Planlama ve Grup Müşteri Direktörlüğü gibi farklı poziyonlarda görev aldım. Özellikle MPR gibi Türkiye’nin ilk pazarlama odaklı iletişim hizmetlerini sunan bir PR ajansında çalışmış olmak bana çok şey kattı. Efes Pilsen, McDonalds, Pegasus, DeFacto gibi farklı sektörlerdeki büyük şirketlerin kurumsal iletişim stratejilerinin oluşturulması ve uygulanmasında yer aldım.
Takiben AİFD Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nde Dış İlişkilerden sorumlu olarak görev yaptım. AİFD benim ilaç endüstrisini derinlemesine öğrenmem için müthiş fırsatlarla doluydu. Orada sadece iletişim konuları değil, aynı zamanda iyi klinik uygulamalar, fikri mülkiyet hakları, aşı, rekabet hukuku gibi farklı konularda çalışmalar yürüttüm. AİFD’den hemen sonra Novartis’te Kurumsal İletişimden sorumlu olarak uzun yıllar görev yaptım. Çok severek çalıştığım Novartis inanılmaz öğretici, çalışanlarına değer veren ve eşsiz bir kurum kültürü olan bir şirket. Global bir yapı içinde çalışmak o dönem bana benzersiz bir tecrübe kazandırdı.
Novartis’ten sonra, yine regüle bir alan olan enerji sektöründe çalıştım. Petrol Ofisi’nde CEO Gülsüm Azeri’ye bağlı olarak İletişim ve Sürdürülebilirlikten sorumlu yönetici olarak çalıştım. O süreçte sürdürülebilirlik alanında global ödüllere layık görülen çok değerli projeleri yönetme fırsatım oldu. Gerek Petrol Ofisi gibi Türkiye’nin ikinci büyük şirketinde çalışmanın, gerekse Gülsüm Azeri gibi bir duayenle çalışmış olmanın bana çok şey kattığını düşünüyorum.
Sonrasında biyoteknoloji alanının lider şirketlerinden Amgen ve ona bağlı grup şirketi olan Mustafa Nevzat’ın kurumsal ilişkilerinden sorumlu olarak görev yaptım. Biyoteknoloji çok yeni ve gelişime çok açık bir alan. Burada biyoteknoloji alanını yakından tanıma fırsatım oldu. Amgen’da çalıştığım dönemde MEA Bölgesi ve Güney Afrika’nın kurumsal ilişkiler bölümünde çalışan yöneticilerine mentorluk yapma imkanı da buldum. Amgen’da benzersiz bir tecrübe edinmemi sağlayan ve Novartis’te de uzun yıllar birlikte çalışma fırsatı bulduğum sevgili yöneticim Güldem Berkman’a çok şey borçluyum. İletişimin gücüne inanan ve iletişime müthiş değer veren bir liderle çalışmak beni çok zenginleştirdi.
Sonrasında bu kadar geniş tecrübeyi ve sağlık sektöründeki uzmanlığımı, Başkanlığını yürüttüğüm Piyar İletişim bünyesine taşıdım. Sadece ben değil, tüm ekibimiz çok tecrübeli isimlerden oluşmakta. Müşterilerimize de bu uzmanlığı ve geçmiş tecrübelerden gelen birikimimizi taşıyoruz.
W- Sağlık iletişimi çok regüle ve ciddi uzmanlık gerektiren bir alan. Bu konuda şirketlere önerileriniz neler olur?
T.O.- İletişim artık tüm şirketler için üzerinde kafa yorulması gereken, şirket stratejisine ve iş sonuçlarına değer katan bir alan. İş birimleri için ciddi bir stratejik çözüm ortağı. İtibar yönetimi dediğimizde yapılan işlerin doğru, etkileyici ve akıllı bir biçimde anlatılmasının önemi büyük. Hele ki kriz zamanlarında iletişim yetkinlikleriniz çok daha kritik bir öneme sahip oluyor.
Sağlık gibi regüle sektörlerde iletişim söz konusu olduğunda sektörel uzmanlığınız, mevcut regülasyonlara hakimiyetiniz ve alan tecrübeniz büyük önem kazanıyor.
