BİRKAÇ gün önce internette bir ilan gördüm. “Şeker hastalığından % 96 garanti kurtulun” yazıyordu. İlaç bir damla. Sabah ve akşam birer damla öneriyor.
Kendi internet sitesinde 3 milyon kutu sattığını iddia ediyor. Yaşamının üçte ikisini diyabetle geçirmiş bir hekim olarak “Böyle etkili ve bu kadar satışı yapılmış bir ilaçtan nasıl haberim olmaz” diye biraz da kendime kızarak konuyu araştırdım.
BİR ‘MUCİZE İLAÇ’ İLANI
İlanın ana sayfasında “Türkiye’de 7.2 milyon şeker hastası var” diye bir başlık var. İlanda beyaz önlüklü, beyaz sakallı, boynunda stetoskoplu olan orta yaşı aşmış ciddi yüzlü bir doktorun büyük boy fotoğrafı. Fotoğrafın altında “Avrupa Diyabet Vakfı Yönetim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karaibrahimoğlu” yazıyor.
Prof. Karaibrahimoğlu, “Türkiye ve Avrupa’da 22 yıllık bilgi birikimimi doğal şeker tedavisini formüle etmek için kullandım” diyor. Sonra ekliyor: “Bu ilaçtan sabah 1 damla, akşam 1 damla bir bardak su ya da çaya damlatılarak için, şeker hastalığından % 96 garantimi kullanarak kurtulun. Bu ilaç açlık kan şekerini anında dengeler, insülin iğnesine gerek kalmaz, şeker seviyesini 1 ayda düşürür.” İlanın asıl önemli kısmı sonraki bölümlerinde.
HASTA YENİ BİR TEDAVİYE NASIL İNANDIRILIR?
Diyabet hastaların etkilemek için her türlü argüman kullanılmış. Tedavi partnerleri olarak diyabet alanında iki önemli kuruluşun adı verilmiş. Türkiye Diyabet Vakfı ve International Diabetes Federation Europe. İlanda her yerde resmi logoları var.
“İlaç formülü bakanlık onaylı ve % 100 doğal içeriktir. Tüm siparişler 4177 sayılı tüketici kanunları kapsamında faturalı ve geri iade garantilidir” denilmiş.
İlanda 4 büyük gazete, Habertürk, Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinin ilanla ilgili manşet haberleri ve resmi logoları konulmuş. Her gazetenin isim başlığının altında o gazete için sürmanşet atılmış.
Birinde “Şeker tedavisinde devrim yaratan buluş” diyor, ikinci gazetenin manşetinde “Türk tıp tarihinde büyük gelişme var” diyor, üçüncü gazetede “Şeker damlasının satışı izdiham yarattı” haberi var, dördüncü manşet en çarpıcısı: “Şeker hastalığı tedavisinde çağ atladık.”
Altında da bu ilacı satın alan ve kullanan hastaların görüşleri var. Bir hasta “Artık şeker için hâlâ insülin vuranlara yazık, bu ilacı kullandım 4.5 ayda sağlığıma kavuştum” diyor. Bir hasta da “Tip 2 diyabetim ve diyabet gözlerime vurdu. Bu ilacı kullanarak 4.5 ayda sağlığıma kavuştum” diyor, açıklamalar böyle gidiyor. Hasta görüşlerinin altında bir not: “1618 yorum gizlendi.”
MUCİZE İLACIN FORMÜLÜ
İlanda, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun bir resmi ve yanında “Karakekik otuyla pankreasınızı onarın” diye bir açıklama.
Sonraki sayfada Dr. Ender Saraç’ın resmi ve yanında “Kan şekerini dengeleyen ve savaşan çörek otu yağı, diyabetten kurtarır” diye bir açıklama.
Hemen altında Prof. Dr. Canan Karatay’ın resmi ve yanında bir yazı: “Avşar otu diyabet tedavisinde iğne ya da kimyasal ilaçların kullanımına gerek kalmadan pankreas ve karaciğer onarır, şeker hastalığını bitirir.” Bu üç açıklamadan sonra mucize ilacın formülünü veriyor:
“Bu ilaç bu uzmanların önerisiyle Karakekik, Avşar otu, Çörek otu yağı ve Limon, Melisa otu kullanılarak elde edilmiştir. Yılın diyabet ilacı, hemen satın alın” diyor.
İLAN RESMİ, RUHSAT BAKANLIKTAN
İlan, korsan bir ilan değil. Son dakika haberleri veren sitenin resmi ilanlar bölümünde yer alıyor. Bu site belli ki çok okunan bir site. İlan her 3-4 haberde bir verilerek gün boyu yayınlanıyor.
Belli ki birileri gelip bu siteye resmi olarak başvurmuş, bedelini ödemiş, faturasını almış. Yani bu ilan öyle hayali, kim tarafından verildiği belli olmayan ilanlardan değil.
İlan o kadar etkili ki üzerinde Türkiye Diyabet Vakfı’nın logosu olduğu için her gün onlarca insan vakfı telefonla arıyor.
Gelen telefonların sıklığı nedeniyle Türkiye Diyabet Vakfı’ndan bir yetkili, ilacın siparişi için bu siteyle mail yoluyla iletişime geçiyor.
