HSE Üniversitesi araştırmacıları, şiddetli COVID-19’a yol açan genetik yatkınlığı keşfederek dünyada bir ilke imza attılar. Çalışmanın sonuçları Frontiers in Immunology dergisinde yayımlandı.
Researchers reveal genetic predisposition to severe COVID-19
ıklığı, insan vücudunun viral infeksiyonlarla savaşmak için kullandığı kilit mekanizmalardan biridir. Hücre bağışıklığı gelişiminde zemini, infekte olmuş hücrelerin yüzeyinde virus peptitlerinin ortaya çıkması oluşturur. Bunu, infekte hücreleri öldürmeye başlayan T lenfositlerinin aktivasyonu izler. Virus peptitlerini başarıyla sunma becerisi büyük ölçüde genetik tarafından belirlenir. İnsan hücrelerinde peptitlerin sunumdan insan lökosit antijen sınıf I (HLA-I) molekülleri sorumludur.
Bu tür altı molekülden oluşan set her insanda benzersizdir ve bireyin ebeveynlerinden miras alınır. Basit bir ifadeyle, alel seti virusu iyi tespit ederse bağışıklık hücreleri infekte olmuş hücreleri hızlı bir şekilde tespit edecek ve yok edecektir. Kişinin sahip olduğu set böyle bir tespitte kötüyse daha ciddi hastalık görülme olasılığı daha yüksektir.
Genetic variants linked to severe COVID-19 identified
Five genes associated with the development of critical illness in patients with COVID-19 have been identified.
Researchers led by Dr Kenneth Baillie, academic consultant in critical care medicine, Roslin Institute, University of Edinburgh, performed a genome-wide association study on 2244 critically ill patients with COVID-19 from 208 UK intensive care units, which represents more than 95 percent of all intensive care beds. They compared the genetic make-up of these patients to a control group, and identified five genetic sequences that were more common in those patients who became critically ill with COVID-19. These genetic sequences all relate to genes that are involved in inflammatory processes and the body’s response to viruses.