Favipiravir ilacı tedavide etkisiz, karaciğeri yoruyor!
İYİLİK FABRİKASI
[email protected]
Dünya: Türkiye COVID-19 vaka sayısında 25 binleri yeniden gördü, günlük vefat sayısı ise 100’ü aştı. Testi pozitif çıkan her vatandaşa Sağlık Bakanlığı’nın tedavi paketi götürülüyor. Filyasyon ekiplerinin götürdüğü bu pakette yer alan favipiravir ilacının tedaviye etkisi olmadığı yönündeki tartışmalara Koç Üniversitesi’nde Prof. Dr. Önder Ergönül liderliğinde bilim ekibi noktayı koydu. Beş ay süren ve sonuçları Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları dergisinde (Eur J Clin Microbiol Infect Dis) yayınlanan meta analiz çalışması, ilacın tedavide etkisinin olmadığını gösterdi. “İlaç etkisiz. Bu ilacı almakla solunum desteğini azaltmıyorsunuz. Gelişmiş ülkeler bir yıldır kullanmıyor ama biz ısrar ediyoruz” diyen Prof. Dr. Ergönül, araştırmanın sonuçlarını DÜNYA’ya değerlendirdi.
Vaka artışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Vakalar artıyor ama daha hafif seyirli olduğunu gözlemliyoruz. Yine de aşıya rağmen beklenenden daha ağır seyreden vakalar da var. Aşısı olanların çoğunun çift doz Sinovac yaptırdığını fark ettik.
COVID-19 tedavisinde en başından bu yana kullanılan favipiravir ile ilgili bir çalışmayı tamamladınız. Bize anlatır mısınız bu çalışmanın içeriğini?
Oldukça güçlü bir araştırma ekibiyle bir meta analiz çalışması yürüttük. Ekiptekilerin altı kişi, tıp fakültesi öğrencisi. Türkiye, her zaman söylediğimiz gibi insan kaynağı açısından çok güçlü. Çok parlak öğrencilerimiz var. Son çalışmamız, favipiravirin COVID-19 tedavisinde etkinliği üzerine yapılan araştırmaların meta analiziydi. Aralık ayında başladık, yaklaşık beş ay sürdü. Daha sonra bilimsel mecralarda yayınlanması da bu kadar zaman aldı. Bu bizim favipiravir üzerine yaptığımız ikinci bilimsel çalışma. Üçüncüsü de yolda. Çalışmamızın sonuçları dünyada tüm hekimlerin kullandığı rehberlere girecek. Biz bir sentez yaptık ve çalışmamızın sonucunda favipiravir ilacının COVID-19 üzerinde hiçbir etkisi olmadığını gördük.
En başından bu yana binlerce hasta bu ilacı kullandı. İlacı kullandıktan sonra hastalığın daha ağır seyrettiğini söyleyenler de oldu. İlacın zararlarına dair bir sonuç çıktı mı?
İlaç, bazı kişileri olumsuz etkilemiş olabilir. Çünkü bilindiği gibi sekiz ilaç alınıyor. Bu da mide ve karaciğeri yoruyor. Enzimleri yükseltiyor. Bu ilacın etkisiz olduğu, yurtdışında da birçok araştırma sonucunda ortaya konuldu. ABD, İngiltere, Almanya, Japonya dahil gelişmiş ülkelerde uzun süredir bu ilaç kullanılmıyor. Biz de çalışmamızda gördük ki bu ilacı aldığınızda olumlu bir etki görmüyorsunuz; solunum sistemini destekleyen bir ilaç değil. Enfeksiyonun ciğerlere inmesini önlemiyor. Tıpkı hidroksiklorokin gibi bir durum söz konusu. Bu ilacı da hatırlarsanız “etkili” diye uzun süre COVID-19 hastalarına verdik ama sonra hiçbir etkisi olmadığını, hatta kalbi yorduğunu gördük.
Peki bu bilimsel araştırmalardan sonra sizce ne olur?
