Dünya Sağlık Örgütü, H5N1 kuş gribinin “olağanüstü derecede yüksek” bir ölüm oranıyla karşı karşıya olan, insanlar da dahil olmak üzere yeni türlere yayılması konusunda alarm verdi.
2020’de başlayan kuş gribi salgını, kara ve deniz memelilerinin yanı sıra yabani kuşların da enfekte olduğu on milyonlarca kümes hayvanının ölümüne yol açtı.
ABD’li yetkililer bu ayın başında Teksas’ta bir kişinin süt sığırlarına maruz kaldıktan sonra kuş gribine yakalandığını duyurmuştu. Böylece İnekler ve keçiler de listeye katıldı;
Birleşmiş Milletler’in sağlık ajansının baş bilim insanı Jeremy Farrar, A (H5N1) türünün küresel bir zoonotik hayvan salgını haline geldiğini belirterek, “Elbette en büyük endişe ördeklere, tavuklara ve giderek artan sayıda memelileri enfekte eden bu virüs, artık evrim geçirip insanları enfekte etme ve ardından kritik olarak insandan insana geçme yeteneğini geliştiriyor.”
Şu ana kadar influenza A(H5N1) virüsünün insanlar arasında yayıldığına dair bir kanıt bulunmuyor. Farrar, insanların hayvanlarla temas yoluyla enfekte olduğu yüzlerce vakada “ölüm oranının olağanüstü derecede yüksek olduğunu” söyledi.
DSÖ, 2003’ten bu yıl 1 Nisan’a kadar 23 ülkede 889 insan vakasından 463 ölüm kaydedildiğini ve vaka ölüm oranının yüzde 52 olduğunu açıkladı.
Teksas’da kuş gribi testi pozitif çıkan yalnızca ikinci vakaydı ve virüsün Teksas, Kansas ve diğer eyaletlerde yabani kuşlara maruz kaldığı anlaşılan sürüleri hasta etmesinden sonra geldi.
WHO, bunun aynı zamanda enfekte bir memeliyle temas yoluyla influenza A(H5N1) virüs suşuyla insana bulaşan ilk enfeksiyon olduğunu da belirtti.
Farrar, “Memeli popülasyonuna girdiğinizde insanlara yaklaşıyorsunuz” diyerek “bu virüsün sadece yeni konakçılar aradığı” uyarısında bulundu.
Farrar, izlemenin güçlendirilmesi çağrısında bulunarak “insanlarda kaç enfeksiyonun meydana geldiğini anlamanın çok önemli olduğu konusunda ısrar etti. Çünkü (virüsün) adaptasyonu burada gerçekleşecek. Bunu söylemek trajik bir şey ama eğer H5N1 enfeksiyonuna yakalanırsam ve ölürsem, bu her şeyin sonu olur. Eğer toplumda dolaşıp bunu başka birine yayarsam, o zaman döngüyü başlatırsınız.”
H5N1’e yönelik aşı ve tedavilerin geliştirilmesine yönelik çabaların sürdüğünü belirten bilim insanı Farrar, dünya çapındaki bölgesel ve ulusal sağlık sotoritelerinin virüsü teşhis etme kapasitesine sahip olmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.
Farrar, “H5N1’in insandan insana bulaşarak insanlara bulaşması halinde” dünyanın “hemen yanıt verebilecek konumda olması” için yapıldığını belirterek, aşılara, tedavilere ve teşhislere adil erişim çağrısında bulundu.