Maille yanıt alıyor, adı soyadı ve telefonu isteniyor ve bu bilgilerden sonra şirketten bir kişi telefonla iletişime geçiyor, fiyat konusunda bilgi veriyor.
Bir şişesi 129 TL ve 89 TL’ye indirilmiş, 2 şişesi 149 TL, 3 şişe alındığında 229 TL ve 1 şişe hediyesi var. Ödeme “Kapıda kredi kartı ile” diyor.
Ürün gelmiş geçmiş en etkili ürünlerden birisi olan metformin etken maddeli ilaçların eczane fiyatından 5 kat daha pahalı.
“Resmi ruhsatınız var mı?” sorusunu telefondaki kişi, “İlacımız Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan ruhsatlıdır” diye yanıtlıyor.
Yetkili sipariş veriyor, ilaç geliyor, parasını ödüyor ilacı alıyor.
İlacın üzerinde üretici firmanın adı ve adresi var. Güvenirlik belgeleri sıralanmış. Ürün bilgileri kutuda yer alıyor.
Yani bu bitkisel karışımın üretici firması belli, adresi belli, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan ruhsatlı, gıda kodeksi belli, büyük bir haber sitesine resmi ilan veriyor. Bu ilan uzun süre yayınlanıyor, ilandaki adrese başvurulduğunda bu ürünün temsilcileri çıkıyor, sipariş verdiğinizde evinize kadar geliyor. Buraya kadar her şey yasal gibi görünüyor.
HASTALAR NASIL ALDATILIYOR?
Ancak asıl dolandırıcılık bundan sonra başlıyor. İlaç bitkisel karışım. Ama diyabet gibi on milyon insanı ilgilendiren bir hastalığın kesin tedavisini yapan ilaç olarak lanse ediliyor.
İlanda bu ilacı bulduğunu söyleyen beyaz önlüklü, boynunda stetoskopu, konunun uzmanıymış gibi gösterilen ve insanlara hastalığı % 96 iyileştirme garantisi veren kişi sahte, fotoğrafı sahte, açıklamalar bilim dışı.
İlanda Türkiye’nin en büyük 4 büyük gazetesinin ismi ve logosu kullanılıyor, manşet attırılıyor, bunlar da sahte.
Diyabet hastalarını bu sahtekârlığa inandırmak için izinsiz olarak Türkiye Diyabet Vakfı, Uluslararası Diyabet Federasyonu gibi saygınlığı olan kuruluşların logolarını kullanıyor, bu ürünün partneri olduğunu yazıyor.
Satış sistemi, illegal ürünlerin satış sistemi gibi. Ürünü alacak kişinin önce adı-soyadı, telefonu tespit ediliyor, sonra evine kuryeyle gönderiliyor. Satış merkezi yok. Sonunda kendi sitelerindeki rakam doğruysa 3 milyon kutu satış.
SAĞLIK BAKANLIĞI YETKİLİLERİNE SORUYORUM
BÖYLE bir ürüne bakanlığınız tarafından verilmiş bir ruhsat var mıdır?
Eğer yoksa resmi ruhsatlı ilacın bile reklamını yapmanın yasal olmadığı bu ülkede, Sağlık Bakanlığı ruhsatı olmayan bir ürünün diyabet gibi on milyon hastayı ilgilendiren bir hastalığı % 96 iyileştirme vaadiyle boy boy ilan verip hastaları kandırmasını nasıl engellemeyi düşünüyorsunuz?
Bu ilanlara inanarak sizin ruhsat verdiğiniz ilaçları kullanmayı bırakan ve bu ürünleri kullanmaya başlayan, bir süre sonra da “diyabet ketoasidoz” komasına girmiş onlarca hasta örneği var. Nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz?
TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI YETKİLİLERİNE SORUYORUM
BÖYLE bir ürüne bakanlığınız tarafından verilmiş bir ruhsat var mıdır? Eğer varsa bu ruhsatı ilaç ruhsatı olarak mı verdiniz yoksa “Bitkisel karışımları ihtiva eder” olarak mı verdiniz?
Bitkisel karışım olarak verdiyseniz bu karışımın sizin adınızın da kullanılarak hastalıkları % 96 tedavi eden ilaç adı altında satılması ve büyük rantlar elde edilmesi karşısında bir önlem aldınız mı, almayı düşünüyor musunuz?
ADALET BAKANLIĞI YETKİLİLERİNE SORUYORUM
BIR dönem yaşlı insanları “Ben savcıyım, polisim” diye kandırarak paralarını ve altınlarını alan insanlar vardı, başarılı önlemler almıştınız. Burada da hasta insanları, doktor, profesör unvanlı sahte kişiler yaratıp, saygın meslek kuruluşlarının izinsiz adını kullanıp “Hastalığı % 96 iyileştiren ilaç” diye umut vererek kandırıp paralarını alan ve sağlığını tehlikeye atan insanlar hakkında aynı duyarlılığı göstermeyi düşünüyor musunuz?
SONUÇ
ÖNCELIKLE bilinmesini isterim ki bitkisel tamamlayıcı destek ürünlere karşı değilim. Ancak bu ürünlerin hastalıkları kesin tedavi eden ilaçlar gibi satılmasına, hastaların suiistimal edilerek kandırılmasına, bakanlıkların isminin kullanılıp hasta sağlığıyla oynanmasına karşıyım. Bu insanlar, sizin bizim ailemizden birileri olabilirdi.