Bakın, filyasyon ekipleri pozitif vakaların evlerine giderek bu ilaçları bırakıyorlar. Öncelikle verimsiz bir işgücü kullanımı var. Gereksiz bir ilaç kullanımı söz konusu. Hem maddi hem de sağlık açısından sonuçları olan bir durum. Bu ilacın kullanılmadığı ülkelerde ağır vaka oranları ile Türkiye’yi kıyaslayın. Kullanmayan ülkelerde vakalar daha fazla solunum sıkıntısı çekmiyor. Oysa, hastanelerimize gelen, yoğun bakım tedavisi almak zorunda kalan hastalarımızın tümü bu ilacı kullanmışlardı. Vefat sayımız da bu ilacın kullanılmış olmasına rağmen daha az değildi. Her şey bir yana yararlı değilse, etkisi yoksa neden biz kullanıyoruz. Neden insanlar bu kadar ilaç tüketiyor? Favipiravir, Japon bir şirketin ürettiği bir ilaç. Japonya’nın COVID-19 tedavi rehberine bakıldığında bu ilaç yok. Yani ilacın üretildiği ülkede bile kullanılmıyorken, biz hastalarımıza bu ilacı vermekte ısrar etmemeliyiz.
MESELE VİRÜSÜ KAPMAMAK!
Peki doğru ilaç var mı? COVID-19’a yakalanmış vaka için özel bir ilaç yok. Burada önemli olan hastalanana kadar neler yaptığınız aslında. Siz virüsü kapana kadar fiziken fitseniz, sağlığınıza dikkat ediyorsanız, beslenmeniz iyiyse, hareketli bir bireyseniz, iyi uyuyorsanız hastalığı daha rahat atlatıyorsunuz. Enfeksiyonun ciğerlere inmesine gelince; bu da kişiye göre değişiyor. Biz, hastanede COVID-19 hastalarına özel bir ilaç vermiyoruz. “Ciğerlere inme” denilen olay zaten virüsü aldıktan yedi gün sonra gerçekleşiyor. Bir düşünün Türkiye’de hastaların yüzde 99’una favipiravir verildi. Ölüm oranı daha mı az oldu? Hayır. Yoğun bakımda yatan hasta sayısı da bu ilacı almayan ülkelere göre daha az olmadı.
Hekimlerin de bilime ihtiyacı var!
Hastaların kafası karışıyor. Sonuçta Favipiravir’i şiddetle öneren hekimler de var…
Evet var. Zamanında hidroksiklorokin için de aynı savunmayı yapmışlardı. Bir yıl verildi hastalara, sonra vazgeçildi. Ne oldu da vazgeçildi? Aynı durum favipiravir için de geçerli. Türkiye’de hekimler dahil herkesin bilime ihtiyacı var. Çok güçlü bir insan kaynakları kadromuz var, parlak gençler tıp fakültelerinde eğitim görüyor ancak devamı gelmiyor. Sürdürülebilir bilim eğitimi şart. Birincil olarak Sağlık Bakanlığı sorumlu ama Üniversiteler ve TTB’nin de ilk hedefi hekimlere bilim eğitimi aldırmak olmalı.
Independent Türkçe‘ye konuşan uzmanlar, Favipiravir hammaddeli ilaçların özellikle hastalığın ilk evrelerinde olumlu sonuç verebildiği gerekçesiyle kullanılması gerektiğini belirtirken, Hidroksiklorokin etken maddeli ilaçlara temkinli yaklaşıyor
Prof. Dr. Güner Sönmez ve Prof. Dr. Sinan Çavun, koronavirüs tedavisinde ilaç kullanımının önemini ve etken maddeleri (hammadde), Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
Doktor tavsiyesi dışındaki söylemlere itibar edilmemesi gerektiğini belirten Sönmez ve Çavun, erken tanının önemine vurgu yaparak, Favipiravir hammaddeli ilaçların tercih edilmesi tavsiyesinde bulundu.
“Mevcut durumda bilinen en etkili ilaç, Favipiravir hammaddeli olanlar”
Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner sönmez, sosyal medya ve farklı mecralarda Kovid-19 ilaçları ile ilgili eksik ya da yanlış bilgi paylaşarak dezenformasyona neden olan kişilere ilişkin, “Aşıya, maskeye karşı çıkan, pandemiye inanmayan, Kovid-19’u griple bir tutan, komple teorilerine inanan kişiler var. Genellikle bu isimler, virüsün biyolojik silah olarak elitler tarafından üretildiğini ve dünya nüfusunu azaltmaya yönelik bir araç olarak kullanıldığına inanıyor. Testlere, hastaneye yatırılmaya, ilaca, aşıya her şeye karşılar! Koronavirüs ilaçlarıyla ilgili dezenformasyonu yayanlar genellikle bu kişiler” yorumunu yaptı. tamamı için başlığı tıklayınız