Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katılımlarıyla COVID-19 Türkiye Platformu Aşı ve İlaç Geliştirme Sanal Konferansı gerçekleştirildi.
COVID-19 Türkiye Platformunun koordinasyonunda Nisan ve Mayıs aylarında düzenlenen “Aşı ve İlaç Geliştirme” ile “Türkiye’nin Tanı Gücü” sanal konferanslarının ardından üçüncüsü gerçekleştirilen konferansta, COVID-19 Türkiye Platformu kapsamında aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarında gelinen sonuç odaklı gelişmeler paylaşıldı.
Sanal konferans, aşı gelişmelerinin ve tedavi odaklı ilaç gelişimlerinin ele alındığı iki oturum şeklinde gerçekleşti. Toplam 18 bilim insanımızın tarafından sunumların paylaşıldığı sanal konferansın birinci oturumu olan “Aşı Gelişmeleri” oturumunda inaktif, adenovirüs, virüs benzeri parçacıklar, ASC zerrecik teknolojisi, rekombinant Spike proteini, DNA ve mRNA aşı adayları kapsamındaki gelişmeler paylaşıldı. Sanal konferansın ikinci oturumu olan “Tedavi Odaklı İlaç Gelişmeleri” oturumunda doğala özdeş Griffithsin, rekombinant IL-1Ra, yerli ilaç sentezi ve üretimi, ilaç etken maddeleri, konvalesan plazma, Sarseptin antikor ile rekombinant nötralizan antikor kapsamındaki gelişmeler ortaya kondu. Konferansa katılan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Karakal, kurumu ile aşı araştırma grupları arasındaki iş birliği alanlarından söz etti. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Dr. Ümmü Gülşen Öztürk de konferans sonunda değerlendirmelerde bulundu.
“Türkiye Başarılı Bir Sınav Verdi”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuşmasında, küresel salgının aldıkları sayısız önlemlere rağmen ülkelerin ekonomik ve sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük yarattığını, güçlü ve proaktif yönetimlere sahip olmayan ülkelerin bu süreçte başarısız olduğuna dikkat çekerek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin etkin ve hızlı yönetim anlayışı sayesinde Türkiye bu sınavı başarıyla veren ülkeler arasında” dedi.
Güçlü sanayi altyapısı ve Ar-Ge alanında yaptığı atılımlarla salgın döneminde pozitif olarak ayrışan Türkiye’nin arz sıkıntısı çekmediğini ve diğer ülkelere dost eli uzattığını belirten Bakan Varank, “Korona sona erdiğinde, bu sürecin sonunda aşı teknolojisinde yerli ve milli üretim kapasitesine sahip Türkiye kalacak.” açıklamasında bulundu.
“ABD ve Çin’in Ardından Üçüncü Ülkeyiz”
Dünyada çalışılan farklı aşı teknolojilerinin tamamının ve daha yenilikçi yöntemlerin COVID-19 Türkiye Platformu tarafından da çalışıldığını dile getiren Bakan Varank, “Ekosistemimizdeki 13 aşı adayı Dünya Sağlık Örgütünün listesinde. Yürüttüğümüz yerli aşı projesi sayısına göre ABD ve Çin’in ardından 3. ülkeyiz.” şeklinde konuştu.
Varank, “Platform çatısı altında bilim insanlarının tedavi odaklı 10 ilaç ve bağışıklık kazanılmasına yönelik 7 aşı geliştirme projesi olmak üzere toplam 17 proje yürütülüyor. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) destekleriyle yürütülen 5 aşı projesinden 2’sinin yürütücüsü de aramızda bulunuyor. Bunlardan biri faz çalışmalarına geçen, diğeri de faz aşamasına yakın olan aşı adayı.” açıklamasında bulundu.