Sonuçta insana dokunan bir iş yapıyorsunuz. Aynı zamanda işin bir ucu doktorlara ve diğer sağlık mesleği mensuplarına, bir ucu hasta derneklerine, bir ucu karar vericilere, bir ucu iş dünyasına, bir ucu akademik çevrelere, bir ucu da medyaya dokunuyor. Çoklu paydaş yönetiminde birimler arası işbirliği ve stratejiyi doğru kurmak değer kazanıyor. Yaptığınız iletişimle bir fayda yaratmak ve itibarı o faydanın etrafında yönetmek ise ciddi performans gösterilmesi gereken bir konu. Önümüzdeki süreçte iletişimin daha bütüncül bir bakış açısıyla yönetilmesinin öne çıkacağını düşünüyorum. İletişimin öneminin ve şirketlere sağlayabileceği avantajların daha net görüleceği zamanlardayız.
W- Piyar İletişim ile hangi alanlarda fark yaratacağınızı düşünüyorsunuz?
T.O.- Biz masanın şirket, dernek, iletişim ajansı ve basın tarafından geliyoruz. Özellikle ekibimizin global şirket ve kurumsal iş yapma tecrübesi bizi ayrıştıracak bir yetkinliğimiz. Çünkü müşterilerimizin beklentilerini çok daha iyi anlayabiliyoruz. Nasıl bir hizmete ihtiyaç duyduklarını, nasıl bir iş sonucunun hedeflendiğini çok net biliyoruz. Çünkü biz de uzun yıllar masanın o tarafında oturduk. Bu da birlikte çalıştığımız şirket için sadece sağlık sektörü tecrübesi olan bir ekiple çalışma avantajı sağlamakla kalmıyor, müşteri odaklılıkta farklı bir bakış açısı olan, kendi içlerinden yani kurumsaldan çıkmış bir ekiple çalışma şansı sunuyor.
Bir diğer fark yarattığımız alan da, sağlık iletişiminde daha bütünsel bir bakış açımızın olması. Ciddi bir sektör tecrübemiz bulunmakta. Sağlık alanında iş yapmak için regülayonları bileceksiniz, kamu ilişkilerini bileceksiniz. Geri ödeme ve fiyatlandırma süreçleri nasıl olur, ruhsat ne durumda, ödeme listelerine girmek neden kritiktir, medikal açıdan ürün ne tür özelliklere sahiptir, uyum ve etik açısından geliştirilen projeler uygulanabilir mi, hukuk biriminin herhangi bir itirazı olur mu gibi bir çok teknik alan sorusunun yanıtlarını bilerek, ve müşterinizin neden bahsettiğini anlayarak iş yapmak çok değerli. Biz de tam olarak bu alanda neden bahsettiğinizi gerçekten biliyoruz diyebilirim.
Terapötik alan iletişimi konusunda da iddialıyız. Sağlık alanında ürün ve marka iletişimi yapmanız mümkün değil. Dar bir alanda farklı, fayda yaratan ve yaratıcı projeler geliştirmek çok değerli. Biz de Piyar İletişim olarak uzun yıllardır bu projeleri hayata geçiren bir ekibiz. Hasta Derneklerine yönelik işbirliği projelerinden, iç ve dış paydaşlara yönelik terapötik bilinçlendirme kampanyalarına kadar bir çok farklı alanda çalışıyoruz.
W- Nasıl bir yapınız var? Hizmet yaklaşımınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
T.O.- İletişim hizmetleri alanında 360 derece hizmet veren bir yapımız var. Her biri 20 yılı aşkın tecrübeye sahip güçlü bir kadro ile iletişim alanında hizmet veriyoruz. Müşterimizin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda tek tedarikçi ile çalışma kolaylığı sağlıyoruz. İşi Piyar İletişime veriyorsunuz ve gerisini biz sizin için hallediyoruz. Örneğin bir projede çeviri, kreatif ajans ve matbaa hizmeti gerekiyorsa hemen çözüm ortaklarımızla birlikte aksiyon alıyor ve size hızlı bir şekilde tek noktadan geri dönüş sağlıyoruz. Çalışma modelimizde “biz bunu yapamayız, bu hizmeti vermiyoruz” gibi bir anlayışımız yok.
