İnsan beynini inceleyen araştırmacılar doğum kontrol hapı kullanan kadınların beyinlerindeki hipotalamus bölgesinin kullanmayan kadınlara göre küçüldüğünü tespit etti.
Sertaç Aktan/Euronews
Radiological Society of North America’nın (RSNA) yıllık konferansında sunulan araştırma sonuçlarına göre beynin alt kısmında ve pitüiter bezin üzerinde bulunan hipotalamus bölgesi çeşitli hormonları üretmenin yanı sıra vücut ısısını, iştahı, cinsel arzuyu, uyku düzenini ve kalp ritmini düzenliyor.
Bugüne kadar doğum kontrol haplarının ve cinsel hormanların insan hipotalamusu üzerindeki yapısal etkileri üzerine derin bir araştırma yapılamamıştı. Bunun önemli sebeplerinden biri MRI testlerini analiz etmek üzere geliştirilen henüz kabul görmüş bir yöntem bulunmamasıydı.
Gruss Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi’nde çalışan Profesör Michael Lipton “Doğum kontrol haplarının insan beyni üzerindeki etkisi konusunda ciddi bir araştıma eksikliği mevcut. Ancak biz hipotalamus hacmini ölçme metodlarımızı onaylattık ve ilk kez hap kullanan kadınların daha küçük hacimli hipotalamusa sahip olduklarını bulduk” diyor
Hap en çok tercih edilen yöntemlerden biri
Ağızdan alınan haplar, dünyada en yaygın olarak kullanılan doğum kontrol yöntemlerinden biri. Bunun yanı sıra bu haplar düzensiz adet görme, sancı, endometriozis ve polikistik over sendromu gibi sıkıntıları tedavi etmede de kullanılıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Hastalıkları Kontrol ve Önleme için Sağlık İstatistikleri Ulusal Merkezi’nin 2018 raporuna göre 2015 ve 2017 arasında ülkede 15-49 yaşları arasında 47 milyon kadın doğum kontrolü uyguluyor ve bu kadınların yüzde 12,6’sı hap yöntemini tercih ediyor.
21 tanesi doğum kontrol hapı kullancısı 50 sağlıklı kadın üzerinde test yürüten Lipton ve ekibi doğrulanmış olan yeni MRI ölçümleme yöntemi ile hipotalamus hacimlerini ölçtü ve bu iki grup kadın arasında ciddi farklar bulunduğunu tespit etti. Lipton sonuçlara ilişkin şunları söylüyor:
“Dramatik farklar bulduk. Bu ilk bulgular konunun üzerine gidilmesi ve doğum kontrol haplarının beyin fonksiyonları üzerindeki etkilerine yönelik daha derin çalışmalar yapılması için yeterli güçte ilişkiyi gözler önüne seriyor.”
