ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan Los Alamos Ulusal Laboratuvarı bünyesindeki Tüm Grip Verilerini Paylaşma Küresel Girişimi’nden (GISAID) araştırmacılar, yeni Corona virüsüne kendine özgü şeklini veren çıkıntılardaki genetik değişiklikleri ve mutasyonları izliyor.
VOA: İlk araştırmalar, 14 mutasyon görüldüğünü ortaya koydu. Bunlar arasında D614G adı verilen mutasyon, bilim adamları tarafından ”tehlikeli” olarak tanımlanıyor. Bu mutasyonun baskın olduğu ve hastalığı daha bulaşıcı hale getirebileceği gözleniyor.
İngiltere’deki University College London’da yapılan çalışmadaysa GISAID ile aynı veri tabanı kullanıldı ve dünya genelinde enfekte hastalardan alınan 7.500 kadar virüsün genetik malzemesi incelendi.
University College London araştırma ekibi, Corona virüsünün genetik malzemesinde 198 mutasyona rastladı, ancak bunların hiçbirinin şu aşamada endişe verici olmadığını bildirdi.
İngiltere’deki Glasgow Üniversitesi’nde yine Corona virüsünün gen örneklerinin mutasyonunun analiz edilmesiyle yapılan başka bir araştırmaysa bu değişimlerin, virüsün farklı türlerinin olduğuna işaret etmediğini ortaya koydu.
Bu bulgu, Çinli araştırmacıların Çin’de Corona virüsü salgını başladığı sırada hastalarda biri daha agresif iki tür virüsün görüldüğü şeklindeki araştırmasının sonuçlarıyla çelişiyor.
Bulgular ne söylüyor?
ABD’nin California eyaletindeki Scripps Araştırma Enstitüsü kurucularından kardiyolog ve genetik uzmanı Eric Topol, ‘‘Birden çok virüs türü olduğu fikri büyük ölçüde çürütüldü. Sadece bir tür olduğunu biliyoruz’’ dedi.
İngiltere’deki Francis Crick Enstitüsü ise araştırmalara bir arada bakıldığında virüsün evrim geçirmesiyle ilgili ”çok ilginç” öngörüler oluştuğunu ve virüsün ”hareket halinde bir hedef” olduğunu söyledi.
Francis Crick Enstitüsü Viroloji Bölümü Başkanı Jonathan Stoye, ‘‘Virüs evrim geçiriyor, değişiyor ve biz henüz bu değişimlerin sonuçlarının ne olacağını bilemiyoruz’’ dedi.
Minnesota Tıp Fakültesi’nden moleküler genetik uzmanı Mark Schleiss ise Corona virüsünün de diğer tüm RNA virüsleri gibi mutasyona uğradığına dikkat çekti.
Virüs daha tehlikeli hale mi geliyor?
Genetik ve biyoloji uzmanları bu mutasyonların anlamlı olup-olmadığı konusunda karara varmak için henüz erken olduğu görüşünde.
İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nden moleküler onkoloji profesörü Lawrence Young ise virüsün daha agresif türlerinin ortaya çıkabileceği konusunda birçok spekülasyon yapıldığını belirtti, ancak ‘‘Çalışmalar şimdilik durumun böyle olmadığını gösteriyor’’ dedi.
Young, ‘‘Genele bakıldığında SARS-CoV-2 virüsü yüksek oranda mutasyona uğramıyor. Şu an için mutasyonların önemli bir etkisi olduğu konusunda da inandırıcı delil yok’’ diye konuştu.
Scripps Araştırma Enstitüsü uzmanı Eric Topol, daha fazla veri elde etmek için bilim adamlarının işlevsel genomik çalışmalar yürütmeleri ve belli bir mutasyonun virüsün davranışını nasıl değiştireceğinin izlenmesi gerektiğini belirtti.
Bu, aşı ve ilaç çalışmalarını etkileyecek mi?
İngiltere’deki University College London’ın bulduğu mutasyon, virüsün genomuna yani genetik malzemesine eşit şekilde yayılmış değil. Genomun bazı bölümleri mutasyona uğramaya daha az yatkın.
University College London’ın çalışmasına liderlik eden Lucy van Drop, virüsün daha sabit ve dengeli olan kısımlarının ilaç ve aşı geliştirme çalışmaları için daha elverişli bir hedef olacağını söylüyor. Van Drop, ‘‘Virüsün gözlemlediğimiz kadarıyla değişmeyen kısımlarını hedef almalıyız. Salgın boyunca çok değişmediyse gelecekte de fazla değişmeyeceğini umuyoruz’’ dedi.