W- Bize biraz da ekibinizden bahsedebilir misiniz?
T.O.- Ekibimiz son derece tecrübeli ve alanında uzman isimlerden oluşmakta. Müşterilerimize konusuna hakim, işi baştan öğretmek durumunda kalmayacakları ve yapılan işi takip etmekle vakit kaybetmeyecekleri deneyimli bir ekiple hizmet sunuyoruz. Amacımız müşterilerimizin ekibinin bir parçası olarak onların üstünden iş yüklerini almak.
W- Sağlık sektöründe iletişim konusunda bizi neler bekliyor?
T.O.- Sağlık alanında iletişimin her geçen gün daha da önem kazanacağına inanıyorum. İlaç endüstrisi, tıbbi cihaz ve sağlık hizmetleri alanlarında bugün tüm sektör ciddi kısıtlar ve sınırlı kadrolarla müthiş özverili bir çalışma ortamı var. Tüm paydaşlar için tek bir amaç var, o da hastalara hizmet sunabilmek ve onları bir an önce sağlıklarına kavuşturabilmek. Biz de Piyar İletişim olarak müşterilerimizin hastalara en iyi hizmeti sunma çabalarını güçlendirmek için çalışıyoruz. Bunu yaparken de şirketlerin iletişim ekibinin bir parçası gibi çalışmaktayız. Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Çünkü özellikle sağlık alanındaki tecrübemiz bu alanında çalışan herhangi bir şirkete son derece hızlı bir şekilde adapte olmamızı ve bu avantajı da müşterimiz için hemen iş sonuçlarına dönüştürmemizi sağlıyor. İşimizi severek yapıyor, müşterilerimizin hedeflerini kendi hedeflerimiz gibi görüyoruz. Başarılı sonuçlar almak da bizi inanılmaz motive ediyor.
W- Piyar İletişim olarak sadece kurumsal iletişim hizmetleri vermiyorsunuz. Aynı zamanda bir çok alanda iletişim eğitimleriniz de mevcut. Bize biraz da eğitimle ilgili projelerinizden bahsedebilir misiniz?
T.O.- Bir şirketin en önemli gücünün çalışanları olduğuna inanıyoruz. Her bir çalışan o şirketin en güçlü ya da en zayıf halkası olabilir. İşte bu yüzden tüm çalışanların yetkinliklerinin artırılması ve zincirin en güçlü halkası haline getirilmelerine büyük önem veriyoruz. Konu iletişim olunca bu durum daha da ciddi bir hal alıyor. İyi iletişim kurulmuş, iletişimde yapması ve yapmaması gerekenleri bilen çalışanlarla krizden uzak durabilmek pek ala mümkün. Piyar İletişim olarak çalışanların şirketlerin “Marka Elçileri” olarak konumlandırılmalarının ve bunun için de iletişim alanındaki yetkinlik ve kapasitelerinin artırılmasının değerli olduğuna inanıyoruz.
Temel iletişim eğitimi, medya eğitimi, güçlü hikaye anlatımı ve hikayeni oluşturma, kriz iletişimi eğitimleri, iletişimi kullanarak markanı yönetmek, dijital pazarlama gibi farklı alanlarda becerileri artıracak eğitimlerimiz bulunmakta. Burada en önemli yeteneklerimizden birisi de tüm bu eğitimleri İngilizce olarak da verebiliyoruz. Özellikle Türkiye’ye yeni gelen üst düzey yabancı yöneticilere İngilizce eğitimler sunabiliyor olamamız bizi bu alanda öne çıkartmakta.
W- Bu güzel sohbetin sonuna gelirken eklemek istediğiniz bir şey var mı?
T.O.- WinAlly’e bu röportaj için çok teşekkür ederiz. Zevkle ve merakla takip ettiğimiz çok değerli bir dijital haber portalı. Bu vesileyle Piyar İletişimi anlatabilmiş olmaktan dolayı çok mutluyuz. Piyar İletişimle ilgili daha detaylı bilgi almak için bize websitemizden ulaşabilirsiniz: www.piyar.net Herkese keyifli, neşeli ve mutluluk dolu günler diliyoruz.
W- Tuba Hanım iletişim yolculuğunuzda kalpten başarılar dileriz.