Aşı çalışmalarının geldiği son nokta hakkında ayrıntılı açıklamalar yapan Bakan Varank, “İnaktif aşı, adenovirüs aşısı, virüs benzeri parçacıklara dayalı aşı, dünyada ilk kez geliştirilen ASC zerrecik teknolojisine dayalı rekombinant aşı adayı, DNA aşıları, mRNA aşısı ve rekombinant Spike Proteini aşısı gibi türler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Tasarım, prototip aşı ve hayvan çalışmaları aşamaları sonrasında toplam 4 aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamlamış durumda.” diye konuştu. Ayrıca, hayvan deneylerinin ileri bir aşaması olan karşı koyma testlerinin de TÜBİTAK MAM’da başarıyla yapıldığı, ayrıca Faz I’in de ötesinde Faz II klinik aşama için hazırlıkların yürütüldüğü bilgisi vurgulandı.
Tedavi odaklı ilaç gelişmeleri hakkında da bilgiler veren Varank, “Dünyada ilk kez bilim insanlarımız tarafından Griffithsin molekülünün COVID-19’u durdurucu-azaltıcı yönü araştırıldı. Klinik öncesi deney sonuçlarına göre bu molekülün enfeksiyonu azaltıcı ve önleyici olarak kullanılmasının mümkün olduğunu bilim insanlarımız kanıtladı. Bu kapsamda yeni geliştirilen ilaç adayının Faz-2 klinik çalışmalarına da yakın zamanda geçilecek. COVID-19’a karşı, antiviral etkinlik gösteren Ribavirin etken maddesi için de Faz-3 klinik denemelerinin başlaması için başvurumuzu yakın zamanda gerçekleştireceğiz. Diğer moleküller üzerindeki çalışmalar da başarıyla devam ediyor. Kısa süreli koruyucu etki gösterebilen antikor benzeri nötralizan ilaç adayının karşı koyma (challenge) testlerini gerçekleştiriyoruz. Yüksek miktarda COVID-19 spesifik antikor içeriğine sahip plazmalar hastalara başarıyla uygulanıyor. COVID-19’u etkisiz hale getiren rekombinant antikor projesinde özgün bir ürün adayımız etkinliğini gösterdi ve karşı koyma çalışmalara geçilecek.” şeklinde ifade etti.
Dünya Sağlık Örgütü’nden önce çalışmalara başlandığını ve önemli kabiliyetler edinildiğini ifade eden Varank, COVID-19 Türkiye Platformu’nda 49 farklı kurum ve kuruluştan 500’e yakın araştırmacının “birlikte geliştirme ve birlikte başarma” yaklaşımıyla ortak tehdide karşı bir araya geldiğini belirtti. Ayrıca uluslararası alanda yenilikçi bir model olan platformun Asya’dan Güney Amerika’ya kadar birçok ülke tarafından takdir edildiğini dile getirdi.
“COVID-19 Türkiye Platformu Milli Teknoloji Hamlesinin Parçası Niteliğinde”
Yerli aşı ve ilaç teknolojileri hakkında yaptığı açıklamaların ardından Bakan Varank, Türkiye’nin aşı üretim kapasitesi ve üretim tesislerine ilişkin bilgileri de paylaştı. “Merkezleri Tekirdağ, Kocaeli ve Adıyaman’da bulunan 3 firma, 160 milyon doz aşı üretebilecek kapasiteye sahip. Talep edilmesi durumunda bu kapasitelerini de arttırabilecekler.” dedi.
“TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde (MAM) Gen Mühendisliği Biyoteknoloji Enstitüsünde bir aşı ve ilaç merkezi kurma çalışmalarını 1 yılda tamamlamayı hedefliyoruz. GMP standartlarında kurulacak olan bu merkezde, Türkiye’de ilk kez uçtan uca aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları yapılabilecek. Bu altyapımız tüm Türkiye’ye ve insanlığa hizmet edecek. Yabancı ülkelerden gelen araştırmacılar bizim merkezlerimizde çalışmalarını sürdürüyor. Gebze’de kurulacak merkez ile Türkiye, aşı ve ilaç üretimi noktasında, çok farklı bir seviyeye gelecek.” diye konuştu.
