Başkan Sayılkan’dan o iddaya sert tepki: Bunun adı ihanettir!
Türkiye’de 200 kadar Suriyeli’nin eczane açtığını, muayene ve ilaç için para ödemeyen Suriyelilerin üzerinden ilaç yazılıp onların yurtdışına satıldığı iddalarının doğru olabileceğini belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Bir insanın, kendisine iyilik yapan, kucak açan,ona yardımcı olan bir ülkeye bunu yapmaması lazım. Eğer yapıyorlarsa, bunun adı ihanettir. Devlet, o ilaçları takip etmeli” yorumunu yaptı.
EGEDESONSÖZ- İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, SONSÖZ TV’nin konuğu oldu. Gazeteci, yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Başkan Sayılkan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Sayılkan, Suriyelilerin ücretsiz sağlık hizmeti aldığını ilaçlarının ücretsiz verildiğini hatırlatarak, “Türkiye’de eczane açan 200 kadar Suriyelinin bunu istismar ettiği, bedava ilacı yurtdışına sattığı öne sürülüyor. Bu doğruysa, yaptıkları ihanettir” dedi.
EURO KURUNDA MAKAS GİDEREK AÇILIYOR
Eczanelerde yaşanan sorunları 3-4 yıldır anlattıklarını dile getiren Başkan Sayılkan, yetkililerin sorunu çözmek için, sorunun temeline inmemesinden dolayı problemlerin çözülemediğini söyledi. Başkan Sayılkan, “İlaç sıkıntısı devam ediyor. Piyasada pek çok ilaç yok. Türkiye’de üretilen ilaçların yurtdışına çıkışının engellenmesi sonrasında sanki sorun aşılmış gibi gözüktü. Ağırlıklı olarak organ nakli, tüp bebek ve kanser ilaçları o zaman da yoktu şu anda yok. Benim telefonum birçok insanın, ilaç bulma konusunda yardım mesajlarıyla dolu. Herkes kendi insanlarının tedavilerine yardımcı olmaya çalışıyor ancak, burada taşıma su ile değirmen dönmüyor. Her sene bir defa, şubat ayında EURO kuru belirleniyor bir önceki yıl artışın yüzde 60’ını baz alınıyor. Peki her sene yüzde 100’ün, 60’ını alırsan makas açılmaz mı? Açılır, açıldı da… İlaçtaki EURO kuru 10 lira 75 kuruş, siz bu fiyatla ilaç fiyatını nasıl belirleyeceksiniz? Gerçek EURO kuru 25 TL. Hep pansuman tedbirlerle bu iş gitmez diye biz söyledik. Ateş düştüğü yeri yakıyor, kanser hastalarının yakınları her gün ilaç arıyor. Tedavi süreçlerinde ilaca ulaşmak zorlaşıyor. Yeni nesil ilaçların Türkiye’de olmaması, sıkıntıları artırıyor. Bu ilaçlar kanser hastaları için hayati önem taşıyor. Bu işin çözümü nedir peki? Hızlı bir şekilde EURO kuruna dayalı sistemden vazgeçmek lazım. Bizim enflasyonist ülkemizde uygulanabilir bir sistem değil. Sayın cumhurbaşkanımız yeni kabinesini belirledi. Bu süreçte şu yapılmalı, yerli ve milli bir yöntem bulunmalı. İlaç fiyatlarını belirleyen bir model… Türkiye’de senede bir defa değil, bir kaç sefer fiyatlara güncelleme yapmanız gerekiyor. 3 ayda 4 ayda bir Türkiye’deki enflasyon üzerinden bir güncelleme yapılmalı. Ancak bu anlattığım, eczacılar senede 3 defa zam istiyor şeklinde algılanmasın. Keşke enflasyon sıfır olsa 10 yıl hiç ilaca zam gelmese. Türkiye’de enflasyon tek hanelerdeyken göze batmıyordu ancak, enflasyonun artması ile ortaya açılan bir makas ve ulaşamayan ilaç sorunu çıktı. Bunu çözmek için bir adım atılmalı. Türkiye’de sıfır enflasyon olsun, zam yapılmasın, yüzde 3 enflasyon olsun yüzde 3 zam yapılsın. Asgari ücrete bir zamdan daha bahsediliyor. İthal maddeler, üretim giderleri ve personel giderlerimiz var. Ben EURO kurunu baskılayacağım, buradan kâr edeceğim derseniz, siz tasarruf ettiğinizi zannederken burada insanlar ilaç bulamıyor. Tedavileri aksıyor, yaşamlarını kaybedenler oluyor. Bu ülkede bir önceliğiniz var ise bu insan sağlığı olmalı. Sağlıklı nesiller yetiştirecek ve bu ülke insanına değer vereceksiniz. Sağlık hizmeti tamamlanmalı” dedi. tamamı için kaynağa bknz