Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, pasif içiciliğin sigara içmek kadar zararlı olduğunu belirterek, “Çevresel tütün dumanı çocuklarda, beyin tümörleri, orta kulak hastalıkları, lenf kanseri, lösemi, solunum fonksiyonlarında yetersiz gelişim, astım, ani bebek ölüm sendromu ve alt solunum yolu hastalıklarına; erişkinlerde ise inme, felç, damar sertliği, koroner kalp hastalığı, kalp krizi, meme kanseri, üst solunum yolu kanserleri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım, solunum fonksiyonlarında kayıplara; gebelerde erken doğuma, fetüste ise düşük doğum ağırlığına yol açmaktadır” dedi.
“ÇEVRESEL TÜTÜN DUMANININ SAĞLIĞA ZARARLARI SAYMAKLA BİTMEZ”
Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, tütün dumanının insan sağlığına olan zararlı etkilerine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sigara içenin çevredeki havaya kattığı dumana ‘çevresel tütün dumanı’ denir. Sigara dumanı içinde 5.000’den fazla kimyasal madde vardır. Bunların 70’den fazlası doğrudan kanser yapıcıdır. Günümüzde tüm dünyada her yıl en az 880.000 insan, kendisi tütün ürünü kullanmadığı halde, çevresel tütün dumanı maruziyeti nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Tütün salgını, bu hızla devam ettiğinde, 21. yüzyılda tüm dünyada 1 milyar insan yaşamını bu nedenle kaybedecektir. Çevresel tütün dumanı ile kaplı havayı soluyan kişinin sağlığı istemeden ve çoğunlukla farkında olmadan zarara uğramaktadır. Çevresel tütün dumanı maruziyetine bağlı olarak hemen ortaya çıkabilen sağlık etkileri gözlerde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, akıntı, öksürük, boğaz ağrısı, kalp hızı ve tansiyonun yükselmesi, solunumsal yakınmalarda artış, enfeksiyonlar; kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi geçirme riskinde artış; astım ve alerjik hastalıklarda alevlenmedir. Çevresel tütün dumanı çocuklarda, beyin tümörleri, orta kulak hastalıkları, lenf kanseri, lösemi, solunum fonksiyonlarında yetersiz gelişim, astım, ani bebek ölüm sendromu ve alt solunum yolu hastalıklarına; erişkinlerde ise inme, felç, damar sertliği, koroner kalp hastalığı, kalp krizi, meme kanseri, üst solunum yolu kanserleri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım, solunum fonksiyonlarında kayıplara; gebelerde erken doğuma, fetüste ise düşük doğum ağırlığına yol açmaktadır. Tamamen dumansız iç ortamlar şarttır. Çünkü dünyada tütün ürünü kullanmayan kişi sayısı, kullananlardan daha fazladır. Sağlığa zararlı olduğu kesin bilinen tütün dumanından korunmak, bu kişilerin en doğal hakkıdır. Tam dumansız iç ortam oluşturarak, işçi ve toplum sağlığını tütün dumanının zararlı etkilerinden korumak mümkündür. Tam dumansız ortamlar oluşturarak özellikle gençlerin sigaraya başlaması özendirilmemiş olur. Tüm insanların, tüm çocukların, tüm çalışanların tütünsüz, temiz hava soluma hakları bulunmaktadır. İş yerlerinde tam bir sigara yasağı uygulanması ile sigara içen bireylerin tüketim miktarları yüzde 15 oranında azalmakta ve hatta bu kişilerde sigarayı bırakma oranları yüzde 80 düzeyinde artış göstermektedir. Açıktır ki, bu yasal düzenlemeler, insanları korumakta ve tütün endüstrisinin kar oranlarında azalmaya yol açmaktadır.”
“HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ, SİGARA İÇMEYENLERİ ÇEVRESEL SİGARA DUMANINDAN KORUYAMAZ”
Havalandırma sistemlerinin, sigara içmeyenleri çevresel sigara dumanından koruyamadığını belirten Türk Toraks Derneği Başkanı Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı ise, “Tütün dumanı zehirli gaz ve partiküller içermektedir. Havalandırma sistemleri bu partikül ve zehirli gazları temizleyemez. Çalışmalar, gelişmiş havalandırma ekipmanlarının iç ortam havasını temizleyemediğini göstermiştir” dedi.