COVID-19 Türkiye Platformunun tüm çalışmalarının, ülkemizin küresel rekabet gücünü koruyacak ve ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tesis edecek Milli Teknoloji Hamlesinin bir parçası niteliğinde olduğunu belirten Bakan Varank, “Türkiye aşı ve ilaç çalışmalarında bir merkez haline gelecekse bu ve benzeri platformlar öncülüğünde bunu başaracaktır.” dedi.
Bakan Varank, ayrıca TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile Türkiye’de geliştirilen aşıların faz çalışmalarına katılmayı düşündüklerini ve insanlığın hayrı ve faydası için bilim insanlarına destek olmanın gerekliliğini vurguladı.
Anahtar Kelimeler: Birlikte Geliştirme ve Başarma
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, birlikte geliştirme ve başarmanın küresel salgın döneminde başarının anahtar kelimeleri arasında olduğunu ifade etti. Bilim temelli aşı ve ilaç geliştirme ile tedavi yöntemlerinde birçok çalışma gerçekleştirildiğini belirten Mandal, “COVID-19 Türkiye Platformu kapsamında 17 proje yürütülüyor. Hayvan deneyleri tamamlanan ve kısa sürede insan deneylerine başlanacak projeler bulunuyor. Yerli ve milli ilaç sentezleri gerçekleştirildi. KOBİ’lerimizin çalışmaları sayesinde tanı kitleri geliştirildi.” diye konuştu.
Sürecin sadece teknolojik değil; sosyal, beşeri ve ekonomik boyutunun da olduğunu ifade eden Mandal, bu amaca yönelik hem COVID-19 dönemi hem de sonrası için önem arz eden 600 proje başvurusunun alındığını ve bunlardan 102’sinin desteklendiğini belirtti.
Dayanışma ve Seferberlik Ruhu
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü ve COVID-19 Türkiye Platformunun Koordinatörü Prof. Dr. Şaban Tekin, yürütülen tüm çalışmalara destek vermesinin yanı sıra kendi yürütücülüğündeki COVID-19’a karşı nötralizan Antikor geliştirilmesi çalışması hakkında sunumunu yaptı. Araştırmalarında şu an karşı koyma (challenge) çalışmalarına başlama aşamasında olduklarını belirtti ve gelecek aylarda Faz çalışmalarına geçeceklerini söyledi.
Konferansa katılan ve yapılan sunumları dikkatle takip eden Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu üyesi Dr. Ümmü Gülşen Öztürk de değerlendirmelerde bulundu. Pek çok üniversitenin bir araya geldiği ve tecrübeli hocaların öncülüğünde genç bilim insanlarına büyük yer verildiği Platformun dayanışma ruhu içerisindeki çalışmalarını gurur verici bir durum olarak niteledi. Öztürk ayrıca, TÜBİTAK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, üniversiteler ve ilaç sektörünün ortaklaşa neler başarabileceğini gösterdiğini ifade etti.
Konferansa bir diğer katılımcısı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tolga Karakal, uluslararası uygulamalara paralel olarak aşı geliştiren gruplara yol gösterici faaliyetler yürüttüklerini belirtti. Ayrıca, Sinovac ve Pfizer-BioNTech firmaları tarafından Faz-3 COVID-19 aşı çalışmalarını Türkiye’de yürütme başvurusunu aldıklarını ve bunlar için klinik araştırma izni verildiğini duyurdu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, insan üstü gayretlerle çalışan sağlık emekçilerine, laboratuvarlarda sabahlayan bilim insanlarına şükranlarını sunarken, Prof. Dr. Hasan MANDAL da hafta sonu ve bayramlar dahil çalışan, birikimlerini geleceğimizin teminatı genç araştırmacılara aktaran bilim insanlarına teşekkürlerini sunarak ve katılımcılara teşekkür ederek konferansı sonlandırdı. Konferans, TÜBİTAK’ın Youtube, Twitter, Facebook ve Linkedin hesaplarından çevrim içi olarak yayınlandı.
COVID-19 Türkiye Platformu Aşı ve İlaç Sanal Konferansı kapsamında paylaşılan sunumlara ulaşmak için tıklayınız.