Sigaranın insan sağlığına olan zararlarına ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Bayram, havalandırma sistemlerinin korucuyu olmadığını belirtti. Bayram yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Türkiye Cumhuriyeti, 4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunu’nu yürürlüğüne alarak, insanlarını ve gelecek nesillerini tütün ürünlerinin zararlarından korumayı ve herkesin temiz hava solumasını amaçlamıştır. Ocak 2008’de 4207 sayılı Kanunda değişiklik yapan 5727 sayılı ‘Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ kabul edilmiştir. Bu değişiklik ile pasif içicileri korumaya yönelik, dumansız bir Türkiye oluşturmak amacıyla kapalı alanlarda sigara tüketiminin yasaklanması amaçlanmış ve T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Dumansız Hava Sahası kampanyası başlatılmıştır. Temmuz 2009 tarihinde ise bu yasağa restoran, kahvehane, bar ve kafelerin de dahil edilmesiyle, Türkiye’de tüm kapalı alanların dumansız hale getirilmesi hedeflenmiştir. Bu Kanunla ülkemiz, tütün kontrolü konusunda yasal düzenlemesi olan sayılı ülkeler arasına girmiş, pek çok ülkeye örnek ülke konumuna gelmiştir. Yasanın yürürlüğe girmesi ile tütün ürünü kullanım oranları belirgin oranda düşmüş, ancak 2012 yılı ve sonrasında dumansız hava sahası ihlallerinin artması ile hem gençlerde hem erişkinlerde türün ürünü kullanım oranları tekrar endişe verecek düzeyde artışa geçmiştir. Bu nedenlerle, Dumansız Hava Sahası’na sahip çıkılması çok önemlidir. Bu konuda geri adım atılması, onlarca yıldır tütün kontrolüne emek sarfeden kamu, sivil toplum, sağlıkçılar ve toplumun -hatta kanun koyucuların- ortak emeğini boşa çıkarır. Çok eski kazanımlarımızın bile tekrar sarsılması ihtimali hepimizin, en çok çocuklarımızın kaybı olur. Çevresel tütün dumanının güvenilir bir eşik dozu yoktur. En küçük miktarı bile zararlıdır. Duman adres sormaz! Bu zarardan korunmanın tek çaresi kapalı alanların tamamen sigarasızlaştırılması/ dumansızlaştırılmasıdır! Günümüze kadar yasa kapsamında kapalı alan olarak tanımlanan kamusal alanlarda havalandırma sitemleri bulunan arka alanlar oluşturulması, “sigara içim odaları” oluşturulması anlamına gelir, bu da her yeri duman altı etmek ve daha önemlisi mevcut yasal düzenlemenin ihlali anlamına gelmektedir. Tütün dumanı zehirli gaz ve partiküller içermektedir. Havalandırma sistemleri bu partikül ve zehirli gazları temizleyemez. Çalışmalar, gelişmiş havalandırma ekipmanlarının iç ortam havasını temizleyemediğini göstermiştir.”
“ÇEVRESEL TÜTÜN DUMANI SAĞLIĞI, YAŞAMI TEHDİT EDEN BİR TEHLİKEDİR”
“Çevresel tütün dumanı maruziyeti engellenmezse, ülkemizde binlerce insanın ölümü söz konusudur” diyen Prof. Dr. Bayram, “Türkiye Cumhuriyeti insanlarının temiz hava soluma hakkı ellerinden alınmamalıdır. Tüm faaliyetlerini ulusal akciğer sağlığının iyileştirilmesine adamış Türk Toraks Derneği olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız, Sağlık Komisyonu üyelerimiz ve milletimizin vekillerinden, şimdiye kadar yaptıkları gibi “Dumansız Hava Sahası”na sahip çıkarak, korumalarını; Türkiye Cumhuriyeti’nin Tütün Kontrolünde dünyaya örnek olmuş yasalarına sahip çıkmalarını ve milletimizin temiz hava hakkını soluyarak sağlıklı yaşam hakkını güvence altına almalarını talep ediyor, kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunuyoruz” ifadelerini kullandı.